Bir kerecik daha söyler misiniz? :)
Hacının biri parasını çaldırmış ve Medine’ye gelmiş, memlekete dönecek parası dahi yok. Tabii üzülüyor, eli boş gitmek istemiyor. O zaman arkadaşı “Ravza’ya girelim, halini arz et bakalım ne olacak?” demiş. Neyse Ravza’ya girip dua ederken hem yol yorgunu hem de yaşlılıktan uyumuş. Bir iki saat uyuduktan sonra Ravza’dan çıkmışlar. Arkadaşı “Ne oldu?” diye sorunca, “Benden adam mı olur, uyumuşum” demiş. Arkadaşı “Peki hiçbir şey görmedin mi?” diye sorduğunda; “Gördüm, Medine’nin dışına çık, orada İmam-ı Azam oturuyor, ona Resulullah seni bekliyor de” dediler. Arkadaşı “İyi ya, sana vazife verilmiş, hemen gidelim” demiş Medine’nin dışına çıkmışlar. İmam-ı Azam da her sene hacca gelir, Medine’ye girmek için Resulullah’tan davet beklermiş. Bu sefer henüz davet gelmemiş. Nihayet iki kişinin geldiğini öğrenince hemen yanına çağırmış. Adam; “Resulullah’ı rüyamda gördüm, İmam-ı Azam’a söyleyin, beni ziyarete gelsin dedi” demiş. Günlerdir davet bekleyen İmam-ı Azam bu sözü duyunca “Elhamdülillah beklediğim haber geldi” demiş ve katibine “Misafire bir kese altın verin” diye seslenmiş. Adam tabii çok memnun olmuş. Bu sefer İmam-ı Azam “Ne olur bir kere daha söyler misin? Çok, çok hoşuma gitti” demiş. Adam bir daha söyleyince, katibe “Bir kese daha altın ver” demiş. Sonra bunlar Allahaısmarladık deyip çıkarlarken, İmam-ı Azam “Bir kerecik daha söyler misiniz?Bir kerecik daha söyler misiniz?” demiş ve bir kese daha altın almışlar. Medine’ye dönerken arkadaşı “Bak büyük kapının ihsanı da büyük olur” demiş.
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 hours
Bende doğanlar...
Garip şeydir insanoğlu. Elindeki tüm imkanlara rağmen daha iyisi, daha fazlasını elde etme ihtimaline kayıtsız kalamayan, çoğu zaman arzularını elindekilere yeğleyen bir varlıktır. Birgün kocaman bir maddi zenginliğe ulaşma olasılığı uğruna ruhunu öldürmek pahasına asıl zenginliğini görmeyen, o zenginliği arkasında bırakan, bir yaşamı değil sadece, yaşamı kendi yaşamına bağlı olan başka yaşamları da hiçe sayan bir varlık... Yaban Muzu... meyve vermeyen muz ağacı. Kitabı okuduğunuzda kitaba verilen bu ad tam olarak anlam bulmaya başlayacak. Daha acı olan ise yazarın da başta belirttiği gibi o kadar hayatın içinden ki her hikâye. Dönüp bir bakalım etrafımıza (dünya artık etrafımızda!) Ben birçok yaban muzu hikâyesi görüyorum. Birgün meyve verecek inancıyla tarihin paslı raflarına karışıp sönen yüzlerce yaşam. Ruhları ölen, insanlığı ölen... Sahi; ruhunu, insanlığını, masumiyetini öldürene ne denir? Katil, bir bedenin kalp atışlarını sessizliğe gömen midir illa ? Öte yandan tüm yitirilenlerin yanında kazanılan şeyler de vardır elbet. Kazanılanlarla yitirilenler birbirine bedel midir? Hangisi hangisine üstün gelir ya da bir üstünlükten söz edilebilir mi? Herkesin farklı bir cevabı olabilir pek tabii. Peki insan her zaman içindeki çağrıya kulak vermeli midir ? Ya tuzaklara yol olan çağrılar işitiyorsak..? Bir kitabı okuduktan sonra içimde uyandırdığı duyguları, düşünceleri dökerim muhakkak. Her okurda farklı şeyler peyda olacak, her okur kendinden bir şeyler bulacaktır.
Yaban Muzu
Yaban MuzuJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 20161,755 okunma
Reklam
56 syf.
8/10 puan verdi
Benjamin Button'in Tuhaf Hikayesi, Modern Klasikler #147
Benjamin Button'in Tuhaf Hikayesi'nin daha önce filmini izlemiştim. Bir kitap olarak kurgulandığından hatta bir klasik olduğundan haberim bile yoktu. Klasikleri okumaya başlamamla birlikte öğrendim. Biraz da hayal kırıklığı yaşadım. Filmin özgün olmasını, kitaptan senaryolaştırılmamasını isterdim. Bundan sonra söyleyeceklerim kitap ve filmin karşılaştırılmasını olacak. Filmden hatırladığım kadarını ve kitaptaki orjinal haline gelin bir bakalım: Filmde hikaye nispeten korunmuş. Benjamin sıra dışı bir şekilde dünyaya geliyor. Yaşamı da filmdeki gibi yaşıtlarına göre ters şekilde ilerliyor. Filmde doğduktan sonra terk ediliyor. İleride evlendiği kadın onun bakımı ile ilgileniyor. Kitapta ise; babası bakımı ile ilgileniyor. Evleneceğini kadın ile sonradan tanışıyor. Filmde yaşlı küçük bir bebek olarak doğuyor. Kitapta ise; büyük 1.65 boylarında yaşlı bir birey olarak doğuyor. Filmde bir çocuğu olmuyor. Kitapta ise; Roscoe isminde bir oğlu oluyor. Filmde ölümüne kadar sevdiği kadın yanında bulunuyor. Kitapta ise; bir süre sonra sevdiği kadınla ayrılıyorlar. Nana isminde bir bakıcı onun bakımını üstleniyor. .... Bu kitabın çıkarılan ders şu olabilir. Hiç kimse Benjamin'in gerçek sorunuyla ilgilenmiyor. Yakınındaki kişiler bu gençleşme durumunu Benjamin'in kendisinin yaptığını düşünüyorlar. Bu durum hatırladığımın kadarıyla filmde de böyleydi. Herkes o anki görmek istediği gibi Benjamin'i görüyorlar. Onun ne hissettiği ile ilgili hiçbir şey yapmıyorlar. Bu da insan ilişkilerindeki durumu bir kez daha gözlemlememizi sağlıyor.
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021.7k okunma
Enver Paşa'nın Naciye Hanım'a Mektubu
‘25 Temmuz 1922- Satılmış. Naciyeciğim, sevgili sultanım, cici efendiciğim! Bugün pek sıkıntılı bir hava, tuhaf bir sis, güneş görünmüyor. Düşmandan bir hareket yok. Fakat henüz sabahtır. Hastalarımı geri gönderdim ve Afgan emirinin askerinin ve muavenetinin çekilmesinin iyi olmadığını ve Bolşeviklere emniyet caiz olamayacağını bildirdim. Ve hiç olmazsa ecza-yı tıbbiye ve sair malzemesinin iadesini istedim. Bakalım, ne olacak? Bir de Hacı Sami ve diğer arkadaşların bu tarafa geçmesine müsaade olunmasını talep ettim. İşte efendiciğim, hemen şu satırları yazarak mektubumu kapatıyorum ve içine her gün sana topladığım buranın yabani çiçeklerinden maada (hariç olarak) kaç gecedir altında yattığım karaağaçtan kopardığım ufak bir dalı leffediyorum (ilave ediyorum). Seni öper, sever, kucaklar, bu mevcudiyet-i maddiyemle (maddi varlığımla) aşk ve iştiyakımla (hasretimle) sarılarak ..... Hüda’nın birliğine yavrularımla beraber emanet ederim ruhum efendiciğim. Karaağaca çakımla ismini yazdım. Enver’in
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Yüz Karası Spoiler İçerir Severek okuduğum bir kitabın yorumuyla geldim. Yazarın kalemi ile Sevgili Bay Daniels kitabı ile tanışmıştım ve sevmiştim. Bu kitabını da çok sevdim .Hatta o kadar çok sevdim ki bir gün de bitirdim kitabı. Özlemişim yazarın kalemini. Kızdım , ağladım , mutlu oldum kısacası karakterlerin yaşadığı tüm duyguları
Yüz Karası
Yüz KarasıBrittainy C. Cherry · Martı Yayınları · 20222,231 okunma
Umarım 2023'te herşey yolunda olur...
Hayatımda bu yaşıma kadar yaşaya bildiğim herşeyi yaşadım ne eksik ne fazla en büyük acıları en büyük mutlulukları ve en büyük hayal kırıklığını tabikide olamazsa olmaz sevgisizlik herşeyi geçtim. 2020 Yılında başladı hayatta karşı olan umutsuzluk sevgisizlik ve bir amaçsız yaşayan bir ruh olarak devam ediyordum hani insanlar o kadar çok umdumu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.