Ne zordur tohum olmak, önce toprağın altına girmeye razı olacaksın, “hep ben en üstte olayım hiç altta kalkmayayım, niye ben altta kalıyormuşum” demeyeceksin. Kendin için durman gereken yerde durmayı kabulleneceksin, altta-üstte olma sevdasından vazgeçip potansiyelinin güçleneceği yerde olmayı seçeceksin.Karanlıktan korkmayacak, gerektiğinde karanlıkla dost olmayı bileceksin. Burada kimse beni fark etmiyor, benimle ilgilenmiyor diye tohum olmaktan vazgeçmeyeceksin. Sorumluluklarına yöneleceksin önce insanlara, şartlara değil. Sorumluluklarını insanların tutumlarının önüne koyabileceksin. İnsanlardan medet ummadığın gibi, imkânlara da bağlanmayacaksın. Güneş her gün çıkıyor diye şımarmayacak, günlerce yağmur yağmasa küsüp darılmayacaksın. Sen yine de büyümek için gayret gösterecek, sorumluluklarını yerine getireceksin.Biraz büyüyüp toprak üstünde uç verdiğin zaman “oh be kurtuldum.” demeyeceksin. Günyüzü görünce işin bitti zannetmeyeceksin. Büyümekten hiç vazgeçmeyeceksin. Yine insanlara takılmayacak, imkânlara bel bağlamayacaksın. Böyle yaptığın takdirde yaradılış amacından sapabileceğini hatırlayacaksın. Seni yaratan ve yaratılışını amaçlı kılana çevireceksin yüzünü ve hep O’ndan isteyeceksin. Verdiklerine şükretmeyi bileceksin ve şükrettikçe büyüyeceksin.Büyüdükçe güçleneceksin, güçlendikçe “ben güçlüyüm” deyip kendine dayanmayacaksın. Toprağın altındaki halini unutup, büyüklük taslamayacaksın. Büyüdükçe etrafındakilerin daha çok farkında olacaksın, toprağın altında göremediklerini şimdi seyre dalacaksın. Hiçbir şeyin boşuna var olmadığını bileceksin...