12 Eylül I980'de yeni bir askeri darbe oldu. Sabah bir içgüdüyle
herkesten önce kalkmış ve Teşvikiye Caddesi nin diğer sokaklarının
bomboş olduğunu görüp, çocukluğundan beri her on yılda bir askeri
darbe yaşayan biri olarak durumu hemen anlamıştım. Caddeden arada
bir içi marşlar söyleyen askerle dolu askeri kamyonlar geçiyordu.
Hemen televizyonu açtım, bayrak ve resmi geçit görüntülerine, iktidara
el koyan paşaların konuşmasına biraz baktım ve balkona çıktım.
Teşvikiye Caddesinin boşluğu, şehrin sessizliği, cami avlusundaki
kestane ağaçlarının yapraklarının hafif rüzgârda hışırdaması hoşuma
gitti. Tam beş yıl önce, Sibel ile yaz sonu partisinden sonra, bu
balkondan sabah gene aynı saatte, aynı manzaraya bakmıştım.