Bu kişi bana tanıdık geldi…
Hayır, artık asla o insan olmak istemiyordum, geçmişteki o hatasız, duygusuz, dünyadan kopuk centilmen olmak istemiyordum, suçun ve dehşetin tüm derinliklerine dalacak olsam da artık gerçek yaşamı istiyordum!
Siz farklı bir insansınız ama herkes gibi olmak istiyorsunuz. Bu da bana kalırsa ciddi bir hastalıktır.
Sayfa 175 - Can çağdaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şimdi diyorlar ki, dünyanın sonu geldi, çünkü ahali gevşedi, ana babaları sayan kalmadı vesaire. Zırvalık. Bana sorarsan, anacığım, tüm dert odur ki, insanlarda vicdan pek az.
Perizat,Çoçuk ve Bir Bağ Evi Yalnızlığı
“Mutsuz sonu anlatan bir cümleye,acıtsa da noktayı koymak ve yürüyüp gitmek daha kolaydı belki ama sen hep virgülleri verdin bana.”
Sayfa 124Kitabı okudu
Ben seni görüyorum. Baştan ayağa. İstediğini sor bana. Hiçbir ayna benim kadar sadık olamaz.
Sayfa 23 - deKitabı okuyor
Siz bana el birliğiyle mümkün olan en parlak huzursuzluğu yaşatın. Ben aksatmadan servis ederim çok verimli acılarımı.
Reklam
Beklemek bana, söylemesi hoş değil ama tuhaf ve her taama uymayan bir turşuluk verdi. Kendi kendimin yiyemediğim turşusu oldum.
Bana kızgınlıkla değil, kolu kanadı kırılmışçasına baktı, içindeki bütün özsuyu çekip almışım gibi. Yüzündeki ifadede bir mutlaklık vardı. Bir teslimiyet. Bir heykeltıraşın sonunda keskiyle tokmağı elinden bırakması, inatçı mermere düşlediği biçimi asla veremeyeceğini kabullenmesi gibi.
Fransa'dan döndüğüm günlerden birinde idi.Talât Bey bana demişti ki: — Paşa, Almanya bize şu ve şu şartlar çerçevesinde bir ittifak teklif etse ne dersin, kabul eder misin? İşte gördün ki Fransa'dan hayır yok. Fransa olmadığına göre Almanya'yı da reddeder misin? Hemen cevap verdim: — Türkiye'yi tek başına kalmaktan kurtaracak olan böyle bir ittifaki hemen kabul ederim.
"Ben nehir kenarında bir parmaklığım, beni tutabilen varsa, bana tutunsun! Ama ben sizin topal değneğiniz değilim."
Reklam
ne ölüm, ne de hayat! hiçbiri kovalamıyor beni rüyalarımda. hiçbirinin eli bana değmiyor. çünkü ellerim ceplerimde hiç olmadıkları kadar. varlığıma nedensizlikten delirdim ben. hiçbir nedeni kendime yakıştıramadığımdan. hepsini giydim. hiçbiri olmadı. hepsi dar geldi. inansaydım herhangi birine, uğruna gerekirse dünyayı kan gölüne çevirirdim. okyanuslar kırmızı olurdu. pıhtılaşmış kanlardan siyah dağlar yükselirdi. ama inanamadım. bir türlü inanamadım…bütün hayat bir ilüzyon. benim gibi, Kayra gibi…
tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana, bu dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. bunu sonuna kadar götüremediysen, kabahat senin değil... bana hakikaten yaşamak imkanını verdiğin birkaç ay için sana teşekkür ederim.
Uyumadım. Pişman olmadım. Kendimden bile. Ben gerçektim. Dünyanın en gerçek adamı! Bana ait bir gezegen bulana kadar insanlara ve kendime zarar vermeye devam edeceğim... Biliyorum, beni linç edecekler. Beni bütün dünya öldürecek. En derinde benim cesedim olacak ancak bedenimi toprak bile kusacak... Aranızdayım her gece. Dolaşıyorum sokaklarda, sol elimde Şam'dan taşıyıp getirdiğim yakutlu hançerimle.
Dinlediğim şarkı "Neydi bir arada tutan şey ikimizi?" diye soruyor. "Mezon Alan Teorisi" diye cevap veriyorum. Romantizm pek bana göre değil...
Sayfa 11 - İletişim Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.