Ama dünyayı fethetmek Balzac'ın gençlik rüyasıydı ve hiçbir şey gerçekleşen çocukluk hayallerinden daha müthiş değildir. Napolyon'un bir resminin altına şunu yazması boşuna değildir: "Ce qu'il n'a pu achever par l'épée je l'accomplirai par la plume." (Onun kılıçla sona erdiremediğini ben kalemle tamamlayacağım.)
Fyodor Dostoyevski ’nin hayatlarına ve yapıtlarına bir bakış değil; aynı zamanda edebiyatın insan ruhunu nasıl inşa ettiğine dair güçlü bir yorumdur. Zweig, bu üç yazarı birer “yaşam mühendisi” olarak ele alır: Balzac toplumun görünmeyen damarlarını açığa çıkarır, Dickens insan sevgisini karanlığın içinden damıtır, Dostoyevski ise insan ruhunun en derin, en karanlık kuyularına cesurca iner.
Zweig’in anlatımı her zamanki gibi zarif, tutkulu ve samimidir. Yazarları sadece edebi yönleriyle değil, insanlık halleriyle de tanıtır. Okur, bu üç ustayı tanımakla kalmaz, aynı zamanda Zweig’in gözünden onların zamanına, acılarına ve tutkularına da tanıklık eder.
Üç Büyük Usta, yalnızca edebiyat severler için değil, insanı anlamak isteyen herkes için bir başucu kitabı niteliğinde. Zweig’in bilgiyle yoğrulmuş sezgisel dili, okuru büyük yazarların gölgesinde değil, onlarla birlikte yürüyen bir dost gibi hissettiriyor.
Her ne kadar daha önce okumuş olsamda adı geçen yazarların kitaplarını birkaç kez okumak her okumada farklı hissettiriyor. Bu yüzden yazarın kitaplarını okumaya başlamadan önce
Üç Büyük Usta'dan ilgili bölümü okuyup sonrasında okuma kalitesini artırıyor.
Üç Büyük UstaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,8bin okunma
"Bir gün öylesine tanıdığınız insanlara kendinizden söz edin. Onlara acılarınızdan, zevklerinizden ya da işlerinizden bahsedin. Yanınızdan herkes, bulduğu usta bahanelerle birer birer çıkıp gidecektir. Eğer insanların sizi sevmesini istiyorsanız o zaman onlara kendilerinden bahsedin. Karşınızdaki yüzlerin hemen parladığını, ağızlarda memnun gülümsemelerin yayıldığını göreceksiniz. Arkanızdan da sizi öveceklerdir. "