176 syf.
·
Puan vermedi
"Tüm bu olanlara gözlerini kapayıp, kulaklarını tıkayarak o çirkin "seni ilgilendirmeyen işe karışma" yasasıyla hareket etmeyen, duyarsız ve ilgisiz bir şekilde yaşayıp gitmeyen herkesin, cinsel şiddetle yüzleşmesi kaçınılmazdır. Bu bir iddia ya da inanç sorunu değil, aksine istatistiklerin ortaya koyduğu bir olgudur."
Cinsel Şiddet
Cinsel ŞiddetAlberto Godenzi · Ayrıntı Yayınları · 199984 okunma
“Bizim kültürümüzün niyeti kişiyi bağımsız kılmak değil, bir başkasına, genellikle bir otoriteye bağımlı kılmak.”
Reklam
Zincirlerini kırmak için savaşmalıyız içimizdekilerle.
Bizim kültürümüzün niyeti kişiyi bağımsız kılmak değil, bir başkasına, genellikle bir otoriteye bağımlı kılmak. O nedenle kendini bağımsız kılma çabalarını, kültürümüz anormal davranışlar olarak gösterir. Böyle çabalar içine girenler toplum içinde alay konusu olurlar, bir tür sırıtırlar. Böyle olunca da, bağımsız olmayı düşünenler yüreklendirilmemiş olurlar. Kişi kendi içindeki savaşı vermeye başladıktan sonra, dışındaki savaşla ilgilenmeye başlar.
Bizim kültürümüzün niyeti kişiyi bağımsız kılmak değil, bir başkasına, genellikle bir otoriteye bağımlı kılmak.
Yürek yalnızca kendi yasalarına uyar; onu bağımlı kılmak istemekle özgür, özgür kılmakla da bağımlı kılmış olursunuz.
Zorunluluk yüzünden çalışmayın,onurunuz için çalışın.Serveti ve eşyayı kendinize bağımlı kılmak için kendinizi bunlardan bağımsız kılmakla işe başlayın.Düşünceyle egemen olmak için düşünceye egemen olmakla işe başlayın.
Sayfa 259 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnanma yavruuum, kanma guzuuum : D
(...)sadece başkalarını bağımlı kılmak ve onları hakimiyeti altına almak için gösterilen bir ilgiyi "seven" ilgi olarak kabul etmekten vazgeçmeliyiz. Ama çoğumuz böyle bir ilgiyi sevecen ilgi kabul ederiz!
Sayfa 26 - Çitlembik YayıneviKitabı okuyor
"İnsanın elinden dünyada bireysel olanı kurtarmak gelmez, insan sadece kendi içindeki bireyi savunabilir. Düşünce insanının en büyük edimi, her zaman özgürlüktür, düşünceler karşısında, nesneler karşısında, kendi kendisinin karşısında özgür olmaktır. Ve bizim de görevimiz işte budur: Başkaları gönüllü olarak kendilerini bağımlı kıldıkları ölçüde, kendimizi daha özgür kılmak!"
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Neden sürdürürüz ilişkilerimizi?
"İçimizde gizlenmiş hazineyi bulmanın vakti de gelir. Ve o gün bir şey fark ederiz: “Ben tek başıma da çokluğum. Ben tek başıma da kalabalık ve kendime dostum.” İşte bu fark edişten sonra asıl sevmelerimizi, asıl aşklarımızı yaşamaya başlarız. Kendimizi sevdikten sonra bir başkasına ihtiyacımız olduğu için değil, onu gerçekten sevdiğimiz için hayatımıza dahil ederiz. Ve dahil oluruz onun hayatına. Yalnız kalmaktan korktuğumuz için değil, bir başkasına ihtiyaç duyup kendimizi kandırmak için değil, hayatımızı daha keyifli kılmak ve bir başkasına da bu keyfi yaşatmak için sürdürürüz ilişkilerimizi. Bugün o kişi hayatımızdan çekip öylece gitse de dert etmeyiz artık bunu. Ancak bunun yanında o kişiyle beraberken muhteşem anlar yaşayabilme seviyesine de geliriz. Ve bağımlı kalmayız bir başkasına. Bakmayız gözlerinin içine bizi terk edip gitmesin diye. Severiz, ihtiyaç duyduğumuz için değil, hakkını verebildiğimiz, kendimize ve karşımızdakine sevmenin nasıl bir şey olduğunu bir kez daha gösterebilmek için. Sevginin yüceliğine duyduğumuz saygıdan dolayı severiz."
