(BAKARA SURESİ) Âyet (10)!... Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah Teâlâ da onlar için hastalığı artırmıştır. Ve onlar için yalan söylemeleri sebebiyle gayet acı bir azap vardır.." (İZAHI)! "..(Onların) o münafıkların (kalplerinde) o kötü inançlarından, hareketlerinden dolayı ağır, öldürücü (bir hastalık vardır.) Bu ruhî, manevi bir hastalıktır. (Allah-u Teâlâ’da onlar için) bu elem verici (hastalığı artırmıştır.) Kur’an’ı Kerîm’in âyetleri indikçe, İslâmiyet her tarafa yayıldıkça onların düşmanlıkları, nifakları artarak küfürleri kat kat olmuştur.(Ve onlar için yalan söylemeleri) İman etmedikleri halde kendilerini mü’min göstermeleri (sebebiyle gayet acı bir azap vardır.) Artık onlar için bu yalancı tavırlarından, bu münâfıkça hareketlerinden dolayı pek ağır bir cehennem azabı vardır. Gerçekten münâfıklar böyle bir sonuca pek fazlasıyla layık olmuşlardır. Münafıklardan bir çokları bu kötü hareketlerinin cezalarını daha dünyada iken de görmüşlerdir. Bunun daha müthişini ise âhirette göreceklerdir.
(BAKARA SURESİ) Âyet (8)!... İnsanlardan bir kısmı da: Biz Allah’a ve âhiret gününe inandık der. Halbuki onlar inanmış değildirler.." (İZAHI) Bu mübârek âyetler, bir kısım insanların da münâfıkça hareketlerde bulunduklarını, bu yüzden pek fazla felâketlere, azaplara maruz kalacaklarını bildirmektedir. Binaenaleyh bütün insanlar, itikat, amel, ruhî durum itibariyle başlıca üç kısma ayrılmaktadırlar.\nŞöyle ki: insanların bir kısmı samimi surette mü’min olan zatlardır. Onların kalpleri, lisanları birdir. Hak ve hakikata doğruca inanırlar, bunu itirafta bulunurlar.\nİşte hakikî mü’min bunlardır, insanların bir kısmı da kâfirdirler. İlâhî dininin hükümlerini kabul etmezler, kendi yanlış inançlarını açığa vururlar, kendi bozuk inançları içerisinde yürür dururlar. Bunların bu davranışları meydanda olduğu için kendilerine karşı vaziyet almak mü’minler için kolay olur. insanların bir kısmı ise münafıklardır. Bunlar kalplerinde olanı lisanlarıyla açığa vurmazlar. Bilâkis bunu saklar, kendilerini görünüşte mü’min gösterirler, ehli imanı aldatmak isterler. Artık bu tür şahıslara karşı hakikî mü’minlerin pek uyanık bulunmaları lâzımdır. İşte Cenâb-ı Hak bunların bu münâfıkça tutumlarını şöyle beyan buyuruyor:\n(İnsanların bir takımı da) dinsizliklerini gözlemek, mü’minler! aldatmak için (Biz Allah’a ve âhiret gününe inandık derler.) Müslümanlık iddiasında bulunurlar. (Halbuki onlar inanmış değildirler.) Yalan söylemektedirler.."
