Kızıma
Gönlünü sal sevince,
Düşünme fazla ince.
Oku, vakti gelince,
Bahtına meydan, kızım.
Ömründe dört fasıl var,
Üçü kış biri bahar.
Çalış ki görmesin kar
Sendeki nisan, kızım.
Gül mateme uzaktan,
Ne çıkar ağlamaktan?
Sen ayrılma şafaktan,
Geceler zindan, kızım.
Neş’eli ol, neş’eli,
Varsın desinler deli!
Eğlenmeli, gülmeli
Her gün, her zaman, kızım.
Gençlik tutulmaz elle,
Geçirme boş emelle.
Sen bunu böyle belle,
Güzel kızım, can kızım!
-1927-
"Şu kuşları dinlesene bi' ya... dünya sankim onlarla dolu... hepsi ıslık çalıp ötüyo," dedi. "Bak nasıl da uçuyolar, serzenişlerini dinle. Bahar gelince tüm dünya dile geliyo gibi. Yapraklar onları göresin diye açıyo... Ah, her yerler mis gibi kokuyo!"
Sayfa 173Kitabı okudu
Şahsi Hayatında ve Sosyal Medyanda Sadeleş..
Artık sosyal medya yaşantımızla parelel ilerliyor...
bir insanı tanımak istiyorsanız sosyal medyasına bakmanız yeterli.
kendisini ve hayat görüşünü ortaya koyuyor.
sevincimizi üzüntümüzü burada paylaşmayı seviyoruz. sevdiğimiz insanları takip etmekten zevk alıyoruz...
komik bir video görünce sevdiklerimize atıyor onlarda gülsün.. veya faydalı
Kimileri de hep ümitsiz, gamlı baykuş. Sanırsınız ki her türlü musibet, yalnız onun için yazılmış. Derdi dost edinmiş, alışmış şikâyete. Baksa da göremez dünyanın en büyük mucizesine. İşte bu yüzden dengeyi bulmak lazım, dengeyi. Hiç bir zaman ümitsizliğe düşme... Bak bahar gelince meyveye döner bitkiler, açar çiçekler. Yeter ki dosdoğru ol, hiçbir şeyde aşırıya gitme, Allah yerine hayatının odak noktasına başka şeyler yerleştirme, O'na sığın, belalara sabret, görünenin ardındakini görmeye ve imanın gereği olan "Bunda da vardır bir hayır" demeyi dene. Geçmişteki üzüldüğün şeyleri hatırla ve sonrasında olanları. "Boşuna üzülmüşüm, meğer Yaradanım beni korumuş" dediğin anları... Bugün seni kahreden şey, bil ki 5 sene sonra hiç bir ehemmiyet taşımayacak. Seni üzen her kim varsa en geç 100 sene sonra dünyadan göçecek, esamesi bile okunmayacak, yok olup gidecek.. Her şey geçici, sen de geçicisin. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen zamandan bile daha kısa olan ömrünü, geçici heves ve üzüntüler için heba etme... Ölmeyecek şeylerden bahset, onlarla meşgul ol... Hep iyilikler biriktir ve koy Ahiret sepetine.
Bazen unutur insan; hayata kendi tercihlerine göre yön verdiğini... Ne ekerse onu biçeceğini. Ve bu yüzden şikayete başlar, "Neden böyle, neden şöyle?" diye sorgulamaya ve "keşke şöyle olsaydı..." demelere.
Oysa "Yarınların nasıl olacağı, bugün ne yaptığımıza bağlı."
"Bahar gelince meyve dalları çiçek açar sonra dökülür o çiçekler, çiçeklerin dökülmesi meyve vereceğine delalettir. Çiçek gibi dökülmeden meyve veremezsin, sonbaharda yaprak gibi yere düşersen bahardan nasiplenirsin. Yün paralanmadan nasıl iplik olur, cam karalanmadan nasıl ayna olur, insan imtihan olmadan nasıl kul olur?
Sayfa 40Kitabı okudu
