Günümüzün çocuk yetiştirme anlayışına göre anne-babaların otoritesi tartışılamaz, sorgulanamaz. Eşlerimize, sevgililerimize, kardeşlerimize, patronlarımıza ve arkadaşlarımıza sinirlenip onlarla tartışabiliriz, fakat anne-babalarımıza karşı çıkmamız mümkün değildir. "Annenle böyle konuşamazsın," ya da "Babaya bağrılmaz," gibi öğütleri ne kadar da çok işitmişizdir. Özellikle Musevi ve Hıristiyan dinlerinde hem "Tanrı baba" kavramı hem de "Anne ve babanı şereflendir" emri, ebeveynleri saygın bir konuma getirmiştir. Aileye verilen önem okullarda, kiliselerde, devlet birimlerinde ve hatta iş yerlerinde açık bir şekilde sergilenir. Geleneklere bağlı olarak, sırf bizlere hayat verdikleri için bile anne-babalarımıza bizi kontrol etme hakkı ve gücü verilir.
Sayfa 29 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur.
Reklam
Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur. Çekişmeleri boşandıktan sonra da sürdüren çiftlerin çocukları için durum daha da karmaşıktır. Çocuğun ilk toplumsallaşma deneyimlerinde karşılaştığı güçlükler de kaygı duygularının yerleşmesi neden olabilir. Çocuk, kendi yaşıtlarıyla da baş edebilmek için bazı yöntemler geliştirmek zorundadır. Arkadaş ilişkilerinde karşılaştığı itici ve küçük düşürücü davranışlar, özellikle evde de benzer tepkilerle karşılaşıyorsa çocukta yıkıcı izler bırakabilir. Sözü edilen koşullarda yetişen çocukta düşman bir dünya içerisinde yaşamakta olduğu duygusu gelişir.
Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olabilir.
Günümüzün çocuk yetiştirme anlayışına göre anne-babaların otoritesi tartışılamaz, sorgulanamaz. Eşlerimize, sevgililerimize, kardeşlerimize, patronlarımıza ve arkadaşlarımıza sinirlenip onlarla tartışabiliriz, fakat anne-babalarımıza karşı çıkmamız mümkün değildir. "Annenle böyle konuşamazsın," ya da "Babaya bağrılmaz," gibi öğütleri ne kadar da çok işitmişizdir.
Sayfa 29 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
139 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Acıyı Bal Eyledik/ Hasan Hüseyin Korkmazgil Uy anam uy Haziranda ölmek zor. Şair bu şiirini tarihte dün ve bugün vefat eden Orhan Kemal ve Nazım Hikmet'e ithafen yazmış. Sabah uyandım, şiir okumak istedim, bilekligime baktım, saati ve tarihi gördüm, aklıma H.H.Korkmazgil geldi, kitaplıktan çektim okudum. Üçünün de mekanı cennet
Acıyı Bal Eyledik
Acıyı Bal EyledikHasan Hüseyin Korkmazgil · Bilgi Yayınevi · 19731,681 okunma
Reklam
Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana- babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur.
Sayfa 89 - Metis YayınlarıKitabı okudu
* Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur. *
Sayfa 150 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Bazı ana-babalar iyi niyetli olmalarına karşın, yine de çocuğun kaygı yaşamasına neden olabilecek davranışlarda bulunabilirler. Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur. Çekişmelerini boşandıktan sonra da sürdüren çiftlerin çocukları için durum daha da karmaşıktır. İlk toplumsallaşma deneyimlerinde karşılaştığı güçlükler de kaygı duygularının yerleşmesine neden olabilir. Çocuk kendi yaşıtlarıyla da baş edebilmek için bazı yöntemler geliştirmek zorundadır. Arkadaş ilişkilerinde karşılaştığı itici ve küçük düşürücü davranışlar özellikle evde de benzer tepkilerle karşılaşıyorsa çocukta yıkıcı izler bırakabilir.
Anne-baba ve çocuk ilişkisi çok karmaşık ve derin
Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur.
Reklam
Bazı ana-babalar, iyi niyetli olmalarına karşın, yine de çocuğun kaygı yaşamasına neden olabilecek davranışlar­ da bulunabilirler. Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur. Çekişmelerini boşandıktan sonra da sürdüren çiftlerin çocukları için durum daha da karmaşıktır. Çocuğun ilk toplumsallaşma deneyimlerinde karşılaştığı güçlükler de kaygı duyguları­nın yerleşmesine neden olabilir. Çocuk, kendi yaşıtlarıyla da baş edebilmek için bazı yöntemler geliştirmek zorun­dadır. Arkadaş ilişkilerinde karşılaştığı itici ve küçük dü­şürücü davranışlar, özellikle evde de benzer tepkilerle kar­şılaşıyorsa, çocukta yıkıcı izler bırakabilir.
Sayfa 88
“Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur.”
Bazı ana-babalar, iyi niyetli olmalarına karşın, yine de çocuğun kaygı yaşamasına neden olabilecek davranışlarda bulunabilirler. Gerekli eğitim ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur.
"Ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düşmesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur."
Sayfa 89
Çocuğu eğit­ mekten çok kendi öfkesini yaşayan ya da yıkıcı istekleri­ ne doyum sağlamaya çalışan ana-baba, zaten çocuğu kor­kutmayı ve hırpalamayı amaçlamıştır. yetişkinlerin alaycı tutumları ergenin üzerinde yıkıcı et­kiler yaratır. Gerekli eğitim- ve görenekten yoksun ve kişilikleri yeterince gelişmemiş ana-babaların birbirine karşıt düşen istekleri ve öğütleri çocuğun şaşkınlığa düş­ mesine ve kaygılar geliştirmesine neden olur. Çekişmele­rini boşandıktan sonra da sürdüren çiftlerin çocuklan için durum daha da karmaşıktır. Çocuğun ilk toplumsallaşma deneyimlerinde karşılaştığı güçlükler de kaygı duyguları­ nın yerleşmesine neden olabilir. Çocuk, kendi yaşıtlarıyla da baş edebilmek için bazı yöntemler geliştirmek zorun­dadır. Arkadaş ilişkilerinde karşılaştığı itici ve küçük dü­şürücü davranışlar, özellikle evde de benzer tepkilerle karşılaşıyorsa, çocukta yıkıcı izler bırakabilir.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.