Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Beril Altın

Beril Altın
@baltinn
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum Dikey ve yatay mutsuzluktan Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun Sevgim acıyor Biz giz dolu bir şey yaşadık Onlar da orada yaşadılar Bir dağın çarpıklığını Bir sevinç sanarak
Reklam
Gel seninle bir kez daha ağlayalım. Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanmayacaklara.
Belki dünya havada süzülüyordur, Bilmiyorum. Belki yıldızlar birtakım dev makaslarla kesilen küçük el işi kağıtlarıdır. Belki ay donmuş bir gözyaşıdır, Bilmiyorum. Belki Tanrı sadece sağırlar tarafından duyulan kalın bir sestir, Bilmiyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sözlerimi toparlıyorum usul usul Dünya, seni sevdiğim dünya değil.
Bir inancın yüceliğinde buldum seni Bir kavganın güzelliğinde sevdim. Bin kez budadılar körpe dallarımızı Bin kez kırdılar. Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz Bin kez korkuya boğdular zamanı Bin kez ölümlediler. Yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz. Bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.
Reklam
Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. Lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun. Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun! Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri
Senden sonra 23 şehir gezdim. 3 kilo aldım. Saçlarımı 6 kez boyadım. Dünya bilmem kaç dönümünü tamamladı. Darbe oldu, ihtilal oldu. Barış gelmedi, savaş bitmedi. Seni özledim. Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım. Belki yürürsün aynı sokakta. Ayak izime denk düşer ayak izin. Belki saçına değer nefesim. Belki sen de bir gün beni özlersin diye, Seni uzakta bıraktım. Seni uğurladım, sana kavuştum, seni terk ettim. Bilmem kaç kilometre yol gittim. Evren kaydı. Sen göğüs kafesimden milim kaymadın. Ezel Roz Manaz
konuşuyoruz desem konuşmuyoruz da ayrı ayrı şeyler düşünüyoruz üstelik birbirimize bakarak ne seviyoruz ne de sevmiyoruz birbirimizi ne varız ne de yokuz gerçekte iki lamba gibiyiz, iki ayrı yerinden aydınlatan odayı.
Anlatacaklarını en rüküş kalbinle anlat Aylâ Abla Ben de göğsüme kırmızı bir gül takarım. Kaç zamandan beri saate bakıp bakıp saçlarını tarıyorsun Kaç zamandır şu hayata bir oldu bitti gözüyle bakıyorsun. Sanki aynalar sarkıyor bu kış yine gözlerinden Artık eve meyve de almıyorsun. Pembe kristal bir likör takımı gibi Altı kadehinden birini hep boş tutuyorsun Sen sanki bir denizin dibinde bir balıkla öpüşüyorsun Aylâ Abla. Hep bir mucizenin alt katında yaşıyorsun.
Reklam
Yaşamak çukur yerlere doluyor diyorlar Bu yüzden yıkıntıya dönüşse de yaşıyormuş insan Ama hep yıkıldığımız yeter sevgilim, biraz da kekik toplayalım Kıymetini bilmediğimiz şeyler var Yaşamak bir at gibi huysuzlanıyor kapımızda sevgilim Geçen günlere üzüldük tamam yola düşelim Düşünelim: başka günlerin duvarı daha sağlam Düşünelim: başka günlerin sokağı daha neşeli Başka evlerin kadınları erkekleri tam bir kahraman Tül perdeler uçuşurken başka evlerin pencerelerinde Bizi bir kitabın sayfaları arasında kurutuyor zaman Ama baktım sen rüzgârsın sevgilim Kitapları bir başından bir sonundan okuyorsun Başucunda bir bardak su Beni başucumda bir bardak su gibi avutuyorsun
Dünyanın ölümünü gördüm, suyun toprağın En yakın dostlarımın birer birer Vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların Ölümünü gördüm, ama kimse İnandıramaz beni öldüğüne sevgilerin! Yaşam ki bir kum saatidir usulca akan Dolan sevgilerimizdir biz boşaldıkca Yaşımız biraz da sevgilerimizin akranıdır Vereceğimiz tek şey budur dünyaya.
yine de kapımı çalmanı istiyorum leyla evde yokum evim yok dışardayız cümbür cemaat seni de istemiyorum beni de bu başka öyle bir yol ki nasıl güzel nasıl dar benim de bu dünyada ödünç bir kapım var olmuyor tutamıyorum kendimi leyla kapımı çalmanı istiyorum hepsi bu kadar
Hayat hikayedir. Ve bir insanı sevmek, onun hikayesini sevmektir.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.