Bugün "kimya sınavı" yüzünden hayatımdan şikayet ettim. Alev topuna dönmüştüm adeta. İçim soğusun diye balkona çıktım ve kendi boyundan büyük çuvalla karton toplayan çocuğa denk geldim. Ne şikayet kaldı ne bi şey...
Yağmur Altında Islanmak
Şimdi balkona çıktım, hava yağmurlu.. Elimi uzattım yağmuru hissetmek için. Sonra seni hatırladım. Seninle hiç bir zaman yağmur altında ıslanmamışız. Bu düşünceden sonra kulaklığımı aldım. Birde eskilerden kalma anlamlı bir metal müzik... Şimdi yağmurun altında ıslanıyorum. Eve döndüğümde herhalde kendime gülüyor olacağım.
Reklam
Balkona çıktım. Aşağıda, mahallenin veletleri, telli duvaklı bir gelin arabasının önüne atlamış, yol kesip bahşiş almaya çalışıyorlardı. Bir resim geldi: Biz Müzeyyen ile telsiz duvaksız evlenmiştik. Kendi kendimize evlenmiştik. Nikâhı Müzeyyen kıymıştı. Galata Kulesi’nin tepesindeydik. Güneş, Haliç’in kuyruk sokumunda, inceden yangın rengindeydi. Müzeyyen önümdeydi, hafiften sarılmıştım. Kollarımı kendisine daha da çekerek, kendini benimle sıkı sıkı sarmış ve “Tamam,” demişti, “güneş bu işe izin verdi, pederim olarak."
Mezarlıktan döner dönmez bir çay demledim kendime, aldım bardağımı çıktım balkona. Baktım baktım baktım hayatıma. Bir yudum aldım çayımdan. İçimden bir şarkı mırıldan... İçimdeki şarkıyı aradım. Taa küçükken söylediğim o şarkıyı. O şarkıyı aradım. İçimde. Tam vaktiydi işte. Bulamadım. Oysa bugün bu balkonda herkes gittikten sonra, bağıra bağıra söyleyecektim şarkımı. Şarkımsa yok olmuş. Aslında hiç şarkım olmamış. Söylenmemiş bir şarkı sessizlikte kaybolmuş. O an anladım. Şarkısı olmayan Ayşe hiç var olmamış.
Sayfa 93 - Doğan KitapKitabı okudu
bana kendimi güzel hissettiren her şeyden, herkesten uzaklaşmışım. artık çiçeklerime bile bakmıyorum. kitap okuyamıyorum. bu sabah balkonda oturup etrafı izlerken yaşamamaya alıştığımı düşündüm. sanki sadece gözlerim kalmış. her şeyi izliyorum. canım sıkılmasın diye onları bırakmışlar. aynı günlere uyanmaktan bıktım. duvarları kemirmek istiyorum.
M.C.'nin gazetede yayımlanan mektubundan kesit
Okullar tatil oluyordu. (Zaman düzensizliğine ve dolayısıyla zaman kavramının yokluğuna dikkatinizi çekerim.) Sevdiğim insan sınıfını geçmiş gidiyordu. (Şu 'sevdiğim insan' sözünü duyunca bütün iyi duygularım yok oluyor M.C.'ye karşı.) Tuttum, sevdiğim insana bir bir mektup yazdım tehdit edercesine. Aldı mektubu, koynuna koydu götürdü eve ('Tatlı
Sayfa 129 - İletişim - Ne evet ne hayırKitabı okudu
Reklam
505 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.