Sokrates'in, herkesin tapındığı toplumun tanrılarına tapınmadığı, onların yerine kendi tanrılarına tapındığı, dolayısıyla "dinsizlik" ile suçlandığı; neticesinde de jüri tarafından suçlu bulunarak idama mahkum edildiği davada yapmış olduğu savunma metni. Öncelikle Sokrates'in savunmasına ilişkin birçok farklı savunma metni varmış; fakat
M.Ö. 400’lü yıllarda, yani bundan yaklaşık 2400 yıl önce Sokrates’in ölümünden sonra, öğrencisi Platon tarafından yazılmıştır. Platon kitabın yazarı olmakla birlikte dava esnasında orada bulunmuş, Sokrates'in savunmasının birincil tanıklarından birisi olmuştur.
O dönemin Yunan şehrinin ileri gelenleri tarafından "devletin tanrılarını
Bilinmeyen Yönleriyle Filozofların Çılgın ve Eksantrik Hayat Öyküleri
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim.
Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor.
Kitap
Sokrates özgün bir benzetmeyle bir at sineği ya da Latince karşılığıyla bir “hippobosca ekuina”dır. Adeta devletin sırtında ve hatta devletin derisinin içinde büyümüş, oradan ayrıldıktan sonra da devleti sokmak ve uyarmaktan çekinmemiştir. Fakat Sokrates’in bu aykırı davranışları ve devlete dair bütün uyarıları da kendi çıkarına değil devletin
Ahlak filozofu Sokrates , 51 kişilik jüri önünde yargılanıyor ve idam kararı verilip, baldıran zehri ile öldürülüyor.
Öldürülmeden önce sevenleri, " Seni bu hapishaneden kaçıralım." Diyorlar. "Bu ahlaksızlıktır!" diyor ve kabul etmiyor.
"Uyduruk sözlere başvurursan jüri seni affedebilie." diyenlere de itiraz ediyor ünlü filozof.
Tarihe geçen savunmasında, idam kararı veren jüriye şunları söylüyor:
"Ölümden korkulmaz çünkü ölümün çaresi var. Ölürsün kurtulursun, ama yanlış yapmanın çaresi yoktur. Yaptığınız yanlış kıyamete kadar sizinle birlikte gelecektir!"
Bugün 2.500 yıl geçmesine rağmen, Sokrates'in yeryüzünde ismini bilmeyen yok. Peki, onu idam ettiren jüri heyetinin isimlerini bilen var mı?
Yok!
"Şu hayatı öyle bir yaşa ki , kapanışta kendini alkışlayabilesin..."