Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sәni sevmәk – Bir ömürdә min bir ömür yaşamaqmış. Sәni sevmәk – Dağ yükünü quş tükütәk daşımaqmış. Sәni sevmәk – “Kәrәmi”ni Kәrәm kimi çalmaq imiş. Sәni sevmәk – Mәcnun kimi sәhralarda qalmaq imiş. Sәni sevmәk –Tahir olub, Dalğaların sinәsindә sevda yolu salmaq imiş. Sәni sevmәk – Göydәn uca, yerdәn dәrin olmaq imiş, Sudan duru, baldan şirin olmaq imiş. Günәş olub, Dan yerindәn doğmaq imiş. İşıq olub, Zülmәtlәri boğmaq imiş. Sәni sevdim, Heç bilmәdim ucuz nәdir, baha nәdir, Daha nәyi demәk olar, Sәni sevmәk mәn bilmirәm daha nәdir! Bircә onu bilirәm ki, Sәni görәn gündәn bәri Ömrümüz dә, günümüz dә, Sevgimiz dә şahanәdir!
Sayfa 322 - pdfKitabı okudu
İşte bu arada Selânik'te, Yüzbaşı Hakkı Baha Bey'in Çınar Mahallesi'ndeki evinde bir gece birkaç arkadaş toplanarak orada, bir masa başında, bir tabancayı öpüp ve mukaddes kitap üzerine yemin ederek. «Vatan ve Hürriyet Cemiyeti»nin Makedonya'da bir nüvesini kurdular. Bu toplantıda Mustafa Kemal'den başka, Manastır idadîsinde kendisine ilk vatan ve hürriyet aşkını veren Ömer Naci (Hatip, Birinci Dünya Harbi'nde İran-Irak cephesinde hastalıktan ölmüştür.), topçu zabitlerinden Hüsrev Kızıldoğan (Cumhuriyet devrinde Eskişehir mebusu), sınıf arkadaşı, evin sahibi ve o tarihte Selânik'teki askerî rüştiyede edebiyat hocası Hakkı Baha (Daha sonraları hoca ve yazar), Selânik Muallim Mektebi Müdürü Hoca İsmail Mahir (Cumhuriyet devrinde Kastamonu mebusu), Selânik Askerî Rüştiyesi Müdürü Bursalı Tahir Bey'ler (Cumhuriyet devrinde vefat etmiştir.) vardı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Lozan'a kalabalık bir Türk Heyeti gitmiştir. Konferansa, Edirne Milletvekili ve Dışişleri Bakanı İsmet Paşa (Başmurahhas, Heyet Başkanı) başta olmak üzere, şu isimler katılmıştır: Rıza Nur (ikinci delege), Hasan Saka (üçüncü delege). Danışmanlar (müşavirler): ı. Veli (Saltık), Burdur mebusu; 2. Zülfü (Tigrel), Diyarbakır mebusu; 3. Zekai (Apaydın), Adana mebusu; 4. Celal (Bayar), Manisa mebusu; s. Münir (Ertegün), Dışişleri Hukuk Müşaviri; 6. Muhtar (Çilli), Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı; 7. Şefik (Başrnan), Maliye Teftiş Kurulu Başkanı; 8. Seniyüddin (Başak,), Vakıflar Hukuk Müşaviri; 9. Şevket (Doruker), Deniz Yarbayı; 10. Tevfik (Bıyıklıoğlu), Kurmay Yarbay; 11. Tahir (Taner), Adalet Bakanlığı Müsteşarı; 12. Nusret (Metya), Dışişleri Hukuk Müşaviri; 13. Yusuf Hikmet (Bayur), Dışişleri Siyasi İşler Müdürü; 14. Zühtü (Şahan), Üniversite Profesörü; ıs. Fuat (Ağralı), Maliye'de Genel Müdür; 16. Mustafa Şeref (Özkan), eski Bakan; 17. Şükrü (Kaya), Mülkiye Müfettişi; 18. Hamit (Hasancan), Kızılay II. Başkanı; 19. Cavit Bey, eski Maliye Bakanı; 20. Haim Naum, Mühendis Mektebi Fransızca Öğretmeni; 2ı. Baha Bey, Adalet Bakanlığı Mezhepler Müdürü; 22. Ruşen Eşref (Ünaydın), Basın Danışmanı; 23. Yahya Kemal (Beyatlı), Basın Danışmanı; 24. Reşit Safvet (Atabinen), Danışman ve Genel Sekreter. Katipler: 1. Ali (Türkgeldi); 2. Mehmet Ali (Nalin); 3. Cevat (Açıkalın); 4. Celal Hazım (Arar); 5. Safvet (Şar); 6. Süleyman Saip (Kıran), 7. Dr. Nihat Reşat (Belger), ve 8. Rıfat Bey. Zaman zaman Türkiye'nin Paris Temsilcisi Ahmet Ferit (Tek) ile yardımcısı Hüseyin Ragıp (Baydur) Bey'ler.
TANIM 7 “1. Başıboşlar, hırsızlar gibi toplum düzeninin dışında kalan kişilerin ken￾di aralarında kullandıkları özel dil: bu dili belirleyen sözcük ve deyimler. 2. Aynı meslekten olan kişilerin kendi aralarında kullandıkları özel sözcük ve deyimler.” ( Yazın Terimleri Sözlüğü, Tahir Nejat Gencan-Haydar Ediskun-Baha Dürder-En￾ver Naci Gökşen, s. 16.)
