Bir tek söz yeter karanlıkları aydınlatmaya Düşleri gerçeğe dönüştürmeye
Söyle bana sevdiğim
Beni sevdiğini söyle
Çöz boğazıma düğümlenmiş bütün zincirleri
Kır geçir ne varsa senden gayrı
Hadi söyle bana sevdiğini
Öncelikle kitabı okumama vesile olan, gerek kitaptan sayfalarla gerek uzun ses kayıtlarıyla sürekli rahatsız etmeme rağmen 9 gün boyunca spoiler vermeden beni sakinleştiren kıymetli dostuma çok teşekkür ediyorum
Gelelim kitabımıza...
Hikayemiz Feride'nin çocukluktan başlayarak defterine anılarını yazmasıyla başlıyor. Daha sonra bu defter bir nevi
Cinsiyetten evvel karakter, şahsiyetiyle bakılmalıdır insana.
Evli olanlar, karı koca olabiliyor mu? O 4 duvar, bir aileye yuvaya tebeddül edebiliyor mu, yoksa orası iki yabancının yaşadığı, sadece yemek, yatağın paylaşıldığı, yüzeysel hususiytler dışında hiçbir paylaşımın olmadığı bir pansiyon mu? Kadınlığın da erkekliğin de yeri, zamanı vardır.
GÖRÜCÜ
İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum.
--Anne! Ben geldim!
Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu.
--Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben.
Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Sen kabuğu içinde
Küçük bir ceviz
Cevizden de küçük
Fındık kadar bir şeysin
Saraylar kurdun
Otoyollar döşedin
Gökdelenler yükselttin
Ses hızında uçaklarla