392 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Bitik erkekler... Zimbardo'nun hızla yükselişe geçen feminizm "modasına" sanki bir inat olarak yazdığı, "Konuya bir de biz erkeklerin gözünden bakın. Bir zamanlar çalışan, eve ekmek getiren, kadınına aslanlar gibi bakan erkeklerken yıllar sonra hayata adım atmaya korkan, video oyunu ve porno bağımlısı, umutsuz bir nesil olduk. Ama bir sorun niye olduk?" mesajını sürekli olarak gözümüze dayadığı bir derleme. Derleme diyorum çünkü pek çok makaleden bahsediyor ve bunları yorumluyor. Pozitif ayrımcılığı kendi çıkarları uğruna kullanmayı asla hoş karşılamayan, olabildiğince hayatta eşit şartlara sahip olmayı savunan biri olarak Zimbardo'nun pek çok çarpıcı tespitini beğendim. Ancak Zimbardo'nun alttan alta verdiği "Bu zalım kadınlar hep erkekleri sömürüyor" mesajını almaktan da pek hoşlanmadım. Çalışmalarıyla dünyaca ünlü bir sosyal psikologtan böyle "ekşimsi", herkesin yapabileceği sığ bir genelleme beklemezdim.
Bitik Erkekler
Bitik ErkeklerPhilip Zimbardo · Pegasus Yayınları · 2017183 okunma
250 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler İçerebilir.. Hikayemiz 1403 yılının sonlarından başlıyor. Çakır Ağa adında birisi bir Sultan'ı gizlice süt annesine kaçırıyor. Burada onu Süt annesine emanet ediyor. He bu arada ilk bölümde adı verilmese de sonradan karşınıza çıkacak ama ben gene de diyeyim. O kadın 'Bala Hatun' Peki, kimdir bu Bala Hatun diye değinecek olursak Ankara
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,8bin okunma
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ön yargılarıma rağmen başladığım bir kitaptı. Beklentim hiç yok denecek kadar azdı. Birçok ülkenin ünlü istihbarat teşkilatlarının önemli bir proje sebebiyle 5 Türk mühendisi paylaşamaması aksiyon türüyle okuyucuya aktarılmış. Kaçırılmalar, silahlı çatışmalar, operasyonlar ve cinayetlerin bol olduğu bir romandı. Sonunda ise "Türk tipi" dramla yoğrulmuş sayfalar vardı. Kitap sabit bir anlatıcının gözünden anlatılmıyor. Anlatıcı bölümden bölüme değişiyor buna alıştıktan sonra daha kolay akmaya başlıyor roman. Ayrıca kitabın ilk birkaç bölümünde çok fazla şiveli konuşmaya yer verilmiş bu biraz bana yapmacık geldi. ( örnek : "Amerigaya kadar gelmişik striptiz bara da mı gidemeyecektik yani.", "bilisen ben kendi oğlim gibi sevirem oni") Bunlar haricinde ise "lan kanka", "topraam" gibi ifadeler de samimiyet katmak için kullanılsa da beni iten şeylerdi. ( "kanka" kelimesine antipatim vardır.) Sonuç olarak : Telapatı ve uzaduyum gibi değişik kavramların üzerinden kurgular yapılması hoşuma gitti. Sonlardaki dram da hoş bir tat katmış kitaba. Ama önemli mevkilerdeki mühendisler ve istihbarat başkanı gibi kişilerin sokak serserisi ağzı ile konuşması bana en büyük eksiyi verdirdi. Artılar ve eksileri bir listeye döktüğümüzde ise kitap için "sabuğun köpüğünden farksızdı" ya da "güzeldi" diyemiyorum. En nihayetinde et mi tavuk mu balık mı karar veremediğim kitaplardan biriydi diyebilirim :)
Pandoranın Düğünü
Pandoranın DüğünüNihat Polat · P Kitap Yayıncılık · 201118 okunma
Geri13
33 öğeden 31 ile 33 arasındakiler gösteriliyor.