1906 yılında Osmanlı topraklarında " Osmanlı Hürriyet Cemiyeti " adında muhalif bir cemiyet daha kuruluyor. Bu cemiyetin kurucuları arasında Mithat Şükrü ( Bleda ), İsmail Canbulat, Bursalı Tahir, Naki ( Yücekök ), Talat, Rahmi, Ömer Naci, Kâzım Nami ( Duru ), Hakkı Bahâ ve Edip Servet ( Tör ) beyler yer almaktadır.
Sayfa 60 - Timaş Tarih
“Bir dünya imparatorluğu başkentini yüzyıllar boyu tıka basa dolduran baha biçilmez anıların, namuslu sevgilerin, onurlu dostlukların küçücük anıları... Yüreklere, gözlere, parmaklara, dudaklara dokunmuş hediyelerin arta kalanları.”
Reklam
Ölümden sonra "bir gölge" olarak bile geleceğe kalmak umutları nasıl biter, kesinlikle unutulmak, "Bu da kim? Ne işi var bizde?" sorularıyla süprüntüye atılıvermek ne korkunç bir kaderdir, bunu bedestene düşen fotoğraflarda görmek mümkündü. Hepsi de olduklarından daha güzel, daha güçlü, daha anlamlı görünmek için özenilerek
Sayfa 311 - İthaki Yayınları, 4. Baskı, 2010, İkinci Bölüm, Kuvayı Milliyeciler, 5Kitabı okudu
İşte bu arada Selânik'te, Yüzbaşı Hakkı Baha Beyin Çınar mahallesindeki evinde bir gece birkaç arkadaş toplanarak orada, bir masa başında, bir tabancayı öpüp ve mukaddes kitap üzerine yemin ederek "Vatan ve Hürriyet Cemiyeti"nin Makedonya'da bir nüvesini kurdular. Bu toplantıda Mustafa Kemal'den başka, Manastır idadisinde kendisine vatan ve hürriyet aşkını veren Ömer Naci (hatip), topçu zabitlerinden Hüsrev, sınıf arkadaşı, evin sahibi ve o tarihte Selânik'te askeri rüştiyede edebiyat hocası Hakkı Baha, Selânik Muallim Mektebi Müdürü Hoca Mahir, Selânik Askerî Rüştiyesi Müdürü Bursalı Tahir Beyler vardı. Bunların hepsi de daha sonra Selânik'te Terakki ve Ittihat teşkilâtını kuran, 1908'deki ihtilâl hareketine karışan, meşrutiyet hareketinin do- ğuşunda rolleri olan insanlardılar.
Bundan 87 yıl önce bugünlerde, TBMM’de kabul edilen bir kanunla ‘hain’ ilan edilen bazı kişiler yurtdışına sürülüyordu. Bundan 73 yıl önce yine bu günlerde ise TBMM’de bu kişileri affeden kanun kabul edilmişti. Neredeyse herkesin birbirini ‘Ergenekoncu’, ‘darbeci’, ‘Kürtçü’, ‘bölücü’, ‘terörist’, ‘şeriatçı’, ‘Fethullahçı’, ‘Batı şakşakçısı’,
İttihat ve Terakkînin kuruluşu
İlk örgüt İttihad-ı Osmani’dir (1892). Kazım Karabekir’in en büyük ağabeyi Hamdi Bey cemiyetin 121’nci sırasında 11’nci numaraya kayıtlıydı.Örgüte tavsiye rehberi ise Bahriye Zabiti Alaattin Bey’di. Kazım Karabekir de sonradan cemiyete katılmış ve ağabeyinin numarasını almıştı. Cemiyet, 1895’te Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alacak ve
Reklam
1906 yılının ortalarında İsmail Canbolat ın Selanik'teki evinde başlayan arkadaş toplantıları, birkaç ay sonra semeresini vermeye başlamıştır. Tarık Zafer Tunaya'nın asıl İttihat ve Terakki cemiyeti olarak adlandırdığı Osmanlı Hürriyet cemiyeti , 5 Eylül 1906'da Selanik'te,Tahir, Naki,Edip Servet,Kazım Nami Duru, Ömer Naci, İsmail Canbolat , Hakkı Baha , Talat,Rahmi ve Mithat Şükrü beyler tarafından kurulmuştur. Kurucuların yedisi asker üçü de sivil üyeler idi. Cemiyet'in kurulması fikri ,Talat bey tarafından ortaya atılmıştır. Kurucu üyelere, yaş sırasına göre 1 ile 10 arası numara verilmiş, 10. numaradan sonra cemiyetin üye sayısını çok göstermek amacıyla 100 sıra atlanarak 111'e geçilmiştir. Cemiyet'e üye olacakların Müslüman,cesur ve karakterli kişiler olması ön şart kabul edilmiştir.
Bu Dünyada Hassasiyetin ve Duyarlılığın Mağlup Olmasına, Kötülüğün Kazanmasına Üzülüyorum...
"Mısırın trajik tarihini cesaretle ve hayal gücüyle keşfe çıkıp bizi Büyük İskenderin imparatorluk düşlerine götürüyor. Tahirin sesi hüzünlü, bilgece ve lirik." Times Literary Supplement
Doğan KitapKitabı okudu