225 syf.
·
Puan vermedi
Ben sana söyleyeyim --> duygusal talepkar ebeveyn modu Ben sana söylemiştim---> cezalandırıcı ebeveyn modu. Çocuğu önce bağımlı daha sonra da hataya tahammülsüz yapmak ne kötü. Ben bu kitabı çocuğunun güzel gönlünü daha özgür kılmak isteyen tüm ebeveynlere tavsiye ediyorum. Kitabı okurken çoğu zaman çocukluğuma ufak ziyaretlerde
Mod Terapisi
Mod TerapisiHannie van Genderen · Psikonet · 2014897 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
“Bugün bize “özgür irade” fikri konusunda hiçbir af layık görülmüyor; onun ne olduğunu artık çok ama çok iyi biliyoruz: gelmiş geçmiş tanrıbilimsel üçkağıtların en şüphelisi - insanlığı tanrıbilimcilere bağımlı kılmak için... Burada böyle bir “sorumlu” kılma eğiliminin psikolojisinden başka bir şeye değinmeyeceğim. Ne zaman birileri birtakım sorumluluklar dayatmak ister, anlayın ki orada genel olarak cezalandırma ve yargılama içgüdüleri devreye girmiştir. Ne zaman bir iradeye, niyetlere, sorumluluk edimlerine, şöyle ya da böyle olma hallerine bağlanırsa hayatın akışının masumiyeti elinden alınmış demektir: irade doktirini esas olarak ceza amaçlı bir icattır - yani suçlu bulabilmek için... Bütün eski psikoloji -ki bir irade psikolojisidir- sadece ve sadece kendilerine ceza verme hakkı yaratmak, hatta daha da önemlisi bu hakkı Tanrı’ya vermek için, bir mucit tipinin, yani rahiplerin, eski toplumların şeflerinin bir tezgahıdır... İnsanlara “özgür” dediler; onları yargılamak ve cezalandırabilmek için -suçlu olmaları için... Sonuçta her tür eyleme “istenmiş” gözüyle bakılmalıydı ve her eylemin kaynağı bilinçte bulunabilmeliydi..”
Putların Alacakaranlığı
Putların AlacakaranlığıFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
680 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
(Biraz abartarak söylüyorum,dikkat) Bu kitabın; kendimle ilgili ifade edemediğim şeyleri ifade ettiğini,bilmediğim şeyleri bildiğini,fazlasıyla beni kapsadığını bilen, kitabın benimle olan bağından haberdar olan bir yakınımın bu kitabı okumasını istemezdim. Başkasının hakkımda bilmedikleriyle var etmeye çalıştığım özümü çökertebilir bu ifşa,
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,4bin okunma
"özgür istenç" kavramıyla duygudaşlık kurmuyoruz: çok iyi biliyoruz sadece, ne olduğunu — insanlığı onların anladığı anlamda "sorumlu" kılmak, yani onları kendine bağımlı kılmak amacına yönelik, gelmiş geçmiş teolog-marifetlerinin en kötü ünlüsü...
Toplumsal ve doğal bütün nedenler, kadınların, erkeklerin iktidarına toplu olarak başkaldırmalarını olanaksız kılmak için birleşirler. Kadınlar öteki bağımlı sınıflardan öylesine farklı bir durumdadırlar ki, efendileri onlardan salt hizmet etmenin ötesinde de bir şeyler bekler. Erkekler, kadınların sadece ken­dilerine boyun eğmelerini değil, kendilerini sevmelerini de is­terler. En kaba, en gaddar olanları dışında bütün erkekler, ken­dilerine en yakın ilişkideki kadının sadece bir köle olmasını de­ğil, gönüllü bir köle olmasını, seve seve kölelik etmesini ister­ler. Bir köle değil, bir gözde, bir cariye olmasını dilerler. Bu yüzden, kadınların aklını köleleştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır. Öteki kölelerin efendileri, kölelerinin ita­atini sürdürmek için korkuya, ya kendilerine, ya da dinsel inaçlara bağlı korkuya bel bağlarlar. Oysa kadınların efendileri, salt itaatten fazlasını istedikleri için, bütün eğitim gücünü bu ama­ca yarayacak biçimde seferber etmişlerdir.
Yürek yalnızca kendi yasalarına uyar; onu bağımlı kılmak istemekle özgür, özgür kılmakla da bağımlı kılmış olursunuz.
449 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.