Metin abi bile bir çeşit hırsızdı. Ama o büyük hırsızdı. Üstelik de herkesin yüzüne bakamamak şöyle dursun, herkese tepeden, karıncaya bakar gibi bakıyordu.
Stefan Zweig'in başta "Mürebbiye" olmak üzere,dört öyküsünden oluşan kitabı.Bugüne kadar okuduğum tüm ZWEİG kitapları gibi güzel ve özel.
Çok fazla ayrıntı vererek öykülerin büyüsünü kaçırmak istemem ama,özellikle "Mürebbiye ve Geç Ödenen Borç" öykülerini çok sevdim.
Kendi ruh dünyasını hastalıklı bulan yazarın,asıl hastalığın dünyaya Onun kadar derin bakamamak olduğunu harfleriyle bir kere daha ispatladığı kitaplardan.Zweig muhteşem.
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202126,3bin okunma
Oğuz ATAY – Eylembilim
Farklı bir Oğuz Atay ile karşı karşıya kaldım. Gizli saklı bir dil yok bu eserde, her şey açık açık anlatılmış, ironiden uzak bir eser. Oğuz Atay’ın yarım kalan eseri. Tamamlasaydı nasıl olurdu hep merak edeceğim.
Bir bilim insanı olan Server Gözbudak'ın eylemidir bu eser. O yüzden adı da “Eylembilim”dir.
Aslında kara mizahın dibi olmuş bu eser. Günümüze bakınca da kitap ile neredeyse birebir aynı bir çok şey. Güleriz yani ağlanacak halimize.
Kendi doğruları var Server Gözbudak'ın ve bu doğrularda kaybolmuş bir bilim insanı. Çok geniş bir dünyası ve görüşü var. Kolay kolay erişilemeyecek denli...
Tavsiyemdir ki; bu eseri okumaya başlamadan önce kendi karakter ve tavırlarınızı kenara koyun ve Server Gözbudak'ın karakter ve tavırlarına bürünün. O zaman çok daha harika oluyor eserin keyfi. Sonra dilerseniz kendi karakter ve tavırlarınızı bıraktığınız yerden geri alırsınız.
Oğuz Atay okumayı hep sevdim ve sevmeye de devam edeceğim. Keşke bu hayata daha çok eser bırakabilseydi. Keşke aramızda olsaydı bu büyük usta kalem Saygı ve Minnetle...
“İnsanların gözlerine bakamamak samimiyetsizlikse bende ondan çok vardı.”
Herkese keyifli okumalar kitapsever güzel insanlar.
Hiç bir olurmu
Sevenle sevilen
Beklemek kolaymıdır
Gelmeyeni
Her yağmur yağışında
Üstüne çekince beyaz battaniyesi toprak
Her tomurcuk açınca çicek
Dört mevsim kolay mı beklemek
İçine ağlamak kolaymı
Sevmek isteyip sevememek
Yalancı gülmek
İçinin kan ağlayışını gururunla dindirmek
Umutla ve tutkuyla bakamamak yarına
Öfke dolu bakmak aynada kendine
Alıp başını gidememek
Kalbini bir vefasıza teslim etmek
Hiç kolay olurmu sevmek
Zor olsun ki aşk olsun
Demiş biri
Ne doğru demiş oda yanmış belli
Sevenle sevilen bir olur mu hiç
Kim çekecekti aşkın ameleliğini
F.Turan
Daha dün arkadaşın annesini kaybettik daha doğrusu yolcu ettik ebedi tarafa doğru. Bilirsiniz dönüşü olmayan bir yolculuk. -Allah rahmet eylesin.- Ve 'ölüm' gerçeği hiç bu kadar sert bir şekilde çarpmamıştı bana. Çok yakınlarım hep yanımdalar çünkü.
Geride kaldığımız için mi üzülüyoruz, hiç başımıza gelmeyeceğini düşündüğümüz için mi? Üzmek olmasın da varsın böylesi olsun.
Başımızı yastığa rahat koyamadıktan sonra esip gürlesek, yıkıp geçsek neye çare? Dargın ayrılmak var, Allah için onu sevdiğini söyleyemeden aniden ayrılmak var. Sarılamamak, daha kötüsü gözlerinin içine bakamamak var, ama uzun ama kısa, bir daha görememek var. Bilemiyorum, dediğim gibi beni daha önce bu denli çarpmamıştı. Paylaşmak istedim.
Okuduysanız teşekkür ederim. Okumadıysanız canınız sağolsun.
Hepinize iyi geceler.
Özlem, kaybetmekten bile zormuş.
Var olduğu halde yanında olmamak,
Duyduğun halde görmemek,
Görsen bile dokunamamak,
Gözlerinin taaa içine bakamamak...
Ne zormuş özlem,
Hasret ne zor...
E.Ö.
Bu yazımı sevgili Işıl Madak’a ithaf ediyorum. Didem Madak’ın dizelerinde hissettiğimiz her şeyi birlikte yaşamış olduğu kızkardeşi, can yoldaşına. Uzun siyah saçlı kıza .
Didem Madak şiirlerini okumak, şiirlere bir daha aynı gözle bakamamak oldu benim için. Acılarımız denk mi geldi de bu kadar etkilendim yoksa bir tek bende değil herkeste aynı
'İnsan bir süre sonra' gibi bir cümleyle başlamak isterdim ama öyle başlamayacağım. Ben bir süre sonra uzak olduğum insan topluluğundan daha da uzaklaşmaya başladım daha da soğumaya başladım. Çoğunluktan farklı olmak onlar gibi hayata bakamamak beni hep uzaklaştırdı. Benim çok önemli gördüğüm değerlerin, insanlarca basit görülmesiydi en büyük etmenlerden biri. Peki şu soruyu sormak istiyorum: Kendini farklı görüp insanlardan uzak duranda mı suç yoksa aynılaşmış insanlarda mı?