“Hep ikilik birlik için Bak iki göz bir görüyor! Birlik ise dirlik için Bak iki göz bir görüyor!”
Amak-ı Hayal
Amak-ı Hayal
Oldukça dikkati celbeden bir dörtlük... Göz, bir sır yumağı. Bir kendini göremez, lâkin çokluğu birlerde görür. Cüssesi küçük olmasına rağmen sonsuz bir kainatı sığdırır görüşüne.. Çok büyük bir tefekkür durağı. Göz kendini, yalnızca ayineden görür, yahut bir başka gözün ona bakmasıyla kendi hakkında fikir sahibi olabilir. İki cân için de acaba böyle midir? Eş olacak iki kul, bir olmalı. Bir görmeli, Bir'i görmeli. Dost olacak iki kul, bir olmalı, bir davaya hizmet etmeli, Bir için. Bir, bir, bir... Ehadun Ehad!..
Hür bir adam kuşluk vaktinde vardı, Süleyman'ın adliye sarayına koştu. Kederden yüzü sarı ve her iki dudağı mordu. Sonra Süleyman, "Ey efendi! Ne oldu?" dedi. -Adam- "Azrail bana öfke ve kinle dolu şöyle bir bakış atti" dedi. 960) Süleyman, "Acele et! Şimdi ne istiyorsun? İste" dedi. -Adam- dedi: "Ey can sığınağı! Rüzgâra emret. Beni buradan Hindistan'a götürsün. Ola ki o tarafa giden kul, canını kurtarır." İşte halk yoksulluktan kaçar, bundan dolayı hırs ve emele lokma olurlar. Yoksulun korkusu, o korkunun örneğidir. Sen hırs ve çabayı Hindistan bil. -Süleyman- rüzgâra emretti; onu Hindistan'ın uzak tarafına, bir adaya götürdü. 965) Sonraki gün toplantı ve görüşme vakti, Süleyman Azrail'e dedi: "O Müslümana neden öfkeyle baktın da evinden avare oldu?" -Azrail- dedi: "Ben öfkeyle ne zaman baktım? Hayretle, yolda ona baktım. Çünkü Hak bana "Bugün, haydi! Onun canını sen Hindistan'da al" diye emretti. Hayretle dedim: Onun yüz kanadı olsa, Hindistan'a gitmesi uzaktır." 970 Sen dünyanın bütün işini aynı şekilde karşılaştır, gözünü kapat ve bak. Kimden kaçarız? Kendimizden mi? Ne olmayacak şey! Kimden kapıp alırız? Hak'tan mı? Ne vebal!
Sayfa 93 - Kıssa budur....
Reklam
Altını çizdiğim bir kitabı birine verirken çekinirim. Sanki yaralarımı teslim ediyormuş gibi, sanki "bak benim buralarım çok ağrıyor" der gibi.
Sevgilim, ben seninle dünyanın daha güzel bir yer olduğuna inandım. Bak, asıl bu yaşamaktır!
Acının Tarihi
ben şimdi diyorum ki bir bak şu alanlara sokaklara köprülere kiremitsiz damlara taşlara sopalara amanvermez silâhlara şehir haritasına trafik lambasına kan içinde adamlara kan içinde adamlara kan umutsuzluktur ona kendini hazırla ne kadar yalnız olduğumuzu hep hatırla açıkları yoklukları kırımları -örneğin sensiz olmak ömrünün bir akşamında- bir bölgeden birine giden orduları uçaklarla yalanlar ihanetler karmakarışık limanlar iki şeyin apansız karşı karşıya geldiği dünyada ben şimdi diyorum ki buna inanmak gerek bir susam gibi boyuna sulamak umutsuzluğu ve direnmek hep direnmek devam etmek adına
Sayfa 72
ben şimdi diyorum ki bir bak şu alanlara sokaklara köprülere kiremitsiz damlara taşlara sopalara amanvermez silahlara şehir haritasına trafik lâmbasına kan içinde adamlara kan içinde adamlara kan umutsuzluktur ona kendini hazırla ne kadar yalnız olduğumuzu hep hatırla açlıkları yoklukları kırımları -örneğin sensiz olmak ömrümün bir akşamında- bir bölgeden birine giden orduları uçaklarla yalanlar ihanetler karmakarışık limanlar iki şeyin apansız karşı karşıya geldiği dünyada
Reklam
1,000 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.