Bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim. “İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın.”
Bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim.
“İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın.” Ağzından salyalar akan bütün yazar müsveddeleri gibi ben de okuyucu olarak bir kadını, onu düşlüyordum işte!
“Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,” demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?”
Bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim. “İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye denk geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın.”
“ Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum,” demişti o. Sonra da dönüp bana sormuştu: “ İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?”
… “ Düşünebiliyormusunuz,” demişti yedi numara, “ adam Cumhuriyet Bayramı’nda bayrak asıyor, ama çamaşır ipine asıyor! İki yanında da artık çorap mı istersin, don mu?”
"Bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim. "İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın."