Can özünden besmeleyi çekende dil yanmazsa ben yanarım sultanım.
Alev alev ruhta, canda bu ateş Bakmakla görülmez bende bu ateş Bırakılsa hangi günde bu ateş Yıl yanmazsa ben yanarım sultanım Abdurrahim Karakoç.
2586 Şefkat ve muhabbet, acıları tatlıya doğru çeker. Çünkü; şefkatlerin aslı rüşd ü sedadır. 2587 Kahır ve gazap, tatlıyı acıya götürür. Acı tatlı ile nasıl uyuşabilir? 2588 Acı, tatlı bu bakışla görülmez, onlara âfiyet penceresinden bakmakla mâhiyeti anlaşılır.
Sayfa 202 - pdfKitabı okuyacak
Reklam
Özüm yüzüme bakmakla görülmez Her aynanın ardı sırdır çözülmez
Bakmakla da görülmez...
Aramakla bulunmaz, ama bulan hep arayanlardır.
Alev alev ruhta, canda bu ateş, Bakmakla görülmez bende bu ateş. Bırakılsa hangi günde bu ateş, Yıl yanmazsa ben yanarım Sultanım.
Sayfa 6 - PdfKitabı okudu
Alev alev ruhta, canda bu ateş Bakmakla görülmez bende bu ateş Bırakılsa hangi günde bu ateş Yıl yanmazsa ben yanarım sultanım.
Sayfa 12 - Altınordu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BEN YANARIM SULTANIM
Can özünden besmeleyi çekende Dil yanmazsa ben yanarım sultanım Hak uğruna bir sefere çıkanda Yol yanmazsa ben yanarım sultanım Arzuhalim ulaşırsa divana Korkarım ki taban değer tavana Çiçeğimden zerre girse kovana Bal yanmazsa ben yanarım sultanım Göz utanır gönül dostu görünce Can tutuşur candan selam gelince Bülbül olup bir bahçeye
Sayfa 256Kitabı okudu
Görüntü yanıltır. Hakikat derinden yüzeye yansır. Bakmakla görülmez. İdrak etmek için derinleşmek gerek.
Kara gecede, kara taşın altındaki kara karıncayı bulmak...
Şu eğitim öğretim hayatımda edebiyat alanında bana destek çıkan, beni keşfeden birçok hocam var, ama içlerinden bir tanesi öyle bir söz söyledi ki bana, yıllardır belkide kulağımda birer öğreti olarak kalmaya devam edecekti söylediği söz.. Muhabbet ederken hangi konudan gelindiğini tam hatırlamıyorum ama söz tam olarak ezberimde; "Bakmakla görmek arasında temel fark vardır bilir misin evlat ? Herkes bakar ama göremez, her baktığın görülmez... Görmek;" Kara gecede, kara taşın altındaki kara karıncayı bulmak, manalandırmak demektir.."
Cümle(ler) kustum...
Bir şeyler eksik, bir şeyler fazla. Yol belki uzun, belki kısa. Hem var hem yok. Çok ama az. git -gel, gel-git. Hakikat düş, düş hakikat. Düş, kalk. Arkana bakma, unut. Unutursan hatırla. Yaz sil, sil yaz. Henüz erken, vakit geç. Bakarken geçer tren. Giden geri gelebilir zaman değilse, ama -ebilir olasılıktır. Suspus, konuş. Konuşma sus. Çöz, düğüm at. Yaşa, gör. Öğren, dağ değil kumdan kale bu. Yap-boz, bozup yapabilirsen. Sessiz kuzu, kurnazımsı tilki. Doğru soru, yanlış cevap. Önce bir bardak soğuk su, üzerine bir fincan acı kahve. Kesmezse soğuk duş. Gözlerini kapatan görmez, her görmeyen kör değildir. Buzlu camdan bakmakla da görülmez gerçek. Tabi, hayvansever dediğin koynunda yılan besler. Adı Rus ruleti oynananın, silah kuru sıkı. Tiyatro bitti. İyi olup olmayacağını gecenin kendi belirler.
Reklam
ikinin biri (sultanım)
Can özümden besmeleyi çekende Dil yanmazsa ben yanarım sultanım. Hak uğruna bir sefere çıkanda Yol yanmazsa ben yanarım sultanım. Arzuhâlim ulaşırsa divana Korkarım ki taban değer tavana Çiçeğimden zerre girse kovana
sonunda bakıyorum ki her son bakmakla görülmez yaşanmadan geçmeyecek günler gibi
Sayfa 79 - Lakin YayıneviKitabı okudu
Bakmakla görülmez
Günümüz insanı nedense hâlâ bakıyor da göremiyor. Yalnız bu kadarla kalsa iyi; şimdilerde duymakla dinlemek arasındaki fark da arttı.
Alev alev ruhta, canda bu ateş Bakmakla görülmez bende bu ateş Bırakılsa hangi günde bu ateş Yıl yanmazsa ben yanarım sultanım.
- Önemli olan şeyler gözle görülmez… dedi. - Tabii. - Çiçek için de öyle. İnsan yıldızın birinde bulunan bir çiçeği severse, gece yıldızlara bakmakla da mutlu olur. Hepsi birden çiçek açmış gibi görünür.
Sayfa 104 - Eksik ParçaKitabı okudu
Resim