Reklam
(BAKARA SURESİ) Âyet (7)!"... Allah Teâlâ onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir, onların gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap da vardır.." (İZAHI) "...Öyle inatcı ve inkârcı olanlar yaratılış itibariyle sâhip oldukları irâde ve ihtiyarlarını kötüye kullandıkları için (Allahû Teâlâ onların
(BAKARA SURESİ) Âyet (6)!"..Muhakkak o kimseler ki kâfir olmuşlardır, onları korkutsan da, korkutmasan da onlar için müsavîdir, onlar imana gelmezler. (İZAHI) "..Yukarıdaki mübârek ayetler, hidâyet ve mutluluğa ulaşan kimseleri bildirmiştir. Bu iki ayeti celile de hidayetten yoksun ve azaba layık olan kötü tabiatlı, şahısların kimlerden ibaret olduğunu göstermiştir. Şöyle ki (Muhakkak o kimseler ki kâfir olmuşlardır.) İmân mutluluğuna erememişlerdir. (Onları) İlâhi azab ile (korkutsan da, korkutmasan da onlar için müsavidir.)\nOnlar yaratılışlarını kötüye kullanan Yüce Yaratıcının varlığına şehadet eden eserleri görmemek için gözlerini kapayan ve üzerlerine düşen vazîfeleri yapmaktan kaçınan inkârcı kimselerdir. Artık onlara verilecek öğütlerin ve yapılacak tehditlerin bir tesîri olamaz. (Onlar imâna gelmezler.) Onlar kendi iradeleri ile işledikleri alçaklığı küfür ve isyanı terk etmezler.\n§ Bu ayeti kerime gösteriyor ki bazı mükelleflere ve muhataplar bakımından bir nasihatın, bir dinî tebliğin bir şerî tehdidin yapılıp yapılmaması müsavidir. Fakat bu tebliğ ve tehdit vazîfesi bunları yapabilecek şahıslar açısından eşit derecede değildir. Belki onlar bu vazîfeyi yine yapmakla sorumludurlar. Ta ki ilâhî deliller tamam olsun, mükellefler: Biz böyle bizi irşat edecek ve uyaracak kimselerle karşılaşmadık, diye mazeret ileri sürmesinler. Bu sebepledir ki, mübârek peygamberler ve onları takip eden samimi mü’minler dalma insan topluluklarını uyarmaya çalışmışlardır. İsterse o topluluklar bunu kabul etmiş olmasınlar.."
(BAKARA SURESİ) Âyet (5)!"... İşte onlar kerem sahibi Rableri tarafından bir hidayet üzeredirler. Kurtuluşa erenler de ancak onlardır.." (İZAHI)! (İşte onlar) öyle güzel bir imân sahibi olan o takva sâhibi kimseler, (keremi bol Rableri tarafından bir hidâyet) ve mutluluk (üzeredirler.) Onların güzelce sakınmaları kendilerinin böyle büyük bir nîmeteulaşmalarına sebep olmuştur. (Kurtuluşa erenler de ancak onlardır.) Her türlü korkudan, âhirete ait sorumluluktan emin olacak olanlar, onlardan başkası değildir.\nBinaenaleyh bu ilâhî sözler, bütün insanlığa hidâyet, selâmet ve mutluluk yollarını gösteriyor ve insanlığı yüce bir gayeye eriştirecek şeyleri açıkça bildiriyor. Artık bütün insanlık âlemi uyanmalı, bu yüksek ve ilâhî irşattan istifade etmeye çalışmalı değil midir?
(BAKARA SURESİ) Âyet (4)!..Ve onlar o kimselerdir ki sana indirilmiş ve senden evvel indirilmiş olan kitaplara da iman ederler ve onlar âhirete de kesin olarak inanırlar.." (İZAHI)! "..(Ve onlar) o takva sâhibleri (O kimselerdir ki) Rasûlûm! Ey Muhammed aleyhisselâm (sana) yüce katımdan (İndirilmiş) olan Kur’an-ı Kerîme imân ederler.Ve senden evvel) diğer peygamberlere (İndirilmiş olan kitaplara da imân ederler.) Hepsini de tasdik ve tâzimde bulunurlar. (Ve onlar âhirete de) İnanırlar, bir sonsuz mükafat ve cezâ âleminin varlığını da tasdik ederler. Onun varlığına (kesin olarak) İnanırlar.."
