GDO'lu patateslerle beslenen farelerin daha küçük ciğerleri, kalpleri, testisleri ve beyinleri vardı! Keza, bağışıklık sistemle­ ri zarar görmüştü ve akyuvar hücrelerinde yapısal değişimler yaşamışlardı! Bu durum onları (GDO'suz patateslerle beslenen farelerin aksine) enfeksiyona ve hastalıklara daha açık hale ge­ tiriyordu. Ayrıca, boyun altı bezi ve dalakta hasarlar ortaya çı­ kıyordu; (pankreas ve bağırsaklar da dahil) dokular genişliyor­ du; karaciğerde iltihaplanma durumları ortaya çıkarken, mide ve bağırsaklarda ciddi bir yaygınlaşma yaşanıyordu. Ki bunlar kanser riskini artırıyordu!
İsviçreli kimyacı Paul Hermann Müller, 1935'ten itibaren böcekilaçları üzerin­ de çalışıyordu. Bir süre sonra "bitkilere ve sıcak kanlı hayvanlara zarar verme­ yecek", etkisini uzun süre koruyabilecek, güçlü bir ilaç geliştirmek amacıyla yaptığı yoğun çalışmalar sonucunda "diklorodifeniltrikloroetan" (DOT) adlı maddeyi buldu. 1948 yılında Nobel Ödülü aldı! Gerçekte DOT ilk olarak Al­ man kimyacı Othmar Zeidler tarafından 1874'te bulunmuş, ancak böcek ilacı olarak değeri anlaşılamamıştı. "Böceklerin atom bombası" denen DOT, Dünya Sağlık Örgütü tarfından -sıtma salgınını önlemek için- 76 ülkede kullanıldı. Böcekler zehre karşı bağışıklık geliştirdi ve bu ekosistemde dengesizliklere se­ bep oldu. Örneğin, Malezya Sarawak bölgesinde zehirli böcekleri yiyen kediler ölünce, verem-tifüs hastalıklarının taşıyıcısı fare popülasyonunda inanılmaz patlama yaşandı. Dünya Sağlık Örgütü İngiliz Kraliyet Hava Ordusu'nu yardı­ ma çağırdı. Bölgeye kediler bırakıldı! DOT yasaklandı.
Reklam
Kuantum fiziğinin, kuantum biyolojisinin, modern matematiğin ve epigenetiğin en yeni buluşları, has­talıktan sağlığa; bağışıklık sistemimizden hormonal dengeye; vücudumuzun kendini tedavi edebilme gücünden mutlu olma kabiliyetimize kadar bizi, ol­duğumuza inandığımız şey yapanın, düşünce biçi­mimiz olduğunu, gün yüzüne çıkarmıştır.
Kahkaha atmak kan basıncını düşürür, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun doğal ağrı kesicisi olan endorfınin salgılanmasını sağlar. Kahkaha atmanın beynin her iki yanını da canlandırdığı ve böylelikle öğrenme becerilerini arttırdığı da ortaya konmuştur. Gülücükler insanlarla bağlantı kurmamıza yardım edip hayatımızdan ve ilişkilerimizden tam anlamıyla keyif almamızı mümkün kılar.
“Elbette, bacağınızı incitirseniz spiritüel bir aydınlanma yaşamanız gerekmez; sadece yarayı temizler ve üstüne bir bant yapıştırırsınız. Fakat eğer bağışıklık sisteminiz tepki vermiyorsa veya sevdiğiniz biri hayatını tehdit eden bir hastalıkla karşı karşıyaysa ya da yaşamınızda aynı acı verici kalıplar sürekli tekrarlanıyorsa belki somut olanın, sonlu olanın ötesine bakmanın ve sonsuzluğun deneyimlemesine dayanan bir şifa çalışması araştırmanın zamanı gelmiştir.”
Sayfa 27 - OmegaKitabı okuyor
Diğerlerinin davranışlarıın sebebi siz değilsiniz. Diğerlerinin söyledikleri ve yaptıkları kendi gerçeklerinin, kendi hayallerinin bir projeksiyonudur. Diğerlerinin fikirlerine ve davranıslarına karşı bağışıklık kazandığımızda gereksiz acıların kurbanı olmazsınız. -DoN MIGUEL RuIz
Reklam
Cesaret Arapça Vadiyi veya nehri geçmek aşmak Atılım yapmak atak olmak anlamındaki casara kökünden türetilmiş bir kelime genelde anlaşıldığı gibi korkusuzluk ile ilgisi yok korku duygusunun varlığında harekete geçme kararlılığını ifade ediyor Yani korku yoksa cesaret de yoktur korkuyla birlikte harekete geçme O korkuya neden olan etken veya durumu
“Bağışıklık sistemimiz bizi toksik insanlara ve durumlara karşı korumaya çalışır. Kortizol düzeyimiz yükselir. Bedenimiz duygusal bir enfeksiyonla savaştığı için iltihaplanır. Daha sağlıklı ortamlara geçtiğimizde ise birçok semptom ortadan kaybolur.” — Dr. Nicole Lepera
Kuantum fiziğinin, kuantum biyolojisinin, modern matematiğin ve epigenetiğin en yeni buluşları, hastalıktan sağlığa; bağışıklık sistemimizden hormonal dengeye; vücudumuzun kendini tedavi edebilme gücünden mutlu olma kabiliyetimize kadar bizi, olduğumuza inandığımız şey yapanın, düşünce biçimimiz olduğunu, gün yüzüne çıkarmıştır.
139 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Kitap insanı ,insan dünyayı değiştirir " sözünü rehber edinmiş Sait ÇAMLICA topluma kitap aşısını enjekte etmek için gayreti ile takdir edilmesi gereken bir şahsiyet. Keşke çok daha fazla olsa onun gibiler ve biz toplumu hep bir elden aşılasalar ve bağışıklık kazansak kitaplarla yaşama dair. İçerikte altını çizeceginiz,notlarınız arasına alacağınız çok sayıda kaliteli sözler var bu kitapta... "Okumayan insan ile okuyamayan(okuma yazma bilmeyen) insan arasında bilgi bakımından pek fark yoktur. " Tarih şahittir ki bilgiye hakim olan dünyaya hakim olmuştur. Yirmi beşli yaşlarda ölüyor, yetmişli yaşlarda gömülüyoruz... Çünkü okumayı bırakmak, birazcık ölmektir... Yaşıyor musunuz?..
Okuyorum O Halde Varım
Okuyorum O Halde VarımSait Çamlıca · Okuyorum Yayınları · 2019515 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
BEN EFSANE - RICHARD MATHESON - İthaki Bilim Kurgu Klasikleri okumaya bayılıyorum. Her okuduğum kitapta da (çok şükür bu zamana kadar öyle oldu) hayranlığım artıyor bu seriye. ‘Ben Efsane’ de konu olarak benim en sevdiklerimden birini ele almış: Zombiler. Zombi konulu filmleri de kitapları çok seviyorum. Özellikle TWD izlerken kendimden
Ben, Efsane
Ben, EfsaneRichard Matheson · İthaki Yayınları · 2020662 okunma
Mutluluğun arayışında olmak mıdır beni asıl diri tutan?
Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu, biri olmadan öbürünün de olmayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
Sayfa 177 - Bkz Yayıncılık Tic. ve San. Ltd. Şti.Kitabı okuyor
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Okumak düşünce dünyasının besinini sağlayan bir gıdadır. Okumak enerji verir, dayanıklık verir, bağışıklık sistemimizi güçlendirir.
1,500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.