Sevinci gül yaprağında bıraktık Badem dalında kaldı gençliğimiz Aynaya korkulu gözlerle baktık Şimdi ömrün lezzetinde değiliz
Sayfa 39 - Özgür YayınlarıKitabı okudu
Bak, birgün, küçük bir köyden geçiyordum. Çok ihtiyar, doksanlık bir adam badem ağacı dikiyordu. «Ee, dede,» dedim, «badem ağacı mı dikiyorsun?» O, eğilmiş olduğu halde bana baktı ve :«Ben oğlum,» dedi, «ölümsüzmüşüm gibi hareket ederim,» dedi. Karşılık verdim: «Bense, her an ölecekmişim gibi davranırım!» İkimizden hangimiz haklıydık patron?
Reklam
Düşünüyorum: Yavaşlasam ne olur? Dursam ne olur? Durdurur muyum zamanı? Ölümü telaşlandırır mıyım? Düșünceme gülüyorum, soruyorum sonra kendi kendime: Nereye yürüyorsun
Konuşabilsem yoldan geçen bir kadınla derim ki: Özgünlüğüm dikkat çekmez: Ayaklarda birkaç damarın sertleşmesi, o kadar. Öyleyse benimle yürü aheste, nasıl yürürse bulut "Ne üşengeç... Ne de acele"
Sanki bir kuyunun dibine doğru düşüyordum.Tutunacak hiçbir şey yoktu..
Yaban badem çekirdeklerinin çoğunda amygladin denen son derecede acı kimyasal bir madde vardır, bu madde çözünerek siyanür zehrine dönüşür. Biraz yaban badem atıştırmak , o acı tadın uyarısını boşlayacak kadar akılsız birinin ölümüne yol açabilir.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.