224 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Okurken mideniz bulanacak!! İnancın ne kadar büyük bir güç olduğunu ve insana neler yaptırdığını okuyacaksınız bu kitapta. Son bölümlerde tarikat yapıları hakkında genel bir fikriniz de olacaktır. Gerçek sanık ve tanık ifadelerini okurken ağzınız açık kalacak. Gazeteci yazar Timur Soykan’ın araştırmalarıyla, gerçek ifadelerle bir tarikatın iç yüzünü öğrenmek isterseniz mutlaka okuyun derim..
Timur Soykan
Timur Soykan
Badeci Şeyh'in Sır Odası
Badeci Şeyh'in Sır OdasıTimur Soykan · Kırmızı Kedi Yayınları · 2019587 okunma
Şeyhinin her sözünü Allah'ın emri kabul etmiş, bilinçlerini tamamen silmiş müritler üreten tarikatlar ülke ve toplum için büyük bir tehdit. Tamamen denetimsizler ve gün geçtikçe etkiledikleri insan sayısı ve güçleri artıyor. Bu durumda Atatürk'ün çıkardığı "Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun"un gereksiz olduğu söylenebilir mi?
Sayfa 213 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mahkemede karşısına çıktığınız hâkim, işiniz düştüğü devlet kurumunun yöneticisi, polis ya da savcı aklını "kâinatın yöneticisi" zannettiği şeyhine teslim etmiş bir mürit olabilir.
Sayfa 213 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
AKP döneminde altın devrini yaşamaya, dokunulmazlığın keyfini sürmeye devam ediyor tarikatlar.
Sayfa 213 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Badeci Şeyh olayında çocuk istismarı soruşturması açılmamasında tarikatların korunduğu siyasi iklimin bir etkisi oldu mu? Bence haklı bir soru.
Sayfa 213 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Bu 8 yıl içinde dini vakıf, dernek, Kuran kurslarında onlarca çocuk istismarı olayı ortaya çıktı. Hemen hepsinde sorunun kökenine inip tedbirler almak yerine "münferit" olaylar olarak yaklaşıldı. Yayın yasaklarıyla, siyasilerin açıklamalarıyla dini vakıflar, dernekler korundu. Karaman'da 10 öğrencinin tecavüze uğradığı Ensar Vakfı ile ilgili dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun "Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olmaz" sözleri bu bakış açısını özetliyordu.
Sayfa 212 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kadınlar ifadelerinde Badeci Şeyh'in sır odasına kocası, ağabeyi, nişanlısı, sevgilisi tarafından sürüklendiğini anlatırken sadece tarikat ve şeyh olgusuyla açıklanamayacak bir Türkiye gerçeğini ortaya koyuyor: Erkek egemen toplum en az tarikat kadar kötü. Kadınlar, bekâret dayatmaları, evdeki koca işkencesi, eşitsizliğin çaresizliğiyle inanmadıkları şeyhin kâbusuna sürüklendi. Duygulardan arındırılmış devlet
Sayfa 212 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Peki "badeleme" ve "tabi olma" Uğur Korunmaz'ın söylediği gibi Pir'den diğer Pir'e aktarılan bir eylem mi? En azından bu tarikatta yüzlerce yıldır devam mı ediyor? Böyle başka tarikatlar ya da tarikat kolları var mı? Bunları öğrenmemiz şimdilik mümkün değil. Ancak şunu söyleyebilirim; Uğur Korunmaz'ın tüm bunları uyduracak kapasitede biri olduğunu düşünmüyorum. Kendisinin de söylediği gibi bu detaylı sistemi birilerinden öğrenmiş olması daha büyük olasılık.
Sayfa 212 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Badeci Şeyh, insanları etkisi altına almak için dini kavramlarla da sınırlı kalmıyordu, dergâhın duvarına astığı Türk bayraklarını, Çanakkale Savaşı'nı kullanmıştı. "Çanakkale'de şehit olanların bu tarikatın mensubu olduğu" şeklindeki sözleriyle zikir çektirdikten sonra sır odasında müritleriyle baş başa kalıyordu.
Sayfa 211 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Nakşîlerin Hz. Ali yerine Hz. Ebubekir ile Peygambere ulaşmalarının altında tipik Alevî karşıtlığı yatmaktadır.
