Umarım benden bıkmazsın, seversin herkes önce sevdiğini söylerdi umarım sonra bırakmazsın. Söyledikten sonra ağzıdan bir laf çıktıktan sonra hele bir de inandırıcılığı varsa benim inanasım deli gibi kanacağım sevilmeye hasretle kaldığım zaman gelmişse, Yapamıyorum demezsin olmuyor demezsin senden önce başkası vardı seninle de onu unutma
Şafak Türküsü
Beni burada arama anne Kapıda adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma enne, Ağlama. Kaç zamandır yüzüm tıraşlı Gözlerim Şafak beklerdim Uzarken ellerim
Reklam
Kimi zaman masalsın hikayesin Kimi zaman da anne duası kadar gerçek Söylenir avutur uyutur öyle gidersin. Vakti gelince sende kulağıma söyleyiver (artık benimle ) İşinin bittiğini Seninle tanıştığımda bir kelimeydim. Sadece Adım. Şimdi çoğaldım cümlelere karıştım. Cümle Alem öğrendi ki, ben de öğrendim. Ömrümü verdim ben sana hani sen de yeni
Samed Behrengi boğuldu mu yoksa öldürüldü mü?
“Başkaları ne der?” tahakkümünü yıkmak, hayatın sadece hapsolunan dar yankı odaları ve filtre balonlarının çok ötesinde olduğunu bilmek, doğduğu küçük çağlayanın güvenli ve sığ akıntılarının ardına geçip okyanusun derin ve dalgalı sularını keşfe çıkmak gibi olguların bedelini göze almak bugünlerde her babayiğidin harcı olmasa gerek. Ama 18
Mezhep Mevzusu Hakkında
1)Peygamber Döneminde neden Mezhepler Yoktu Dini meselelerde inananlar Allah Resulün'e geliyor, soruyordu. Allah Resulü hüküm veriyor, muhakeme için gelenlerin davalarını neticeye bağlıyordu. Bazen de soruyu cevaplandırmak için konu hakkında vahiy gelmesini bekliyordu. Eğer ayet açıklamaya muhtaçsa, Allah Resulü o ayeti izah ediyordu. Böyle
Mina Urgan'ın gözüyle Sait Faik'in aşk hayatı
Sait Faik’i 1940’ta Nurullah Ataç sayesinde tanıdım. Benim gibi Büyükadalı olan Nurullah Beyle, iskeleye inen yolun sağındaki kahvede otururken, Burgaz’a gidip Sait Faik’i görmemizi önerdi. “O da kim?” diye sordum. “Türkiye’nin en iyi hikâye yazarı” dedi. Daha sonraları Sait Faik’i okur okumaz, bunun ne denli doğru olduğunu anladım.
Reklam
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Kızıl Goncalar ve Kızzıl Kurtlar Aynı tip senaryo, birbirinin kopyası hikayeler seyretmekten gına gelmiş midir bilmiyorum ama vakti çok, işi yok seyirci kitlesi için dizi dizi diziler, birbirini izler ve hayat böyle geçip gider.Hemen her dizide birbirinden kopuk aileler vardır. Hemen her dizide ya annesi, ya da babası bilinmeyen, evlatlık edilmiş
1001
benim evim manzaraya açılmazdı semtimizde deniz yoktu sen gelince semt değişti tüm mahalle deniz doldu bir balık karayı seçti peşinden bir kuşu sapanla vurdu çocuklar sanki sen de üzülmüştün benimle belki ben öyle sanmıştım başımda bin dert vardı şimdi var binbir dert içimde bir sen kaldın Yanımda eksikken barınakta seçilmeyi bekleyen bi' köpek gibi bekliyorum bugün seni konuşmadan onun gibi belki bir düzenbaz olsam severdin kalbini bir enkaz etsem severdin doğru bildiğim bu yolda yoruldum ama geriye dönemem
Resim