Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilişsel şiddetten kaçınmak için dolaşımda olan “haberlerin” doğruluğunu araştırmak (Kur'an, 49: 6) birincil önemdedir. Teyit etme, enformasyon çağı insanında bir refleks hâline gelmeli, bu şekilde onu bilişsel şiddetten korumalıdır. Bunun önemli bir ayağı çeşitli kanallar üzerinden dayatılan resmi anlatılardan da şüphe etmektir. 11 Eylül'ün gösterdiği üzere hegemonyanın resmi anlatıları her zaman doğru bilgi anlamına gelmemektedir. İkincil olarak özellikle Batı medyasının ilettiği haberlere son derece şüpheyle yaklaşılmalıdır zira bu kuruluşların çoğunluğunun kuruluşlarından bu yana Batı istihbarat örgütleri tarafından siyasi amaçlar dâhilinde yönetildiği bilinmektedir. Dahası, çeşitli olaylardaki tutumlarından kolaylıkla teyit edilebileceği üzere bunlar için “yalan-gerçek” gibi ahlaki kategoriler söz konusu değildir. Bunun yerine insanlara belirli ajandalar doğrultusunda iletilmesi gereken algılar ve bilgiler (i7formation) vardır. Ancak en önemli husus bireyin bilgi ve bilinç bakımlarından donanımlı olmasıdır. Bu donanım onda eleştirel bir bakış açısı ve güçlü bir benlik geliştirecek, bu şekilde güçlü bir bağışıklık sistemiyle kendisini ve etrafındakileri korumaya muvaffak olacaktır.
Sayfa 415Kitabı okudu
Genom bilimi, yakın zamanda, insan soyunda pek çok benzersiz gen kaybının gerçekleştiğini tespit etti. Söz konusu zararlı mutasyonlar genin proteine çevrilme sürecini aksatıyor, bu da proteinin oluşamamasına neden oluyordu. İşlevsiz hale gelmiş bu genlere psödogen veya sahte-gen denir. İnsan ve şempanze soyu birbirinden ayrıldıktan sonra insan soyunda böyle en az seksen işlevsizleşme olmuştu. İşlevsizlesen genlerim en büyük bölümü , bir dizi kokuyu tanıma ve belli acı tatları alma yeteneğimizi elimizden aldı, ayrıca bağışıklık sistemlerimizdeki kimi genleri de kaybettik."
Sayfa 93
Reklam
yerine göre çalışmaya ara vermeli, dolaşmaya çıkarak dinlenmeli. En iyisi insanın nasıl bağışıklık kazanacağını bilmesi.
Sayfa 47 - Everest Modern KlasiklerKitabı okudu
Yabancı obje gibi davranılması
Vücut spermatozoayı genellikle yabancı obje olarak değerlendirir, ne var ki immünolojik saldırılardan bağışıklık sisteminin baskılanması sayesinde korunurlar.
_Manyetizma, X, Alfa-Beta-Gama, Çakra
_Frekans - Titreşim, bir eylemin saniyedeki tekrarlanma sıklığı. Tesla’ya göre evren, kocaman bir titreşimdir. Einstein’e göre her şeyin özü enerjidir; her şey titreşen atomlardan oluşmuştur ve madde diye bilinen şey bile titreşen enerjidir. _İnsan zihni, elektrokimyasal enerjiyle çalışır ve farklı dalga boylarında frekanslar yayar ve bu manyetik
Alerji
Alerji; "Bağışıklık sisteminin olmaması gereken yerde verdiği bir aşırı tepki halidir" diye tanımlanabilir.
Sayfa 13 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayat bize gül bahçesi vadetmiyor. Her zaman pürneşe olmak zorunda değiliz. Azıcık yağmur kimseyi incitmez. Biraz stres hayatın zorluklarına karşı bağışıklık geliştirmemizi sağlar. Hayatın zorlukları, onlarla baş edebilme konusunda bizi eğitir. Her zorluktan incinmeden çıkacak değiliz. Hayal kırıklığından da öğrenecek çok şey vardır.
"İrlanda'ya yolculuk etmeden evvel Exeter'de kendime yeni bir elbise alacaktım ve paraları harcayacaktım, abartılı olacaktım ve bir daha asla herhangi bir adam bunu bozamayacaktı, evet, acıya karşı tam bir bağışıklık; sağlıklı olacaktım ve okyanusa cesaret edecektim. Kulağa geldiği kadar kolaydı."
“İkincisi , Avrupalılar yerlilerin hiç tanımadıkları ,bağışıklık ya da genetik dirençlerinin olmadığı mikroplan getirdiler .İlk Avrupalı göçmenler 1778’de Sidney’e geldikten sonraki bir yıl içinde salgın hastalıklardan ölen yerlilerin cesetleri alışılmış görüntülerdendi .Kayıtlara göre başlıca ölüm nedenler çiçek ,grip ,kızamık,tifo,tifüs ,suçiçeği ,boğmaca ,verem ve frengiydi .”
Sayfa 382Kitabı okudu
Ortaçağ’da güçlü erkekler takıntı halinde zehirlenme korkusuyla yaşarlardı, her türlü zehre karşı bağışıklık kazanmak için her gün giderek daha büyük dozlarda aynı zehri almak gerektiği erken bir tarihte keşfedilmişti. Kadınlara gelince, onlar her ay adet kanamalarıyla atılan zehre karşı bağışıklık kazanırlardı, öyle ki hem bağışıklıkları hem de zehirleri adet döneminden sonra en güçlü düzeyde olurdu. Zehirli genç kız efsanesi, ilk kez bu inançtan kaynaklandı. Büyük İskender genç yaşta geniş toprakları hükmü altına alınca, kendini tehdit altında hisseden bir kral önlem almaya karar verdi. Kral genç bir kızı zehirle besledi ve kızın bedeni zehirle dolunca onu Büyük İskender’e hediye olarak gönderdi. Genç kız o kadar zarifti, o kadar güzel arp çalıyordu ki, Büyük İskender’in içinden ona sanlmak geldi:Saraydaki Aristoteles adlı bir hizmetkâr ile efendisi Sokrates, kızın zehirli olduğunu fark edip Büyük İskender’in ona dokunmasını engellediler. Ona durumu açıkladıkları zaman onlara inanmayı reddetti ama öğretmeni Sokrates’ten çekindiği için karşı gelmeye cesaret edemedi. Sonra Sokrates iki köle getirtti ve birine kıza sarılmasını söyledi; köle hemen düşüp öldü; ikinci köleye de aynı şeyi yapmasını söyledi, o da aynı şekilde öldü, böylece Büyük İskender öğretmeninin ona gerçeği söylediğini anladı. Ama Sokrates bu kadarla kalmadı; kıza hayvanların, köpek ve atların dokunmasını sağladı, hepsi de hemen öldüler.
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
“Acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak,her şey çok daha kolay olurdu.Mutluluğun doğasında acının da olduğunu.Biri olmadan öbürünün de olamayacağını.”
Sayfa 177 - DomingoKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.