Sayfa 208 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aslında İslâm hiç kimseye doğuştan bir ayrıcalık vermez. Günümüzdeki "Ehl-i Beyt" kavramı bile Yahudilikteki seçilmiş kavim inancının bir benzeridir. İslam'da seçilmiş, kutsal bir aile yoktur. "En üstün olanınız Allah'tan en çok sakınanızdır" [Hucurat/13] ayetinin bildirdiğine göre, İnsanı bir diğerinden üstün kılan yönü; ilmi, ameli ve güzel davranışlarıdır. Yine "Her insan ancak çalıştığının/yaptığının karşılığını alır" [Necm/39]. Herkesin saygınlığı yapıklarına bağlıdır. Peygamber de dâhil olmak üzere hiçbir aile, sülale ayrıcalıklı değildir. Peygambere yakın olmanın onun sülalesine mensup olmakla alakası yoktur. Nitekim Nuh'un iman etmeyen oğlu için Allah "o senin oğlun değildir" [Hud /45-6] buyurmuştur.
Sayfa 206 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Bu badeci şeyhe kendini badeleten müritleri içinde üniversite hocaları da varmış. Hatta bu müritler içinde kendisinden başka karısını, hatta ve hatta anasını şeyhe götürüp, badeletenler çıkmış. Timur Bey! Siz de bu mahkeme kararını görmüşsünüz. Bu kimselerden birçoğu şikâyetini geri çekmiş.
Sayfa 205 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Görüldüğü üzere sakal, sarık, çarşaf, misvak vs. gibi tali meselelerde oldukça mutaasıbane hassasiyet gösterenler, İslam'ın anası olan tevhidin ırzına geçmekten zerre kadar hayâ etmemişlerdir.
Sayfa 205 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Rabıta Hindistan Kökenlidir. Rabıtayı Hindistan'dan getirip Ortadoğu'da bunu yayan, 1778-1826 yıllarında yaşamış Mevlana Halid-i Bağdâdi'dir. Rabıta İslam âlemine bundan 180-200 sene önce sokulmuş olan bir bidattir. Rabıta; Hint Budistlerinden alınan yoga ve meditasyonun İslami renklere boyanıp Müslümanlara yutturulmasından ibarettir. Halid-i Bağdadi Rabıtanın yalnızca kendisine yapılabileceğini ilan etmiş; rabıtayı kendi suretine yaptıran halifelerini azletmiştir. Ortadoğu'da o zamana kadar âdet olmayan kendisine "Mevlana" denmesini emretmiştir. Ona o devrin âlimleri "Kezzab Halid'e Reddiye, Allah'ın Dini Her bir İğrenç Bidatçi Yalancıya Galib Gelecektir…" gibi oldukça ağır ifadeler içeren reddiyeler yazmışlardır. Hocası Dehlevî'nin halifelerinden Abdulvehhab es-Susî onu kâfirlik ve zındıklıkla, sihirbazlık ve cincilik ile; bazıları onu yogi/yoga üstadı olmakla itham etmiş. "Hindistan'a gitti, sihirbaz yogacılardan ders aldı ve İngiliz Hristiyanlarından bir din öğrendi…" şeklinde suçlamışlardır. Eskiden beri bazı İslam âlimleri, "Nakşibendílik, İslam örtüsü altında Budizm'den tebdil edilmiş/devşirilmiş bir bâtıní tarikattır" kanaatine sahip olmuşlardır. Kısaca; rabıtanın yapılışı ile yoganın yapılışı arasında onlarca benzerlikler vardır. Oturuş şekilleri, kontrollü nefes alıp-verme- ler, belli şeylere yoğunlaşıp konsantre olmak Budist rahip Patanjali'nin kurallarını belirlediği yoganın bir benzeridir. Üstelik bu çakma ibadet yaklaşık 200 sene önce bilinmiyordu.
Sayfa 202 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Süleymancılar ve Menzilciler gibi bazıları şeyhin fotoğrafına bakarak, onun kalbinden kendisine nurların bir çağlayan gibi aktığına odaklanır. Kişi kendini mezarda farz ederek, Allah ile arasında şeyhi vesile/aracı olduğunu düşünerek, onun alnına, iki kaşı arasına bakar. Son olarak mürit şeyhinin ruhaniyetinden yardım ister. Medet, himmet, istimdat ve bereket dilenir.
Sayfa 202 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
887 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.