"Küçükken annem bana mutluluğun hayatın anahtarı olduğunu söylerdi. Okulda, büyüyünce ne olmak istediğimizi sorduklarında, 'mutlu' olmak istediğimi söyledim. Bana soruyu doğru anlamadığımı söylediler, ben de onlara hayatı anlamadıklarını söyledim."
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım hayatınız üzerinde ne kadar söz sahibisiniz? Mesela, " Hayır" demeyi biliyor musunuz? Ya da, hakkınız olandan daha azına razı gelip, hakkını arayamayanlardan mısınız? O zaman, Emma ile tanışmanızın tam zamanı...
.
.
Emma, Double MR 'da sabah programı sunuyordu. Son altı yılda yayın koordinatörlüğüne kadar yükselmişti. Hafta sonları da dahil olmak üzere, durmadan dinlenmeden çalışıyordu.. Ancak, maaşında hiçbir değişiklik olmuyordu.. Patronu Eric ile bu durumu konuşacak cesareti kendisinde bulacaktı elbet ve hayatı bambaşka bir dönemece girecekti..
.
.
Bir pazartesi sabahı, öğleden sonraki Julien Vascos röportajını unuttuğunu fark eden Emma, apar topar gittiği görüşme sonrası ünlü yazarın, prömiyer öncesi kitabını test etmesini önermesiyle, bambaşka bir içsel sürecin içinde bulmuştu kendisini... Şimdi harekete geçme zamanıydı ve Emma kontrolünden çıkan yaşamını yeniden yakalamaya kararlıydı... Peki, Emma hayatı için ilk adımını attığı bu süreçte neler yaşadı? Hayatını yoluna koyabildi mi? Ben öğrendim sıra sizde der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim ️ Kitapla Kalın