Muhammed Baki Çelik

Muhammed Baki Çelik
@bakimhmt
Bir 'Diriliş İnsanı' yetiştir.
Her dudakta aynı rezil şikayet: Yaşanmaz bu memlekette! Neden? Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lağım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır, onlar Türkiye'nin insanından şikayetçi. İnsanından, yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok. Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını "yaşanmaz"laştıranlardır. | Cemil MERİÇ
Reklam
Az gelişmiş
Kıtaları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar… Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları… İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini, “Ben Avrupalıyım” demeye başladı, “Asya bir cüzzamlılar diyarıdır.” Avrupalı dostları, acıyarak baktılar ihtiyara, ve kulağına: “Hayır delikanlı” diye fısıldadılar, “sen bir-az gelişmişsin.” Ve Hıristiyan Batı’nın göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir “nişân-ı zîşân” gibi gururla benimsedi aydınlarımız. Cemil MERİÇ
Uysallığın Lüzumu Yok İsyanın Sırası*
Bu tablo karşısında yüzümü buruşturup, "Hadi ordan diyorum. Hayat size güzel". Ele geçirdiğiniz konforun içinde kölelerin kanı var. Dünya nüfusunun yarısının kazancına 62 kişi el koyuyor. Ve dünyada dakikada açlıktan kaç çocuk ölüyor; Bu mu adalet, eşitlik, kardeşlik hürriyet, medenilik, çağdaşlık vesaire.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hududullah
Her türlü güç temerküzü, üretim-tüketim, zehir-panzehir, füze-füze kalkanı, enerji-alternatif enerji, yazılım-karşı yazılım, dost robot-düşman robot, şimdilik tahayyül edilen bilim-kurgu filmlerine konu olan insan ile bilgisayar; insanlar ile uzaylılar karşıtlığı, hakimiyet ütopyaları, modern teknolojinin kılıktan kılığa giren, girebilecek olan tüm buluşları hududullahın dışına çıkmanın, âhireti unutup cenneti dünyada bulmak hevesinin neticesidir.
İNSANA KARŞI İLERLEME!
Amerikalı bilim insanı R. Oppenheimer'e göre (Amerika'nın hidrojen bombasının mucidi), insanlığın son 40 yılda gerçekleştirmiş olduğu teknik ve maddi gelişme, daha önceki 40 asırda kaydedilen ilerlemeden daha büyüktür. 1900’dan 1960'a kadar insana erişebildiği mesafe 10²6'dan 10⁴0'a, ısı 105'ten 10¹¹'e, basınç 10¹0'dan 10¹6'ya yükselmiştir.
Reklam
İşçi sınıfı
Bilim ve tekniğin gelişmesi, "üretim araçlarının gelişmesi" son tahlilde, işçi sınıfının tahakkümünü değil, işçi sınıfının adım adım yok olmasına sebep olmuştur. (Bir araştırmaya göre, tamamen otomatik makine üzerinde çalışan işçi haftada toplam 40 saatin sadece bir saatini aktif ve belli bir müdahale yapmakta, kalan 39 saatte makineyi gözlemektedir.)
Köy ve Şehir
Şehrin büyüklüğü arttıkça, dindarlık azalmaktadır', daha doğrusu, insanda yabancılaşma etkisi yaratan şehircilik unsurları yükseldikçe dindarlık seviyesi düşmektedir. Çünkü şehrin büyüklüğü arttıkça üstündeki gök daha az görünür olur, doğa ve çiçekler de azalır; duman, benzin ve teknik araçlar artar, şahsiyet azalır, gittikçe kitleye doğru indirgeniriz. Şehir ne kadar büyükse, suç oranı da o kadar büyüktür. Dindarlık şehrin büyüklüğü ile ters orantılı, suç doğru orantılı bir yol izler. Bu iki fenomenin sebebi ortaktır. İkisi de, tatbiki, “yaşanmış estetik” olarak adlandırabileceğimiz şeyle doğrudan bir bağ içindedir.
Kitle kültürü denilen olgu
Kitle iletişim araçları olarak bilinen basın, radyo ve televizyon aslında kitle manipülasyon araçlarıdır.
Kitle kültürü denilen olgu
İnsanın ruhu vardır, kitlenin ise yalnızca ihtiyaçları. Bu nedenle her kültür insanın yükselmesi, mükemmelleştirilmesiyken, kitle kültürü ihtiyaçların karşılanmasından ibarettir. “Kitle insanı” kavramını Ortega Y. Gasset ortaya atmıştır. Kitle, isimsiz, şahsiyetsizleştirilmiş insanlar topluluğudur. Bir insan topluluğu şahsiyetini kaybettiği zaman kitleye indirgenir. Kitle insani, salt medeniyetin nihai mahsülüdür, bu durumda artık kültürün şüpheleri ve “ön yargıları" kalmamıştır.
