"İnsan hep bir şeyleri yarım kalan, hatalarla dolu yaratıklardır."
Reklam
Tevhid dininin gereği, Allah dışındaki her güce " hayır" demektir.
Kur'an öyle bir kitaptır ki "Allah" adıyla başlar ve "nas/insanlar" kelimesiyle son bulur.
İyilik kimden gelirse gelsin iyidir. Fakat senden gelirse daha iyidir. Zira sen bizdensin. Kötülük de kimden gelirse gelsin kötüdür. Fakat senden gelirse daha kötüdür. Zira sen bizdensin. (İmam Cafer-i Sadık)
Anne, baba! Senin namazın sürekli tekrarlanan bir tür sportif hareketlere benziyor. Hiçbir ahlaki etkisi, ameli düzeltme ve sağlıklı bir neticesi olmayan bir şey! Sabah, öğlen, akşam hep aynı şeyi yapıyorsun, ancak ne yaptığın hareketlerin ve okuduğun şeylerin anlamını biliyorsun ne de namazın esas felsefesinden, hikmet ve hedefinden haberin var. Sen diyorsun ki namaz kılmak Allah'la konuşmaktır. Düşün şimdi, bir kimse muhatabıyla konuşuyor ancak kendisi ne konuştuğunu anlamıyor. Bu nasıl bir şey?
Reklam
Çocuklarda bir telaş Her akşam kapılarda -Bize ne getirdin baba? Bu da bir acıdır.
Çocuk anne-baba elinde bir emanettir. Kalbi kıymetli bir cevher gibi temizdir. Mum gibi her şekli alabilir. Bütün yazı ve şekillerden uzaktır. Temiz bir toprak gibi olup, hangi tohum atılırsa büyür. İyilik tohumu ekilirse, din ve dünya saadetine kavuşur. [Gazzali]
Kolay değildi babadan, anadan nefret etmek. Nefret ettiği halde yine de onlardan sevgi dilenen bir çocuk gibi, kırk beş yaşında, evet, kırk beş yaşında bir çocuk gibi yanlarında yörelerinde dolanmak, kendini beğendirmeye, sevdirmeye çalışmak, yaptığı her şeyi içindeki öfke ve nefret duygusuyla hep o küskün halle yapmak, büyüyememek, tam olamamak, kendini ait hissedememek, güvensiz ve tedirgin baba evi ziyaretlerinde susmak, susmak ve durmadan susmak kolay değildi. Bunların hepsini Besim Usta bilirdi. Sırtını dayayabileceği bir babaya öyle ihtiyacı vardı ki, yıllar boyu ördüğü bütün duvarları kendine baba diye ördü. Her ördüğü duvarın önüne çöküp yaslanır ve bir yorgunluk sigarası içerdi. Ben yaptım, elimin emeği, alnımın teri der ve yaslanır; sırtındaki o elin yokluğunu tuğlalarla, duvarlarla doldurmaya çalışırdı.
Sayfa 14 - BesimKitabı okuyor
Birbirlerinin kardeşidir doğanın sözcükleri; Uyumlu yaşarlar kendi kanlarınca. Örneğin bir gül sever baba gibi gülcükleri. Boyuna şakalaşır ağustos-böceğiyle karınca. Pınardan denize kadar damlarken yağmur, Şarkısını tüm yaşama dinletir su. Kayalarla topraklar omuz-omuza durur, Çimenlerle, çiçekler ağaçların yavrusu.. Büyüklü-küçüklü, yan-yana ailecek, Aynı kandan süren birer imparatorluk.. /Kesin bundan böyle de sürüp gidecek/ Toplum sözcüklerinden başlayan zorluk.
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.