Toplantı günü gelip çattığında, Mustafa Kemal kürsüye çıkar ve sorar: “Arkadaşlar, buraya gelmeden önce hepinizden Bakara Suresi’ni 288’e kadar okumanızı rica etmiştim. Kimler okudu Bakara’yı 288’e kadar?”
Salondaki bütün eller istisnasız olarak bu ricayı yerine getirdiklerini belirtmek için havaya kalkar. Bunun üzerine Mustafa Kemal sözlerine devam eder:
“Beyler işte, kuracağımız devletin neden din temeline dayanamayacağının açıklaması ortadadır, Bakara Suresi yalnızca 286 ayettir.”
Abdulkadir Çelebioğlu aynı yorumu tekrar buraya yazıyorum öyle silip engellemekle ve yaldızlı sözler ile insanları sapıklığa sürüklemeyin.
Risale-i Nuru bir siz okudunuz zaten başka hiç kimse okumadı ve herkez cahil. Ayrıca öyle gözüküyor ki sizde Risale-i Nur okumaktan Kur'an ve hadisleri anlayamamış sınız.
Ayrıca harici ve tekfirci
ÂYETLERİN ÖNCEKİLERLE MÜNÂSEBETİ
Faiz, borçlunun alınteri ve canından koparılarak alınmış bir fazlalık olduğu için, İslamın çirkin bulduğu ve yasakladığı kirli bir kazançtır. İşte; Yüce Allah önceki âyetlerde faizi ve onun kötülük ve çirkinliğini anlattıktan sonra bu âyetlerde de maddi hiçbir menfaat gözetilmeksizin verilecek karz-ı haseni, borçlanma, ticaret ve rehinle ilgili hükümleri anlatmaktadır. Bunların hepsi, malın artırılması ve çoğaltılması için meşru ve şerefli yollardır. Zira bu yollar fert ve toplumun faydasına olan esasları ihtiva etmektedir. Borçlanma âyeti Kur'an'ın en uzun âyeti olup, İslâm'ın iktisadî nizamlara verdiği önemi gösteren âyetlerdendir.
FAYDALI BİLGİLER
...
2. Yağmurun ilk gelenine "serpinti" bunu takip edene "çisinti" bundan sonra gelene "hafif yağmur" bunun ardından gelene "sulu yağmur" bundan sonrakine"yoğun yağmur", Bundan sonra gelene de "şiddetli yağmur" denir. "Şiddetli, bol yağmur" demektir.
Bakara Suresi 245. ayette `Kim Allah`a güzel (karşılık beklemeden) bir borç verirse Allah da bunu kat kat fazlasıyla öder. Daraltan da genişleten de Allah`tır ve O`na döndürüleceksiniz…