Dün bir dosttan uzun bir mektup aldım. Beni anlatmış sana ve sen de ona, "Unuttum artık onu." demişsin. Hem bu sözü gülerek, medar-ı iftiharla söylemişsin. Unutamazsın Nokta Noktam, unutamazsın. Çünkü, unutmak için önce unutulmak gerek. Oysaki sen, hâlâ bende esen eski kavak yelisin. Kan değil, tüküremezsin. Ruj değil, silemezsin. Dişi dudaklarına dişlerimle yazdığım dört heceli erkek adımı Unutamazsın Nokta Noktam, unutamazsın. Seninle biz, hâlâ bir kabukta iki badem içi gibiyiz. Baharsın, kokacaksın. Güneşsin, yakacaksın. Sabah yatağım kadar rüya dolu, Sabah yatağım kadar sıcaksın. Unutamam, unutamazsın...
İstanbul'da zamanı kaybettik, izini toza kaptırdık. Dünde bıraktık anı ve unuttuk dostu yaranı. Ahmak avlayan malihülyaları eliyoruz şimdi. Badem helvasına sarımsak eziyor, ateşi pamuğa düşürüyoruz. Simitçiler geceleri fener taşımıyor; köşk bahçelerini tek başına bekleyen çınarlar alıp başını gittiler... (...) Ah İstanbul!.. Sonsuza uzanan zamanda mevsimleri elerken, kaç aşkı daha öğüteceksin kim bilir!..Zamanın ruhu, en ziyade sende yaşar çünkü... Gel zaman...git zaman!.. İstanbul, minelezel, ilelebet...
Reklam
"Diriliş, aslında bir edebiyat akımından çok, bir hakikat akımıdır. Yeniden inanmak, yeniden düşünmek, yeniden duymaktır." Diriliş, ancak İslam'dan ayrılışın sona erişiyle, ona yeniden kavuşmayla gerçekleşir. Diriliş öldükten sonra tekrar dirilmeyi yani kıyameti, Vel basü badem mevti hatırlatır bize. Bu doğrudur. Öldükten sonra kıyamet saati başlamıştır. Vaktin sahibinin önünde tekrar diriliş için ölmeden evvel dirilmiş olmak gerekir. Bunu öğretir Sezai Karakoç...
195 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Son derece güzel bir bilim kurgu ve polisiye roman. Mars'a yedek astronot olarak giden bir adam Napoli'de esrarengiz şekilde ölen bir adamın yerine geçer ve yaptıklarının aynısını yapar. Kaplıcalara giden 11 adam ölmüştür ve hepsinin alerjisi vardır, kelleşme belirtileri mevcuttur. İşi Fransa'ya kadar takip eden adamımız doktor Barth ile tanışır. Bir zehirlenmeden şüphelenilmektedir ancak hiç bir ipucu yoktur. Gerçek sonradan ortaya çıkar ve bir krem, badem ve kükürt ile ilgilidir. Son derece güzel bir kurgu ve sürükleyici bir eser. Mutlaka okunması gerekenlerden.
Kör Talih
Kör TalihStanislaw Lem · İletişim Yayınevi · 199990 okunma
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem
Hatırımdadır ki gençliğimde bir dostum ile bir kabukta iki badem içi gibiydik.Öyle kaynaşmış ve birbirimizi sevmiştik.Umulmadık bir zamanda bir işi çıktı,sefere gitmek zorunda kaldı.Seferden döndüğü zaman başladı siteme: -Bu kadar zaman geçti,ne bir mektup ne bir selam yolladın.Bu kadar da vefasızlık olur mu? Dedim: -Ben yüzünü görmekten mahrum iken ,bu şerefi postacıya mı kazandıraydım!
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.