Tonguç : Yirmi bir enstitüye 20000 köy çocuğu topladı.
Biz, Enstitülerde okuma olanağı bulan köy çocukları Hakkı Tonguç’a baba dedik. Kan babamız değildi ama eğitim babamızdı. Düşünüyorum da kimseyle kıyaslanamaz, büyük eğitimciydi o. Çabası büyüktü. Okumak için o da zorluk çekmişti. Biz çekmeyelim diye, yakaladığı olanağı değerlendirmek için geceyi gündüze kattı. Yirmi bir enstitüye yirmi bin köy çocuğu topladı.
Sayfa 86 - Evrensel Basım Yayın 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Niyetinde saflığa ulaşmış bir anne baba, Bir insanın ana vatanınin onun çocukluğu olduğunu bilir
Reklam
Bir bebeğin çirkin olmaya hakkı yoktur,zaten bunu söylemeye kimsenin hakkı yoktur.
Sayfa 34 - Yapı Kredi Yayınları
Anne Sütü Mucizesi
Neslin sıhhatle devamı, aile müessesine bağlıdır ve evlatlar hiç şüphesiz, ailenin sürur kaynağıdır. Evlatlar, daha dünyaya gelişinde, her misafirden tatlı karşılanır. Hem nasıl karşılanmasın; sevmenin ateşe perde, ikram etmenin sırat köprüsünü geçmeye vesile, birlikte yemenin, kurtuluş beraatı bahşettiği evlat, anne babası için dünya nimetlerinin
Sayın mektup sahibinin bana kırılmayacağını umarım; çok takdir ettiğim içtenliğine inandığım için bu alıntıya yer veriyorum: ... Kairova davasını derin bir tiksintiyle okuduk. Objektifin odağı gibi, bu dava ilkel güdülerin resmini yansıtıyordu sanki ve başrol oyuncusu (Kairova) kültürleşme sürecinden geçerek ortaya çıkmış bir tip: Gebelik
Sayfa 966Kitabı okudu
Robert Frost’tan alınacak ders;
sarı bir ormanda ikiye ayrıldı yolum, ikisinden birden gidemediğim ve yoldaki tek yolcu olduğum için üzgün, uzun uzun baktım görene kadar birinci yolun otlar çalılar arasında kıvrıldığı yeri; sonra öbürüne gittim, o kadar iyiydi o da, ve belki çimenlik olduğu, aşınmak istediğinden gidilmeye daha çok hakkı vardı; oysa ordan gelip geçenler iki yolu da eş ölçüde aşındırmıştı hemen hemen,ve o sabah ikisi de uzanıyordu birbiri gibi hiçbir adımın karartmadığı yapraklar içinde, ah, başka bir güne sakladım yolların ilkini! ama bilerek her yolun yeni bir yol getirdiğini, merak ettim geri gelecek miyim diye.iç geçirerek anlatacağım bunu ben, nice yaşlar nice çağlar sonra bir yerde: bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ve ben – ben gittim daha az geçilmişinden, ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.
Reklam
28. Gün - Anne Baba Hakkı
~☆~ Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: "Rabbim, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine 'öf' bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle." İsra, 23 ~☆~
Sayfa 211 - E Kitap, Nida Yayınları
* Hasan-ı Basri'ye anne-baba hakkı sorulduğunda o şöyle dedi: Sahip olduklarını onlara da harca, günahı emretmedikleri sürece onlara itaat et!
Bir bebeğin çirkin olmaya hakkı yoktur, zaten bunu söylemeye kimsenin hakkı yoktur.
Öfkelenmek, kızmak, olumsuz duyguları açıklamak, anababaların hakkı olduğu gibi, çocukların da hakkıdır. Büyüklere tanınan insanca haklar küçük diye çocuklardan esirgenemelidir. Tutacağımız yol, duyguları bastırmak, gücümüze güvenerek çocuğu susturmak olmamalıdır. Duyguların nasıl açığa vurulacağını, öfkenin nasıl dizginleneceğini çocuk bizden öğrenecektir. Öfkeyle gözü kararıp karısını döven bir baba, çocuklarına ölçülü olmayı ve ılımlılığı öğretemez. Koşarak ve anlaşarak sorun çözme alışkanlığı kazandıramaz. Çocuğu, öfkesinden ve olumsuz duygularını açığa vuruşundan ötürü ayıplamaktan kaçınmalıyız. Ancak, öfkeyle kalkıp zararla oturmama yollarını da kendi örneğimizle göstermeliyiz. Örneğin, çocuk, kardeşine kızmasının değil, vurmasının istenmediğini öğrenmelidir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
bir evlat babadan ne görürse görsün: "Baba sana hakkımı helal etmiyorum." diyemez. Allah bu hakkı evlada vermemiştir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Kimse erkeklerle kadınların çocuklara katkılarının eşit ol­ duğunu söyleyemez: çoğu evlilikte ve çoğu toplumda iki ebe­veynin katkıları arasında büyük eşitsizlik vardır. Ama çoğu ba­ba çocuklarına, yalnızca gıda, koruma ya da mülkiyet hakkı şeklinde olsa da, katkılarda bulunur. Bu tür katkıları öylesine benimseriz ki, yasalarda bile yer veririz: boşanmış babalar ço­cuklarının bakımı için nafaka vermek zorundadırlar ve hatta evlenmemiş anneler bile, genetik testlerle çocuğun babası ol­duğu kanıtlanmış bir erkeğe çocuk nafakası almak için dava açabilirler.
BABANIN, ÇOCUK ÜZERİNDEKİ haklarından birisiy di yavrusuna güzel isim vermek. O, bu hakkı en güzel şekilde yerine getirdi. En güzel isimleri verdi çocuklarına, en güzel anlam içerenleri... İlk çocuğuna çiçek anlamına gelen Zeynep ismini verdi. Abdullah’ı Allah’ın kuluydu. Rabbine en güzel kul olan muhteşem Kul yavrusuna Allah’ın kulu anlamında
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
Resim