Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dün ü günü Bana seni gerek seni
544 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hak etmiyorsun Kamran
Nedenini bilmediğim bir şekilde sürekli ertelediğim bu kitabı sonunda okudum. Okumayanlar da mutlaka okusun, okumayan pişman olur. Dizisinden ötürü ekstra olarak popüler olmuş bir eser. Ama bir aşk hikâyesinden daha fazlası. Yaramaz bir melek gibi olan Feride'nin çocukluktan yetişkinliğe, sevgiden ihanete giden yolu. Hırçın bir kız Feride.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,7bin okunma
Reklam
"Tüm dinlediğim şarkılarda seni düşünüyorum. Hepsi bana seni hatırlatıyor. Hepsi bana seni özletiyor. Aşk benim içimde, yüreğimde, her şeyimde. Aşka dair ne varsa hepsi seninle anlam buluyor benim için. Birlikte geçirdiğimiz uzun zamanlar, o güzel arkadaşlığımız, birbirimizi sevmelerimiz, o yakınlaşmalarımız, hepsi benim için ne kadar özel bir bilsen. En ufak güzel bir anımız bile benim için ne kadar kıymetli. Senden başka hiçbir kimseye böyle bir değer vermedim, vermek de istemedim. Ben seni inkar ettiğimde bile hep seni seviyordum. Ben hep seni sevdim. Sevmeye de devam edeceğim. Çünkü ben seni benim için hep çok özel, çok anlamlı buluyorum. Hiçbir şeye gerek yok, olduğun gibi halin, bakışın, duruşun, için, dışın, kızmaların, kırılmaların, gülmelerin, tüm iyi ve kötü özelliklerin hepsiyle beraber ben seni seviyorum." - Jack Brighty Love's Crescent Moon
Senin için her şeyi yapmak istiyorum. Bana yapacağın her şeyi affetmek istiyorum. Yeter ki sen tut beni, taşı beni, salla beni, avut beni. Yeter ki sev beni. Kimseyi sevmediğin kadar sev . Ama şimdi gel, tek bir penceresi bile olmayan bir mağara olarak icat ettiğim, duvarlarında ateş yansımaları, köpüklü şarap lekeleri, afişler, ölüm ve şeytan olan mutfaktan geçip gel. Gerçekten birlikte yaşasaydık sürekli seni beklemem gerekirdi. Gece gündüz, gündüz gece. Gün­ler kısalsın diye, bir de beni sevdiğinde gücüm olsun diye daha çok uyurdum. Kapıyı üstüme kilitlemene gerek kalmazdı, rahatlıkla açık bırakabilirdin, nasılsa çıkmazdım evden. Paraya da giysiye de ihtiya­cım olmazdı. Bütün gün yatakta çıplak yatıp kapının kapanma sesini beklerdim
Bansir kendi sorunlarını düşünmekten bu faal şehrin curcunasını umursayacak ya da dikkat edecek halde değildi. Tanıdık bir lirin tellerinden gelen beklenmedik tıngırtı onu bu hayallere dalmış halinden tutup çıkardı. Döndüğünde, en yakın arkadaşının hassas, gülümseyen yüzünü gördü. Müzisyen Kobbi. "Tanrılar sana cömert davransın dostum," diyerek başladı Kobbi gösterişli selamına. "Görünüşe göre sana o kadar cömert davranmışlar ki daha fazla çalışmana gerek kalmamış. İyi şansını tebrik ediyorum. Hatta seninle paylaşıyorum bu iyi şansı. Dopdolu cüzdanından iki mütevazı şekel çıkarıp asilzadelerin ziyafetinin sonuna kadar bana ödünç vermeni rica ediyorum. Yokluklarını fark etmeyeceksin bile." "Eğer iki şekelim olsaydı," diye umutsuzlukla cevap verdi Bansir, "hiç kimseye ödünç vermezdim. Sana, yani en yakın arkadaşıma bile ödünç vermezdim. Onlar benim servetim olurdu, bütün servetim. Kimse bütün servetini ödünç vermez, en yakın arkadaşına bile olsa." "Ne!" diye samimi bir şaşkınlıkla bağırdı Kobbi. "Cüzdanında bir şekel bile mi yok? Buna rağmen duvarın üzerinde heykel gibi oturuyor musun? Neden at arabanı bitirmiyorsun? Asil damak zevkine nasıl yetişeceksin yoksa? Bu senlik bir davranış değil, dostum. Senin sonsuz enerjin nerede? Bir şeyler seni strese mi soktu? Tanrılar senin başına bir iş mi getirdi?"
Cennet Cennet dedikleri Bir ev ile birkaç huri, İsteyene ver sen onu, Bana seni gerek seni.
Yunus Emre
Yunus Emre
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.