Hanefi Avcı. Emniyet teşkilatı'nda çok tecrübeli ve bir çok başarıya imza atmış bir isim. Açıkcası kitabın tamamını okuduktan sonra devletin kurumlarının nasıl çürüdüğünü, kurumların birbirine nasıl düşman edildiğini kendine has üslubu ile anlatmış. Özellikle "F TİPİ CEMAAT" adı verilen Fetullah Gülen in devletin kurumları içine nasıl sızdığını, devlete ve millete nasıl zarar verdiğini kitapta açık, net ve delilleri ile anlatmış. Zaten kendileri bu kitabı yazdıktan bir süre sonra göz altına alındı. Yaşamı boyunca aşırı sol terör örgütleri(Devrimci Karargah) ile mücadele eden Hanefi Avcı nın bu örgütle bağlantısı olduğunu öne sürerek trajikomik, akıllara zarar bir şekilde adamı bu örgüte bağladılar ve bununla suçladılar. Aynı Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi..
Bu kitaptan beklentim çok yüksekti. Serinin sonu zannederek başladım ve sonunu görünce kafama balyoz inmiş gibi geldi. Uçları çok açık bırakmış yazar... Ancak sonunda dördüncü kitabın da çıkacağını görünce epey bir rahatladım :D Gerçekten sürprizlerle dolu bir kitaptı ve dördüncü kitabı sabırsızlıkla bekliyorum!
KCK, Ergenekon, Balyoz vs. temelsiz davalarla tüm ülkemiz insanlarının yaşamlarının içeride ve dışarıda cezaevine dönüştürüldüğü bu dönemde özellikle okunması gerekli, Josef K.'nın tüm süreç boyunca iddianamesini bile bilmeden yargılandığı davasını.
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153bin okunma
Dostoyevski Suç ve Ceza'da nasıl suç ve cezayı karşı karşıya getirmişse Victor Hugo da bu eserde insanı ve cezayı irdelemiştir. Kitabın giriş bölümünü her ne kadar gereksiz bulsam da Sefiller'den tanıdığım ve kalemini özlediğim yazarı okumak müthişti. Kitap içerdiği düşünceler itibariyle balyoz etkisi yaratıyor.
Kitapta bilmediğimiz, gizli kalmış, hiçbir yerde yazılmamış şeyler arayanlar yanılır. Yalnız unuttuğumuz ne kadar çok şey olduğunu görebiliyoruz. Akıl almaz kumpaslarla klasörlerce sahte delillerin uydurulmasından, tutuklananların gördükleri muamelelere dek, pek çok skandalın nasıl bir çarkta hazırlanıp topluma kabul ettirildiğini görmek dehşet
Atina da yaşamış olan Sokrates bir gurup Atinalı tarafından şehrin tanrılarına inanmayan onların yerine yeni tanrılar üreten ve gençleri etrafında toplayarak onlara dinsizlik aşılayan biri olarak dinsizlikle suçlanmış 70 yaşında yargılanmak üzere mahkeme önüne çıkarılmıştır. Mahkemede sokratesin savunması üç aşamada ele alınmıştır; Eski
Oldukça güzel ve detaylı bir araştırma eseri. Balyoz darbe planı sebebiyle tutuklanan, darbenin hazırlayıcısı ve planlayıcısı rolündeki 1. Ordu komutanı Çetin Doğan'ın kızı olan yazar, eşi Dani Rodrik ile beraber yaptığı araştırmaları bir kitap haline getirmiş. Delil olarak sunulan CD içerisindeki belgelerin sonradan hazırlandığını çeşitli bilgilerle ispatlıyor. Bu arada savcılık, emniyet ve TÜBİTAK tarafında yanlı bir şekilde hareket edildiğini soruşturma ve mahkeme sürecindeki yazışmalarla belgeliyor. Hükümet yetkililerinin olaya bakış açısını da anlatan yazar özellikle Taraf, Zaman, Sabah ve Star gazetesinde çıkan taraflı yayınları, bu haberleri yazanlar ile olan iletişimlerini, sordukları sorulara kesinlikle cevap vermemelerini anlatıyor. Oldukça sağlam bir şekilde yapılan bir incelemeyi kitap haline getirmişler. Mutlaka okunması gerekenlerden.
BalyozPınar Doğan · Destek Yayınları · 201017 okunma
Aynı hastalığa yakalanmış iki kişi. Biri çözüm istemiyor. Biriyse hastalığının farkında değil. İşte bu iki hastanın birbirini nasıl tedavi ettiğini anlatan felsefe ve edebiyatın iç içe olduğu. Her cümlenin insanın kafasına balyoz gibi indiği bir kitap. Belkide sizin hastalığınızada tedavi bulur. Hastalığım yok diyorsanız çözümünüz bu kitapta.
Biz bu vatanı yerde bulmadık. Biz bu vatanı yedi düvelle, yedi cephede dövüşerek bu hale getirdik. Tekkelerle aşıklar ve eşkıyalar el ele vererekten bu vatanı yıkamayacaklardır. Türkiye Cumhuriyeti o alçakların tepelerine balyoz gibi inecektir.
.....
Bunların hepsini Anacık Sultan idare ediyor. O da dışarıdan emir alıyor. İrticanın başı ezilmedi daha. Eşkıyası, aşığı, hocası, hacısıyla genç, çiçeği burnundaki Cumhuriyetimize saldırıyorlar. Kökü binlerce yıllık yıkıcı propangandalarıyla altımızı oyuyorlar. Karşımızda İnce Memed yok, irtica var.