Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
400 syf.
3/10 puan verdi
1 45yılda yazdığım tüm kitaplar içinde toplam sayı neredeyse 100, tolmak üzerine hep en sevdiğimdi 5 Bug uzun dönemli terapi dediğimizde en fazla 1kaç ayvy hafta kastediliyor 10 Şimdi hemen hkes eklektik, pragmatik oldu; oda değilse 1takım ideolojilere 1araya getirip bütünleştirici çalıştıklarını söylüyorlar 11 Modelleme, katarsis, empatik tepki,
Terapist Olmak Üzerine
Terapist Olmak ÜzerineJeffrey A. Kottler · Pegasus Yayınları · 2017186 okunma
HİSSEMİZE NE DÜŞTÜ?
Yaşamın bize sunduğu imkanlar, maddi ve manevi bağımlılıklar, dahilinde yolumuzu ve yönünümüzü belirlememiz, ne kadar mümkün? Bilgi ve hız çağında mevcut konumumuz ve yaşantımızı ne kadar değiştirebiliriz? Dna sarmalıni, sarsip yeniden kodlasak bu çağa uyarlayip ani bir geçiş yapsak bu bizi ne kadar değiştirir? Hiç düşündünüz mü? Gelin şimdi bu
Reklam
238 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“Aptal değilim ben. Domuz gibi içmem.” demiş London kitabının henüz başlarında. Ancak bu sözünü hiç tutamamış bu büyük usta. Kısacık ömrünün son yıllarında, ölümüne topu topu 3 yıl kala, hastalıkları arasında boğuşurken alkol ile -kısa da olsa- bir ömür boyu süren arkadaşlığını “John Barleycorn”da kağıda dökmüş. Bu otobiyografik bir roman, ancak
John Barleycorn
John BarleycornJack London · Engin Yayıncılık · 19981,305 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
cal newport, benim 2016’dan beri takip ettiğim ve dilimize çevrilmesini dört gözle beklediğim, çok sevdiğim bir yazar. nedenine gelecek olursak, hayatımdaki en büyük yol ayrımını, kendisinin ve onunkilere benzeyen yazıları keşfedince yaşadım. bana bu zorlu yolda çok emeği geçmiştir uzun lafın kısası. neydi bu yol ayrımı? hayatımın dizginlerini
Pürdikkat
PürdikkatCal Newport · Metropolis Yayınevi · 20191,873 okunma
Bağımlılıklar ve Usta
Genç bir adam yaşlı ch'an ustasına gider ve bağımlılıklarından kurtulamadığını söyler. Usta ona sıkıca tutunduklarını bırakmasını söyleyince, adam: 'Bu çok zor bir şey der; elimde değil.' Usta aldığı cevabın ardından yerinden kalkar ve odanın ortasındaki sütunlardan birisine sımsıkı sarılıp genç adamın şaşkınlığı içinde bağırmaya başlar: 'Yardım edin bana! Kurtulamıyorum sütundan! Kurtulamıyorum, yardım edin bana!' Durumu gören adam sağına soluna bakar ve şaşkınlık içinde ustaya şöyle der: 'Yahu usta, sen aklını mı kaçırdın? Bir de beni derdime derman olursun diye sana gönderdiler; aklı başında biri, alim biri diye. Bak şu yaptığına! Sütuna sarılan sensin; onu tutan da sımsıkı sarılan da sensin! Sütun seni nasıl tutsun ki! Bırak kurtul!' Bunları duyan usta gülümseyerek kollarını sardığı sütunu bırakır ve genç adama yaklaşır: 'Gördüğün ve senin de söylediğin gibi. sütuna sımsıkı sarılan da onu bırakınca ondan kurtulan da benim. Benden başkası değil. Sımsıkı sarılmak nasıl benim seçimimse, serbest bırakmak da benim seçimim. Aynen yaşantımızdaki diğer her şeyde olduğu gibi.'