“Bir masal iki parçanın bir araya gelmesiyle yapılır: Bu parçalardan biri masalın bedeni, öteki canıdır denebilir. Beden masalın kendisi, can ondan çıkan derstir.”
-
Jean de La Fontaine
1. Giriş:
Bu makale çalışması yalnızca Aisopos ve masallarına dair değildir. Aisopos öncesi Antik Yunan'da karşımıza çıkan masalsı metinlere, Aisopos'un hayatına,
Sait Faik okumaya başladığım günden beri ne zaman bir kitabını elime alsam ya da adını duysam içimde dışarı çıkmaya bekleyen, ani bir sarsıntısıyla beni baştan aşağı titretmeye yetecek sıkıntılar silsilesi oluşuyor. Bu kesinlikle normal bir sıkıntı değil. Anlattıkları, tahayyül ettirdikleri, seçtiği kişiler, konular, mekânlar hatta kelimeler,
Türk edebiyatında öykü denince ilk akla gelen isimlerdendir Sait Faik Abasıyanık. Öykülerinin çoğunda gözlemlediklerini kendi anlayışıyla sunar okuyucuya. Öykülerinin kahramanları hayatlarını bildiği, onlar gibi yaşadığı, aynı ortamlarda bulunduğu kişilerdir.
En çok denizi, balıkçıları, doğayı, küçük dünyalarında yaşama çabası içinde olan
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 20. kitap oldu. Daha önce Rus bilimkurgu yazarlarından Arkadi ve Boris Ştrugatski kardeşleri okumuştum; ancak diğer bilimkurgu yazarlarına oranla dillerini biraz daha yavan bulmuş ve pek beğenmemiştim. Aleksandr Balyaev de bir Rus bilimkurgu yazarı olmasına karşın Ştrugatski kardeşlerden daha iyi
Gördüğüm en güzel manzaralardan biri oldu bugün. Balıkçılar, yakaladıkları balığı karnında yavrusu olduğunu fark edince, suya bırakarak özgürlüğüne kavuşturdular. İşte bu, kalpleriyle düşünen insanların güzelliğidir. Böyle insanları görmek umut ve mutluluk verici.😊
Bazen hiçbir şey göründüğü gibi değil. Bazen, ömür dedikleri öyle upuzun saatler, günler, aylar, yıllar, yaşlar, bir sürü suratlar, şehirler, bitmez yollar değil. Seneler bir yolunu bulup geçirilir. Bu şehirden o şehre kaçıp gidilir. Mevsimler değişir. Yağmurlar yağar. Birkaç yabancı gelir ve gider. En sonunda akılda, yürekte, hatırda kalansa