Reklam
(BAKARA SURESİ) Âyet (3)!. O müttakiler ki, gayba inanırlar, namazı da doğruca kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de infakta bulunurlar.." (İZAHI) "...Gerçek müttaki kimlerdir. İşte bunu Kur’an’ı Kerîm’in bu ayetleri şöyle açıklıyor: (O müttakiler ki gayba inanırlar.) Yani görmedikleri halde aklî ve naklî delillere dayanarak bir takım varlıklara inanırlar. Vazifeleri olan (Namazı da doğruca) usûl ve erkânına uyarak (kılarlar.)\nBu kutsal ibâdeti vaktinde edâ ederler (ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden de infakta bulunurlar.) Yani: Allah tarafından ihsan buyurulmuş olan nimetlerden bir kısmını da ailelerine zekât ve sadaka olarak diğer muhtaç kimselere sarf ederler ve insanlığa hizmet etmiş olurlar.."
(BAKARA SURESİ) Âyet! (2)"..İşte bu kitap ki, bunda bir kuşku yoktur, müttakiler için bir hidâyettir.." (İZAHI)! "..Cenâb-ı Hak Kur’an’ı Kerîm’in yüceliğini beyân etmek için buyuruyor ki: (İşte bu kitap ki bunda bir kuşku yoktur.) Burada kitaptan maksat, Kur’an’ı Kerîm’dir. Bu bir eşsiz güzel söz ve bir sonsuz mucizedir ki bunun benzerini getirmek asla mümkün değildir.."
Yusuf Suresi Meali
Yusuf suresi, 111 (yüzonbir) âyet olup 1,2 ve 3. âyetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Sûrenin başından sonuna kadar Yusuf Peygamber'den bahsedildiği için bu adı almıştır. ~ Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla ~ 1. Elif Lâm Râ.(1) Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.(2) (1) Bu harflerle ilgili olarak Bakara
Fâtiha Sûresi
Mekke devrinde inmiştir. Yedi ayettir. Kur'ân-ı Kerîm en özlü dua olan Fâtiha süresi ile başladığı için ona başlangıç, giriş, önsöz anlamında "Fâtiha" adı verilmiştir. Kitab'ın özü ve temeli anlamında "Ümmü'l-Kitâb",(Buhari, Tefsir 1/1) devamlı tekrarlanan yedi åyet anlamında
Reklam
Bakara Suresi 28. Ayet
28. Cansızken size hayat veren Allah'ı nasıl inkâr ediyorsunuz? O, bir gün hayatınıza son verecek, ardından sizi diriltecektir. Eninde sonunda hepiniz O'nun huzuruna çıkarılacaksınız. [Kâinatı yaratan Allah'ın onu yok olduktan sonra yeniden dirilteceği ayrıca İsrâ 17/51; Neml 27/64; Ankebût 29/19; Rûm 30/11, 27, Nûh 71/18; Bürûc 85/13'te de belirtilmektedir. Yeniden diriltilmekle ilgili âyetler topluca En`âm 6/29; Yûnus 10/34; Ra`d 13/5; Meryem 19/66'da da verilmiştir. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem de bir kudsî hadiste Cenâb-ı Hakk'ın şöyle buyurduğunu haber vermektedir: "Hiçbir hakkı olmadığı halde insanoğlu Beni yalanlamaya kalktı, hiçbir hakkı olmadığı halde Bana hakaret etti. Beni yalanlamaya kalkması, kendisini yeniden diriltip aynen yaratamayacağımı ileri sürmesidir. Bana hakaret etmesi ise Benim bir oğlum olduğunu iddia etmesidir. Bir eş veya bir oğul edinmek gibi insana âit sıfatlardan Kendimi tenzih ederim." (Buhârî, Tefsîr 2/8, 112/1-2).]
📗📙📗📙📗📙📗📙📗📙📗 *HER GÜN BİR CÜZ TANIYALIM! Kurân-ı Kerimi tanıyalım.. 1. cüzde neler var ? 1. 🥀Birinci cüz Fatiha Sûresi ile başlar ve Bakara Sûresi 141.ayete kadar devam eder. 2. 🥀Fatiha Sûresi Mekke'de nazil olmuş ilk bütün suredir. 3. 🥀Bakara Sûresi Medine'de ilk nazil olmuş Sûredir. 4. 🥀Fatiha Sûresi hem duâ hem övgüdür. Hanefi
325 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.