O günden sonra Padişah 'ın ülkesine daha iyi yönetilmiş. Yasalardan sevgi, saygı ve adaleti dışlayan tüm maddeler çıkarılmış. Hapishaneler kapanmış, bütün cezalar kaldırılmış. Gökyüzünden, denizden ve topraktan bereket akmaya başlamış. Bahar görülmedik güzellikte renkler, kokularla açan yepyeni çiçeklerle gelmiş, yaz güneşi ürünlerin tadına tat katmış, sonbaharın hüzünlü yağmurları toprağı nemlendirmiş, kışın mavi karları ise doğanın üstünü bereketle örterek onu bahara hazırlamış. Her sabah bolluk içinde gözlerini açan halk mutlu bir yaşam sürmeye başlamış. Padişah'ı eskisinden daha çok sevmiş, ona daha çok saygı göstermişler.
Sayfa 143Kitabı okudu
“Neden böylesi zamanlarda insan güveneceği birini bulamaz.”
Reklam
“Dokunabileceğimiz şeyden bir kez ayrıldık mı, artık o şey kutsallaşmıştır; ulaşılamayanın güzelliğini, mucizesellik niteliği kazanır.”
“İnsanın her yönden aydınlanması gerekir. Yarım buçuk ölçülerle olmaz.”
Sonra takvim koca bir yalan attı, baharın geldiğini söyledi. Bahar, bahar geldiği zaman gelir. Oysa ocak ayının donmuş karları hâlâ olanca hoşgörüsüzlüğüyle kentin bütün sokaklarındaydı...
Gel, Dallarda tomurcuklanan bahar gibi aydınlansın içim. Güneş ol karakıştan kalan son karları da erit. Dağlardan dökülen soğuk sular gibi Süzül yaralı yüreğime.
Sayfa 67 - YKY yayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.