Lenin, “tek bir iradeye sor­gusuz boyun eğme” istiyordu ve ‘sosyalizm için’ liderliğin toplu­mu bir işçi ordusuna dönüştürmeye devam ederek, serbest ifade­ye, bağımsız düşünmeye ve anlamlı örgütlenmeye izin verebilen ‘hizipçiliğin’ ve işçi kontrolünün her izini silerek, kendisine “sü­recin liderlerinin tekil iradesine sorgusuz itaat etmeleri” gereken işçiler üzerinde ‘diktatoryal güçler’ almasını talep ediyordu. Bun­ların hiçbiri, uzun zaman önce “çağımızın yarattığı en rezil ve korkunç yalan olduğu”nu ortaya koyduğu ‘kızıl bürokrasi’ye kar­şı uyaran Bakunin için şaşırtıcı değildi.
Bakunin: “Doğaya karşı isyan insan için komik bir girişimdir... Doğa onu sarar, içine nüfuz eder, varlığının bütününü oluşturur. Nasıl çıkılabilir doğadan? Oradan çıkma fikrini bile hiçbir zaman kavrayamamış olduğuna şaşılabilir; nereden geliyor öyleyse bu garip hayal? Nereden?”
Sayfa 26
Reklam
Tüm dinler zalimdir, hepsi kan üzerine kurulmuştur; çünkü hepsi esas olarak kurban düşüncesine, yani Tanrısal varlığın doymaz kini yararına insanlığın sürekli kurban edilmesine dayanmaktadır. Bu kanlı gizde insan sürekli kurbandır, kendisi de bir insan , fakat lütüfla ayrıcalıklı bir insan olan papaz, Tanrısal cellattır.
Sayfa 109Kitabı okudu
Bakunin: “Doğaya karşı isyan insan için komik bir girişimdir... Doğa onu sarar, içine nüfuz eder, varlığının bütününü oluşturur. Nasıl çıkılabilir doğadan? Oradan çıkma fikrini bile hiçbir zaman kavrayamamış olduğuna şaşılabilir; nereden geliyor öyleyse bu garip hayal? Nereden?”
Sayfa 26 - pdf.
...halkın hayatına keyfine göre yeni bir yön çizebileceğini veya son Çaadayev'in, bilhassa Rus halkı adına ortaya koyduğu gibi, halkın üzerine boş bir kağıt parçası misali istenilen şeyin çiziktirilebileceğini zanneden insan ya tam bir gerizekalı ya da iflah olmaz bir doktrinerdir.
Sayfa 272Kitabı okudu
Engels'ten P. Lafargue'a / 30 Aralık 1871 :D
O yiğit Bakunin'in, hiç kimsenin yerinde bulunmamasını öngören ilkelere göre yönetilen, yönetmeliklerin otoritesine, toplumda olabilecek herhangi bir durumda Basel kongresinin kurallarından çok daha otoriter olan bu kurallara katlanmaktan hoşlanmayan bir demiryolu işletmesinin bir vagonuna koca gövdesini emanet edip etmeyeceğini bilmek isterdim doğrusu!
Reklam
Herzen'i nihilizmin nazariyecileri ve Rusya'da devrimci partinin şefleri arasında sayanlar yanılmışlardır. Herzen, kanlı devrimlerden nefret eder. Nas'cılığa düşmandır, hiçbir mektebe sokulamaz bir fikir adamıdır o, ne bir siyaset nazariyecisi, ne bir eylemcidir. Bakunin, anarşist fikirlerini yaymağa kalkınca, ona şiddetle saldırmıştır. Proleterlere büyük sevgi duyar; sosyalizme temayülü vardır ama liberal ve ferdiyetçidir. Yurduna bütün gönlüyle bağlıydı, bununla beraber Slavcıların yıldırımlarını çekti üzerine. Çünkü hakka ve adalete karşı duyduğu saygı Rusya'ya karşı beslediği sevgiden üstündü. Hiçbir doktrine, hiçbir partiye bağlı değildi, hem milliyetçi, hem de kozmopolit olan dehasıyla çağımızın büyük Rus yazarları arasında benzeri olmayan bir kalem".
Bakunin üzerine
"Bakunin’in fikirleri keskin bir devrimcilik olarak algılanabildiği için kulağa hoş gelir ve basitliğinden ötürü beş dakikada ezberlenir. Oysa Bakunin, sonuç olarak emekçilere siyasadan uzak durmayı öğütlemekte, onları papazların ve burjuvaların kucağında bırakmaktadır. Bakunin’e göre Enternasyonal, siyasi mücadele için değil, devletin ortadan kaldırılmasından sonra onun yerine konulmak için gereklidir. Ona göre toplumda hiçbir yetke olmamalıdır. Oysa karar verici bir yetke olmadan insanların bir fabrikayı nasıl işletecekleri, bir treni nasıl yürütecekleri, bir gemiyi nasıl yola çıkaracakları üstüne hiçbir şey söylemez. Her birey, her komün özerktir; ama iki kişiden meydana gelse bile her biri özerkliğinin bir parçasından vazgeçmedikçe bir toplumun nasıl mümkün olacağı konusunda da Bakunin susmaktadır."
Sol YayınlarıKitabı okudu
Bütün dinler zalimdir; hepsi kan üzerine kurulmuştur; çünkü tümünün dayandığı fikir, kurban fikri, yani, kutsalın intikam duygusunu tatmin için insanlığın sürekli boğazlanmasıdır.
Sayfa 23 - arya yayıncılıkKitabı okudu
Yemekhanenin beyaz duvarları, her birinde farklı bir alıntı yazan renkli kağıtlarla kaplı. Bunların arasında Joseph Proudhon'un meşhur tiradi da var: "Yönetilmek gözlenmektir; incelenmek, kurcalanmak, idare edilmek, güdülmek, kontrol edilmek, hapsedilmek, evcilleştirilmek, nasihat dinlemek, kısıtlanmak, değerlendirilmek, yargılanmak,
Sayfa 133Kitabı okudu
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.