Bir eski zamanın hatırı, yeni zamanın çaresizliği, uzun yıllar içinde oluşmuş binlerce bağ. Ne diyordu Necatigil: "Görünmez bağlarla çevrilisiniz / koparıp da başlamanız kabil değil hayata / karanlık kaderlerin kurbanı / kaldınız ortalarda." Şöyle ya da böyle, yaşayıp gidiyorsunuz işte.