İşten yorgun argın gelen babam yedi zayıflı karnemi görünce hiç olumsuz bir şey söylemedi. Aksine sevindiğini bile söyleyebilirim. İlkokulu bile bitirdiği meçhul olan babam o gün büyük bir pedagogluk örneği sergilemişti. Başımı öne eğdiğim için sadece yüzümün bir yarısına bakarak söylediği şu sözleri unutamam: “Karnen ölçü değil, senin yarınını değil bugününü gösteriyor karne. Yarın çok şeyler değişir. Sakın bu zayıflarla okumaktan kurtulurum sanma. Otuz yaşına da gelsen okuyacaksın. Ya bu deveyi güdeceksin ya bu deveyi, diyardan gitmek yok!" Anladım ki yoktu. Pılımı pırtımı alıp içime döndüm. İçim gerçek evimmiş meğer bunu anladım.
Bir Şey Öğrenmek İçin Yola Çıktığımda Mevsim Hep KıştıKitabı okudu
Camiler coşku ve heyecan yerleri olmalı, çocuklar en güzel çocukluk hatıralarını orada yaşamalı. Kadınlarımızın da en az erkekler kadar camiye dair hatırladıkça mutlu olacakları anıları olmalı.
Reklam
Din bilinmeden dinsiz, Tanrı bilinmeden tanrısız olunmaz.
Geleceğin en geçerli meslekleri: Mutluluk, Huzur ve Muhabbet
%27 (150/544)
·
Not rated
Yarım bıraktığım bir kitap üzerine inceleme yapmam ne kadar mantıklı bilmiyorum ama gene de söylemek istediklerimi yazıya dökmeden duramayacağım. Bir süredir elimde kitap, ilk 150 sayfasını okudum ve devam edemeyeceğime karar verdim. Yine de hitleri bir parça tanıdığımı düşünüyorum. Öncelikle yarım bırakma sebebim Hitlerin ırkçı faşist
Kavgam
KavgamAdolf Hitler · En Kitap · 201610.7k okunma
Tek başına ölmüş, bir kere olsun doktor çağırmamıştı. Şehirde onu hemen unuttular. Evi de boş duruyordu. Kiracısının en çok neyle uğraştığını, bir şey yazıp yazmadığını öğrenmek amacıyla derhal ev sahibiyle ahbap oldum. Kadın, yirmi kapik karşılığında, bana rahmetliden kalma bir sepet dolusu kâğıt getirdi. İhtiyar kadın, bunlardan başka, iki
Reklam
Okumak bir manayı herhangi bir metinden telaffuz etmek, kıraat etmek değil sadece. Aynı zamanda bir şeyin anlamını çözmek demektir.
Sayfa 124 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun.
Eski günlere gidiyorum. İlkokulda sınıfın en haylaz öğrencilerinden biriydim. Ama standart haylazlardan biri değildim. Sınıfın en çalışkanları ile takılırdım. Arkadaşlarımdan biri Ankara Tıp, diğeri Kuleli yi kazandı. Ama derste dinlemeden anlayanlardandım. Garip bi cümle oldu haklısınız. Ne dinlediğimi hatırlıyorum. Ne de evde çalıştığımı. Ama
Kiracısının en çok neyle uğraştığını, bir şey yazıp yazmadığını öğrenmek amacıyla derhal ev sahibiyle ahbap oldum. Kadın, yirmi kapik karşılığında, bana rahmetliden kalma bir sepet dolusu kâğıt getirdi. İhtiyar kadın, bunlardan başka, iki defteri olduğunu söyledi. Asık suratlı, az konuşan, ağzından doğru dürüst laf alınması mümkün olmayan bir
BİR VEFA HİKAYESİ 1939 senesinde Filistinli bir öğretmen, Riyad'da görev yaptığı okulların birinde, öğrencilerinden birisinin yüzünde, büyük bir üzüntü fark etti. Öğrenciye sebebini sordu. Çocuk: Okulun bir gezi düzenlediğini, katılım parasının bir riyal olduğunu, ama ailesinin çok fakir olduğu için bu parayı ödeyemeyeceği için üzüldüğünü
164 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.