Madame de prie'nin ibretlik öyküsünü okurken sürekli Can Yücel'in "bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne" mısrası aklımdan geçti. Herşey bir anda kaybedilebilir. Para, şan, şöhret, makam, hatta aşk bile... Buna ne kadar hazırsınız???
Laia Asie Odo
698-769
Bütün olmak parça olmaktır;
gerçek yolculuk geri dönüştür.
Düşte zaman yoktur, süreklilik tümüyle değişmiştir. Mit ve efsanede zaman yoktur. Masal 'Bir zamanlar' derken hangi geçmişten bahseder? Böylece gizemci, mantığıyla bilinçaltını yeniden birleştirdiğinde her şeyin tek bir varlık olduğunu görür ve sonsuz geri
84 syf.
10/10 puan verdi
“ Bağlanma ” kitabın ismi beni çok etkiledi bilmem ama bu kelime bana ağır geliyor sanki bana ağır bir yük bırakıyor gibi . Can Yücel'in en sevdiğim şiiri olan Bağlanmayacaksın şiirinin etkisi olduğunu düşünüyorum .
Kitap hakkında biraz bahsetmek istiyorum . Fetih Gemuhluoğlu adına yazılmış .Onu anlatırken , onun düşüncelerini bizimle paylaşırken öyle cümleler kurmuş ki okurken o cümleye dalıp gitmelerim oldu . Her satırda ayrı noktalara dokunmuş böyle oluncada insan not almadan edemiyor .
Her sayfasında not alırken arkadaşım şu sözünü sizinle paylaşmadan edemiycem .
“Bence Aybüke sen kitabın tamamını geçir”:) Haklı ne diyebilirim ki her sayfasından bir yerelere bir şey yazıyorum normal olarak onun dikkatini dağıtıyorum .
Nuri Pakdil , kitabin ismini çok güzel koymuş ama ben yine bağlandım. :) Bittiğini anlamadığım , bittince üzüldügüm kitaplardan birisi oldu ...
Okuyacaklara küçük bir tavsiyem var mutlaka küçük bir defterle kitabin basına geçiniz çünkü çoğu kısmı not almak isteyeceksiniz .
Çok içten bir kitap. Ilk kez necip mahfuz okudum ve devamı gelecek umarım.
Küçük bir sokakta yaşayan insanları, insanların yaşam biçimlerini, yaşanan küçük olayları ve sokağın insanlar ve olaylar üzerindeki etkisini anlatan güzel bir eser. Sanki bizim ülkeden, yaşadığımız şehirden bir sokak anlatılmışçasına samimi..
Kitap bitince aklıma Can Yücel'den
"Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin."
mısraları geldi.
Nobel ödüllü mısırlı müslüman bir yazar okumak istiyorsanız bu kitap başlamanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar..
Ânda saklı
Kitabı okumaya karar vermemin hikayesi kitaptan güzeldi diyebilirim. Her sayfada umduğumu aradım bulamadım. Bazı cümlelerde afalladım. Sanki çölün ortasında derya gibiydi o cümleler. Bu kurguya o cümleler ağır geliyordu fakat yazarın hayal gücünü, tasvir yeteneğini göstermesi bakımından güzeldi. Ben yine de edebi betimlemelerde Nazan Bekiroğlu üstüne tanımıyorum :) Bu kitapta aşkın betimlendiği yerlerin abartısı samimiyetini kaybettirdi. Tasavvufi yanı şeyh ve mürit durumları hayal kırıklığı oluşturdu. Çünkü bu tür kavramlar hakkında herkesin bildiğine değindi farklı bir yanını göremedik. Keramet gördük, ileride olacak olanları hissedeni gördük, mukadderatı değiştirmeyeceğini de gördük. He birde ders çıkardık bağlanmayacaksın, insana bu kadar yaşlanmayacaksın, değerlerini kaybetmeyeceksin!
Sonuç itibariyle benim için hiç unutmayacağım güzel bir anı olarak kalacak bu kitap. Belki bir gün kitaptaki nasihatleri almadım diye hayıflanacağım, ya da ne güzel rastgeliş diyeceğim. Kim bilir. Olan olmuştur, olacak olan da olmuştur. :)
Can Yücel’e dair, mini bir belgesel tadında çok hoş bir kitap. İlk fırsatta Datça’ya “Can Evi” ne giderek oradaki hatıralarını da görmek istiyorum.. yaptığı, söylediği her şeyin ardında zekice düşünülmüş ve korkusuzca dile getirilmiş ifadeler olduğunu bir kere daha anımsattı kitap bana. İçerisinde yer alan Can Yücel’e dair yaşanmış kısa anıları okuyunca insan kahkaha atıyor. Ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar sonucunda Can Yücel’e ait olduğunu sandığımız ama esasen ona ait olmayan 43 sahte şiirin tespit edildiğini öğrendim. Bunlar arasında “bağlanmayacaksın”, “kadın dediğin”, “erkek dediğin” ... şiirleri de var. Can Yücel bu duruma şöyle cevap vermiş: “mademki yazdın altına imzanı atacaksın, altına imzanı atmayacağın şeyleri yazmayacaksın.”
