Martin: -Şöhret için değil, aşk için, diye güldü. Senin dünyanda aşka yer olmadığı anlaşılıyor; benimkindeyse güzellik, aşkın hizmetçisidir. Brissenden ona hem acıyarak, hem de hayran hayran baktı. -Çok gençsin sen, Martin yavrum, çok gençsin. Yükseklere kanat açacaksın, ama senin kanatların en ince tülden yapılmış ve en güzel renklerle bezenmiş.
Sayfa 432 - Kitap ZamanıKitabı okudu
Nalıncı Baba Padişahın İşi Ne! Murad Han (III. Murad) o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister, sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar: - Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var? - Akşam garip bir rüya gördüm. - Hayırdır inşallah. - Hayır mı şer mi
Reklam
"İşte şimdi güzel bir şeyler yapmaya başladın," de- di Clay. "Ve o yüzden de sonuna kadar gitmen gereke- cek. Beni ağzının içine aldığında, sonuna kadar, tama- mıyla alacaksın." "Oh, evet alacağım, kesinlikle sonuna kadar alaca- ğım." Clay'in çamaşırını indirdi ve içinde yanan ateşten kıpkırmızı olmuş
Sayfa 31
Her kadın güzel olmak ister Simru hatta güzel kadınlar daha güzel görünmek ister. Sence neden böyle? Bilmiyorum Zerrin Hanım. Seçilmek için mi? Öne geçmek için mi? Bak yine yanıtın yok ama iki sorun var. Benim de öyle. Biz kendimiz için mi, yoksa başkaları için mi güzel olmak istiyoruz?
birini seveceksen, kadın gibi sev. hangi kadın kötü sever iliklerine kadar hissedince aşkı? “adam gibi” olmayı öğrettiler bize ama “kadın gibi” sevmeyi hiç öğretmediler. aşağıladılar kadınlığı, “kız gibi olmayın.” diyerek... oysa kadın gibi sevince daha güzel seversin. kadın sevince, bağlanır hücreleriyle birlikte. korkmaz, kaçmaz, bırakmaz. sarılır kalbiyle sevdiğinin kalbine. adam gibi sevenlere ne oldu? hep hüsran. babana ve annene bak. annen hep daha çok, daha güzel sevmiyor mu? sana olan sevgilerine bak. en çok annen sana hissettirmiyor mu? bundan sonra biraz da kadın gibi sev ve kadın gibi seveni ara.
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
Reklam
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Dimyata pirince giderken...
“Otuz beş senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba. Bunca yıllık evlilikten bir çocuğumuz bile yoktu ama kusurlu olan karım değil bendim. Karım bunu bildiği halde bir gün bile yüzüme vurmamış, ‘Üzülme hayatım kısmetimizde yokmuş. Sanki çocuğu olmayan tek çift biz miyiz...’ deyip beni teselli etmişti. Dedim ya şeytan dürttü diye. Bir gün
evlen benimle ...!
:"Bak dünyada ne çok insan var ama ben senin yaşamının , mutluluğun , üzüntünün belkide en korkunç veya en sıradan halinle her şeyine tanık olmak istiyorum ...evlen benimle mutlu oluruz diye değil mutsuz olup en güzel şekilde yeniden başlamak için bile bir ihtimal ver bize..." (-bir kadın evlenme teklifi ederse ne olur konuşuldu benden bu çıktı şaiir parmaklardan dökülen bir kaç satır işte )
144 syf.
·
Puan vermedi
ilk defa diğer okuduğum kitaplarına göre farklı bir hayat hikayesini ele almış . Babası tarafından dini eğitimden uzak , her istediği yapılan bir kız olarak yetişen Buse, Enes adındaki dinine bağlı genç bir hocaya aşık olur . Bu olaylar başörtü yasağının olduğu , dini faaliyetlerin yasaklandığı bir dönemde gerçekleştiği için Enes hocanın yaşadığı
Kapına Geldim
Kapına GeldimHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 2020266 okunma
Reklam
Ayşe, şaşkın gözlerle süzüyordu yaşıtlarını. Kocasının arkadaşlarını da böyle süzerdi. Garip bir ürküyle. Hele karılarıyla geldiklerinde, birlikte türküler söylendiğinde, nasıl baştan katılır gibi yapıp sonra usulca kendini çekiverirdi. İşte, yine öyle bakıyordu. Kimbilir-kim-bunlar-bakışıyla. "Herkes benim mutluluğumu bozmaya hazır" diyen orta-sınıf kuşkusuyla; duru yaz göğünü, cıvıl cıvıl yaz kırını ağırlaştıran donduran, kendine de zindan eden ezikliğiyle, sevgileri alıp üçe-dörde bölüşü, üçle-beşle çarpışıyla. Özlemin gözlerinin önünden bir çırpıda geçen eski, soluk şipşakların Ayşe'si: işte bak, başını eğmiş saçlarını fırçalıyor bir Sabah, bir öğleüstü tencereyi karıştırıyor, bir akşam gözlerini kısıp ipliği iğneden geçirmeye çalışıyor. Kocasından başka lıiçbir erkeğin çıplaklığını tanımamış, tanımayı aklına bile geçirememiş Ayşe. Şu genç kızların yaşıtı ana-Ayşe. Genç, güzel bir kadın, eski karısı.
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
ÇATIŞMA Çürümeden çok önce, galiba kokuşmadan da evvel, ölümle dirim arasında geçen kavganın sonundaki boşlukta; birtakım ecza şişelerinin küçüklü büyüklü, sıra sıra dizildikleri, ağızlarını açıp bekleştikleri zamanı; ötekisi ile; sıcacık bir oda ve bir sepet içinde kokmaya, bir kurt yüzünden bozulmaya, delirmeye, canlanmaya hazırlandıkları zaman
HAVUZ BAŞI Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki, bir geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,974 okunma
Resim