Düalizmin Refleksi
Kültürün hâmili insandır, medeniyetin hâmili toplumdur. Kültürün amacı eğitim yoluyla kendi kendine hâkim olmak; medeniyetin amacı bilim yoluyla doğaya hükmetmektir. İnsan, felsefe, sanat, şiir, ahlâk ve inanç kültüre aittir. Devlet, bilim, şehirler ve teknoloji medeniyete aittir. Medeniyetin araçları düşünce, konuşma ve yazıdır. Kültür ve medeniyetin birbiriyle ilişkisi Gök Krallığı ile Dünya Krallığı, Civitas Dei ile Civitas Solis ilişkisi gibidir. Birisi dram, diğeri ütopyadır.
Reklam
Düalizmin Refleksi
Medeniyet içinde, insanın maddeye olan bağımlılığı mütemadiyen artış göstermektedir. Kadın, erkek, çocuk her bir Amerikalının yılda 18 ton malzeme kullandığı araştırmalarla ortaya konulmuştur. Medeniyet, sürekli yeni ihtiyaçlar yaratarak, üstelik gereksiz ve fazlalık olan şeylere karşı ihtiyaç geliştirerek, insan ve doğa arasındaki madde alışverişini yoğunlaştırmak, haricî hayatı dâhilî hayatın zararına teşvik etmek gayesindedir. “Sahip olmak için üretmek, israf etmek için sahip olmak” medeniyetin doğasında bu vardır. Diğer taraftan, her kültür -kültürün dinî mahiyeti de buradadır- insan ihtiyaçlarının sayısının, en azından onların tatmin derecesinin azaltılmasını ve bu suretle insanın iç özgürlüğünün artırılmasını amaçlar. Budizmin “arzuları yok edin” ilkesi karşısında, medeniyet, adeta ters bir mantığın yasalarına uyarak, tam aksi bir düstur edinecektir: "Durmadan yeni arzular yaratın."4
Düalizmin Refleksi
Bütün kültür dinin insana etkisinden veya insanın kendisine etkisinden ibaretken, bütün medeniyet zekânın doğaya, dış dünyaya etkisi anlamına gelmektedir. Kültür “insan olma sanatı”, medeniyet ise işleme, üretme, yönetme, eşyayı daha mükemmel hâle getirme kabiliyetidir. Kültür “mütemadi bir kendini yaratma" medeniyet dünyayı devamlı olarak değiştirme demektir. Bu, insan ile madde, hümanizm ile şozizm(chosism) karşıtlığıdır.
Hümanizmin Anlamı
Hem üretimde hem tüketimde her bir insana yer verseniz dahi, insanı üretici ve tüketici işlevine indirgemek, hümanizm değil, ancak insanlıktan çıkarma, makineleştirme olabilir. Onları “düzgün” ve disiplinli vatandaşlar hâline getirseniz dahi insanları beyin yıkayan bir eğitimden geçirmek insanlık dışıdır. Tek taraflı yönlendirilmiş ve beyin yıkama üzerine kurulmuşsa; düşünmeyi öğretmeyip, hazır çözümler servis ediyorsa, insanları yalnızca işlevleri için hazırlıyor, ufuklarını açıp, özgürlüklerini genişletmiyorsa eğitim de insanlık dışı olacaktır.
Canlılar Alemindeki Düalizm
Kraliyet Astronomi Kurumu'nun eski başkanı Britanyalı bilim insanı Frederic Hoyle ve Cardiff Üniversitesi'nden Profesör Chandra Vikrama aynı sorunu dikkate alarak, hayatın dünyada oluşmadığı, kâinatın derinliklerinden toz bulutları yardımıyla “ithal” edilmiş olduğu hipotezini ortaya sürmüştür. Onlara göre, kâinattaki biyolojik fiiliyat dünyanın oluşmasından çok daha önce başlamıştır.
İptidai İdealizm
Hayvan, aç ve hayatı tehdit altında olduğu zamanlarda tehlikelidir. İnsan ise tok ve güçlü olduğu zaman tehlikelidir. Kıyaslanamayacak kadar çok daha fazla suç, mahrumiyetten değil tokluk ve taşkınlıktan işlenmiştir.
179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.