Esasen eğitim ve öğretim, hakiki varlığı mecazi varlığa eritmekten, geliştirip yetiştirmekten ve bir kavmin tarih ve kültürünü kimlik kalıpları içnde yetiştirmekten, onunla yoğurmaktan başka bir şey değildir. Bu kişilik, benim insani kişiliğimdir; yani beni başka bir insandan ayırır. Fakat diğer bütün benler eşittir. Zihninizde mecazi varlığı olan, ama henüz hakiki varlığı kazanma fırsatı bulamamış kişilikler düşünebilirsiniz. Çünkü gerçek varlık, insanın kendi eliyle ve insanın kendi gelişiminde dayandığı kültürel ve tarihi unsurlar yoluyla oluşturulur. Sartre'nin, "Mecazi varlığı tabiat veya tanrı yaratmıştır; ama gerçek varlığı bizzat biz yaratıyoruz." sözüyle kastettiği budur. Gerçek varlık, benim mahiyetim, insani kimliğim ve kültürel kişiliğimdir. Herkes kendine özgü bir kültürel kişiliğe sahip olmalıdır. Bağımsız insan, üreticidir. Üreten insan, makine ürettiği kadar düşünce, ideoloji, iman ve hareket de üreten insandır.
"Gerçek varlık, benim mahiyetim, insanî kimliğim ve kültürel kişiliğimdir. Herkes kendine özgü bir kültürel kişiliğe sahip olmalıdır. Bağımsız insan, üreticidir. Üreten insan, makine ürettiği kadar düşünce, ideoloji, iman ve hareket de üreten insandır. Şunu da belirteyim ki bir ulus, manevî, düşünsel ve kültürel üretkenliğe ulaşmadan ekonomik ve teknik üretim seviyesine ulaşır demek, koca bir yalandır. Eğer ekonomik ve sanatsal üretkenlik seviyesine ulaşmışsa bu, mutlaka Batı'nın dayattığı bir kalıptır ki bu da yeni bir tuzak ve yeni bir sömürü biçimidir."
Bağımsız insan, üreticidir. Üreten insan, makine ürettiği kadar düşünce, ideoloji, iman ve hareket de üreten insandır.
Sayfa 24Kitabı okuyor
"Bağımsız insan, üreticidir. Üreten insan, makine ürettiği kadar düşünce, ideoloji, iman ve hareket de üreten insandır. Şunu da belirteyim ki bir ulus, manevi, düşünsel ve kültürel üretkenliğe ulaşmadan ekonomik ve teknik üretim seviyesine ulaşır demek, koca bir yalandır."
Sayfa 24
Bağımsız insan, üreticidir. Üreten insan, makine ürettiği kadar, düşünce, ideoloji, iman ve harekat de üreten insandır. Şunu da belirteyim ki bir ulus, manevi, düşünsel ve kültürel üretkenliğe ulaşmadan ekonomik ve teknik üretim seviyesine ulaşır, demek koca bir yalandır.
üretici emek kavramı
Ama diğer yandan, üretici emek kavramı daralır. Kapitalist üretim,
yalnızca meta üretimi değil, özünde artık değer üretimidir. İşçi, kendisi için değil, sermaye için üretir. Bundan dolayı, artık genel olarak üretimde bulunması yetmez. Artık değer üretmek zorundadır. Yalnızca, kapitalist için artık değer üreten ya da
Bağımsız insan, üreticidir.....
Gerçek varlık, insanın kendi eliyle ve insanın kendi gelişiminde dayandığı kültürel ve tarihi unsurlar yoluyla oluşturulur. Sartre'ın, "mecazi varlığı tabiat veya tanrı yaratmıştır; ama gerçek varlıği bizzat biz yaratıyoruz." Sözüyle kastettiği budur.....
Kitabevi
Kesinlikle
“Bağımsız insan, üreticidir. Üreten insan, makine ürettiği kadar düşünce, ideoloji, iman ve hareket de üreten insandır.”
Fecr
Herkes kendine özgü bir kültürel kişiliğe sahip olmalıdır. Bağımsız insan, üreticidir. Üreten insan, makine ürettiği kadar düşünce, ideoloji, iman hareket de üreten insandır.