"... bana sorarsanız, iyi yazılmış bir kitabı her zaman çok kısa bulmuşumdur."
"Bir şölen sofrasında Doktor amcamın yanı başına oturan tanıdık ve kültürlü sayılan birisi,ona bir soru yöneltmişti: "Doktor ,ne dersin?Sağırlık mı daha zor ve çekilmez bir dert,yoksa körlük mü?"Duygulu Doktor amca ,herkesi susturup bakışları üstüme yönelten soruya incitmeyecek bir karşılık tasarlamaya uğraşırken,dayanamadım; "Bana sorarsanız patavazsızlık ikisinden de beter bir derttir." yanıtını verdim.. (Bitmeyen Gece/Mitat ENÇ-Ötüken yayınları
Sayfa 134135Kitabı okudu
Reklam
Ben bir Ayten´dir tutturmuşum Oh ne iyi Ayten´li içkiler içip Sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten´e beş var Ya da Ayten´i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten
Eğer bana Amerikaların en fazla gurur duymaları gereken şeyin ne olduğunu sorarsanız bunun, 'para yapmak' sözünü icat etmeleri olduğunu söylerim, çünkü bu, diğer her şeyi de içeriyor. Daha önce dünyanın hiçbir ulusu ya da dili, bu sözü kullanmamıştır. İnsanlar serveti her zaman statik bir varlık olarak düşünmüş,ya ona el konulur, ya dilenilir, ya miras kalır, ya paylaşılır, ya yağmalanır ya da ikram olarak verilir,demişlerdir.Servetin önce yaratılması gerektiğini ilk anlayanlar Amerikalılar olmuştur. 'Para yapmak' sözü, insanlık ahlakının temelini yansıtmaktadır.
Sayfa 136Kitabı okudu
69 syf.
·
Puan vermedi
Müzikten hoşlanırsınız, iyi dinleyicisiniz dir, ara sıra makama uysun uymasın mırıldanırsınız ya, ama tarzınız olmayan opereya eş dost zorlamasıyla gidersiniz. bitsin diye sabırsızlanır, hoşnutsuzluğunuzu belli ettirmemeye çalışırsınız çevreye. Gösteri bitmiştir, çıkarsınız kulaklarınız da; anlamını bilmediğiniz aryanın hiç bir sözçüğü nün zerresi kalmamış sadeçe sanatcının ses tınıları, arı vınıltıları gibi çınlamaktadır. İşte öyle bir şey, Okudum, bu küçücük kitabı, ama sorarsanız nasıldı? Hiç diyebilirim ancak. Ne bir iz kaldı, ne bir hatırlayacağım sözcük. Dört ayrı hikayede yazar "konuşmuş konuşmuş, anlatmış..." derim. Ama ben ısrarla okumaya, incelemeyi devam edeceğim Kafka'yı. Neden? 45 sene önce lise yıllarında bende iz bırakan kitaplar niye şimdi niçin farklı geliyor bana, neden algı farklılıklarım var. Anlamaya, bulmaya çalışacağım... Her ne kadar kitabın sonda M.Kamil Utku imzası ile kitap ve kafanın yaşam tarzı anlatılıyorsa da. bana bir şey katmadı, Bir kaç sözcük onuda alıntılarla paylaşmak istiyorum. Güzel vakitlerde, iyi okumalar dileğimle.
Açlık Sanatçısı
Açlık SanatçısıFranz Kafka · Altıkırkbeş Basın Yayın · 20006bin okunma
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
Reklam
Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, Söyleyeyim: ANNEM 'dir. ABRAHAM LINCOLN
Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir. Abraham Lincoln
Çoğumuz genellikle susmayı tercih ediyor. Birinden hoşlandığımızda susuyoruz, haksızlığa uğradığımızda susuyoruz, bazı şeyler bize çok ters gelse de aman sorun çıkmasın diye susuyoruz. Çünkü susmak kolay, risksiz, cesaret gerektirmez ve sizi terletmez. Ama bana sorarsanız suskun kalmak aslında vasatlığı, sıradanlığı ve geri planda kalmayı kabullenmek demek.
Sayfa 203
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya. Ona sorarsanız "Lafı bile edilmez, mikroskopik bir zaman." Bana sorarsanız "On senesi ömrümün." Bir kurşun kalemim vardı ben içeri düştüğüm sene. Bir haftada yaza yaza tükeniverdi. Ona sorarsanız "Bütün bir hayat." Bana sorarsanız "Adam sen de, bir hafta."
Reklam
İnsan öğrendikçe ne kadar az bildiğinin farkına varır gibi genel kabul görmüş bir düşünce vardır. Doğrusu bunu daha içselleştiremedim. Çünkü ne kadar cahil olduğumu dahi bilemeyecek kadar cahilim. (Sanırım çok bilgiliyim. Bkz. paradoks) Fakat bunun bir benzerini kitaplarda yavaş da olsa hissediyorum. Hasbelkader okudukça aslında ne kadar az okuduğumu fark ediyorum. Müthiş yazarlar var mesela. Dostoyevski, Kafka, Orhan Pamuk, Tolstoy, Kundera belki Ali Şeriati. Yaşar Kemal, Aziz Nesin. Kişisel olarak sırf bu saydığım yazarların ve nice yazarların her yazdıklarını okumam gerektiğini düşünüyorum. Bunları okudukça daha fazla okumak gerektiğini fark ediyorum/edeceğim. Okuyacak çok kitap var çok. Bana sorarsanız bütün ömrümüzü sırf okumaya vakfetsek bile yeterince okuyamayız. Bu müthiş yazarlar, kitaplar varken hala okuyacak bir kitap arayıp da saatlerini harcayan okurlara da üzülüyorum valla. :) Bu arada herkese merhaba. Şükür ki turp gibiyim. 2-3 günlük bir yatalaklık döneminden çıktım. Bu cuma sınavlar bitiyor. :)
Bana sorarsanız , birçokları içip sarhoş oluyor diye, şarabı yasak etmek yanlıştır, fazla kaçırılan şeyler hep iyi şeylerdir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.