Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Altın yapraklı kutsal kayın! Sekiz gölgeli kutsal kayın! Dokuz köklü, altın yapraklı, Bay-Kayın!.."
Sayfa 91 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Ortaasyalı atlı kavimler için gök, her şeyin üstünde idi. Onlar yere, yalnızca atlarının ayakları ile bağlı idi. Onların karınlarını doyuran dört ayaklı hayvanları; ruhlarını doldu­ran ise, uçsuz bucaksız mavilikler ve bu mavilikler içinde hayal meyal kaybolan yüksek dağ zirveleri idi.
Reklam
...eski Kırgız­larda, hırsızlık yapan bir kimsenin başı hemen kesilirdi. Bu­nunla da kalınmıyarak, bu kesik baş, babasının boynuna bir iple takılırdı. Baba, bu hırsız oğlunun başını ömrünün sonuna kadar boynundan çıkaramaz ve cemiyetin kendisine verdiği mesuliyeti, ihmal etmenin cezasını bu şekilde çekerdi.
"Gök Tanrısı Er-Toyon, onun babası imiş! Karısı Kübey-Hatun, onun anası imiş! Aslında insanoğlu, göklerde doğmuş imiş, Bütün kutsallıklarla, vücudu dolmuş imiş! Ama bir gün gelmiş ki, demiş anne, babası, 'Haydi buradan in git, topla tarağı tası!' Annesi ona derken 'haydi git sen iline', Bir tulum hayat suyu sıkıştırmış eline! Demiş ki 'Sen bu suyu, sol koluna al gezdir! Sana bu hayat verir, belki bir günü gelir!' Aradan zaman geçmiş, bu insan bir er olmuş! Harp meydanlarındaysa, savaşlar eder olmuş! Nasıl olmuşsa biri, kalbini okla delmiş, Vermiş son nefesini, hayatı sona ermiş. Hayat suyundan Tanrı, bir kabarcık sıçratmış, Bu küçücük damlacık, kalbe konup ıslatmış. İnsan hemen dirilip, güçlenmiş hayat dolmuş, Dokuz defa daha çok, güçlü kuvvetli olmuş!"
Sayfa 99 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Yakutlara göre dünya 8 köşeli idi. Bunun ortasından ise Kutup yıldızına kadar uzanan büyük bir ağaç vardı. Bu ağaca Türkler de Demir-Kazık derlerdi.
Sayfa 100 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Bir ara açtığım ama kullanmadığım blog sayfamdan
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim: Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm) Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT
Reklam
"Benim ağaç Hakanım! Ey kutsal ruh! Ey ulu Hatun! Benim yurdumun ruhu! Ben bir yetimden başka bir şey değildim. Sen aldın beni büyüttün! Ben küçük bir çocukken, sen beni büyük bir adam yaptın!.. Gel de benim ne olacağımı, geleceğimi de bildir! Ben ne yapacağım? Ben bundan sonra nasıl yaşıyacağım? Ey ulu Anne!.."
Sayfa 106 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
"Gergedan hem geyiği, hem de ayıyı yedi, Öldürdü kargım onu, çünkü bu bir demirdi! Koskoca gergedanı, bir küçük sungur yedi, Ok, yay öldürdü onu, çünkü bu bir bakırdı!"
Sayfa 117 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
"Tek gezen azılı kurtlara da, "yalınsak" deriz. Eski Türk ailelerinde, büyüklerin adlarını söylemek yasak ve tabu idi. Bundan dolayı, Kurdun adında, küçük hayvanların adı ile, örtülü olarak tanımlanmış olması düşünülebilir. Aslında Oğuz Türklerinin dışındaki diğer Türkler, kurda "böri" diyorlardı."
Sayfa 118
"Kurdun Türklerde iki yüzü vardır: "İlâhî yüzü" ile kötü ve hırsız yanını birbirine karıştırmamak gereklidir. Bunun içindir ki, Kırgız Türkleri de, yiğit ve seçkin kişilere, "Kökbörü" diyorlardı."
Sayfa 118
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.