226 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Sevgi dillerimizi bilerek bir birliktelik içinde olsak hayat daha kolay olmaz mı?
Beş Sevgi Dili
Beş Sevgi Dili
Tavsiye üzerine okuduğum bir kitaptı.Sevginin eşsiz dillerini öğrenip bunları anlamayı ve etkili bir şekilde göstererek iletişim kurmayı anlatan bir kitap.Yazarın amacı yaşam boyu mutlu bir beraberlik için olmazsa olmaz olan sevgi dilinin keşfedilmesi ile uzun ömürlü , mutluluk ve sevgi dolu bir birlikteliğin yöntemlerini göstermek. Bahsettiğim mutlu beraberlik için sevgiyi farklı şekilde ifade eden beş sevgi dili belirlenmiş.Bunlar; 1.Onaylayıcı Kelimeler2.Kaliteli Zaman3.Hediye Alma4.Hizmet Eylemleri5.Fiziksel Temas Her insanın nasıl bir ana dili varsa bir tane de ana sevgi dili var diyor yazar.İlişkide ve ya evlilik birlikteliğinde olunan kişiler birbirlerinin baskın sevgi dilini öğrenirse ömür boyu mutlu bir beraberlik yaşayabilirler. Bana göre kısacası bu kitap ilişkilerinde sorun yaşayan insanlar için rehber niteliğindedir.
Beş Sevgi Dili
Beş Sevgi DiliGary Chapman · Koridor Yayıncılık · 20127,7bin okunma
djfgldjg aziz nesin işte fdkjgkdf
neden kimi sözcükleri söylemek ayıp ya da bayağı sayılır da, o sözcüklerin yerine , aynı anlamı veren yabancı sözcükler kullanılınca ayıp sayılmaz? bunu hiç düşündünüz mü? ... dildeki bu ikiyüzlülük beni sinirlendiriyor. üstelik bu dil ikiyüzlülüğümüz gittikçe yayılıyor, yani bir anlama gittikçe sözde kibarlaşıyoruz. ... taşağa taşak diyememek bana dil ikiyüzlülüğü geliyor. evet, "orospuya orospu denilemez!" diye bir söz vardır ama, bu sözü bir kadına söylemek onu aşağılamak olacağı için yasayla önlenmiştir. oysa bir taşağa taşak demek, hiç de taşağı aşağılamak değildir ki... taşak demek ayıpsa, ayıp olmaması için taşak yerine ne demeliydim? fransızcası olan “testicule” mü, yoksa ingilizcesi olan “testicle” mi? ben her zaman eşitlikten yanayım. Fransızlar ayıp olmasın diye “testicule” yerine “taşak” deselerdi, ben de o zaman taşak yerine “testikül” demeyi uygun bulurdum. ama o zaman da şöyle bir sorun çıkıyor ortaya. Türkçede erkek olanlar, salt erkeklerdir. oysa fransızların sözcükleri de erkekli dişilidir. fransızca erkek sözcüklerin başına “lö”, dişi sözcüklerin başına “la” gelir. e taşak da dişi olamayacağına göre, fransızlar bizim taşağa “lö taşak” diyeceklerdi.
Reklam
Acı üzerine düşünceler...
Herkes olumsuz duyguları deneyimler, acı da bunlardan biridir. Acı, insana kendini ve konumunu sorgulatır, anlam arayışına iter. Acı, varoluşsal bir kaygı yaratır. Günümüzde bu durum medyanın etkisiyle başka bir hale dönüşmüştür. Amaç aynı olsa da bu sorgulama şekilleri farklılık göstermektedir. Ben bu saatte bu yazıyı yazarken amacım neydi? Ne
Süveyda
Kalbin dehlizine doğru bir yol gidiyor. Serhenk açıyor karanlık önünde bir ışık. İşte buldum seni. Sen misin Süveyda? Bu kadar çirkin beklemiyordum doğrusu. Sinirli çatık kaşlı alnı kırışık ihtiyar karı. Seni kurtarmaya geldik uzat ellerini. Mezzo soprano ses telleri bagirmadan konuşmuyor. Sermest kafalı elinde asası dövecek gibi duruyor. Karnı da
Çatlak Yumurta (Kısa Hikaye)
Hikayenin ismine bakınca karikatürden uyarlanmış çizgi film karakterlerinin hikayesi gibi geliyor ilkin aklınıza ama çizgi film değil bu anlatacağım hikaye. Biraz eskilerdeki sır kapısı hikayeleri gibi yaşanmış bir hikaye. O tarihlerde Ege’nin küçük bir sahil semtinde yaşıyordum. Yazın en sıcak zamanları Ağustos ayıydı. Hava o kadar sıcak
Biliyor musunuz, bazen kendimiz için ürettiğimiz bir dünyada yaşıyormuşuz gibi geliyor bana. Neyin iyi, neyin kötü olduğuna biz karar veriyoruz, kendimize anlam haritaları çiziyoruz… Sonra da, tüm yaşamımızı kendimiz için planladığımız şeyle mücadele etmekle geçiriyoruz. Sorun şu ki her birimizin kendi uyarlaması olduğundan, insanlar birbirini anlamakta güçlük çekiyor.
Reklam
Levin korkuyla ve tebeşiri eline aldı. - Durun, -dedi masaya oturarak. -Uzun zamandir size bir sey sormak istiyordum. Dosdoğru Kiti'nin ürkek, ama sevgi dolu gözlerine baktı. -Buyurun sorun. -İşte, -dedi ve baş harflerini yazmaya başladı: b, b, o, d, y, v, b, h, z, m, y, 0, z, m, o? Bu harfler şu anlama geliyordu: «Bana bu olamaz diye yanıt
Bir sorun kendinize. Bu insanın bana ne si*kime faydası var. Olumlu olanlar, olumsuz olanlardan fazlaysa ne mutlu size. Ama aynı şey karşı taraf için geçerli olmayabilir 😄
"Ben varım." Sırıtan Kuzey bir elini bize doğru uzatmıştı. İçindeki rekabet duygusu kabaran Yiğit de elini, onun uzattığı elinin üzerine koydu. "Ben de varım." Daha sonra Bağımlı da elini koyunca kızlar bir süre düşündü ve onlar da ellerini diğerlerinin elinin üstüne koydu. "Ben de varım." Efe Can, bu ayakla neyine
216 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Gencecik bir kız neden ölmek ister ?
Bu kitabı elime aldığımda sanırım ön yargılarım vardı.. intihar etmek isteyen yine bir kişi ve hikayesi ! Bana ne katabilir ki ? Demeden edemedim. Çünkü benzer hikayeler oluşmuştu bile zihnimde. Oysa okudukça, yahu bu kız neden ölmek istiyor deyip durdum.Aile sorunlu değil, sosyal , güzel de, mali durumda da sorun yok yahu nedir sorun ? Sonra günümüz gençlerinde benzer intihar meyilliler duyduğumu hatırlıyorum . Rutin sorunsalına tahammül edemeyen bir birey ile karşı karşıyayız. Ama içerisindeki sadece Veronika ilginç bir kahraman değil ki . Şizofren Eduardo'nin hikayesi, Zetka, Mari karakteri çok çarpıcı geldi .Geçmişte akıl hastanesini sadece akıl hastaları kullanmadığını farkli sebepler ile de oraya insanların yattığı ya da yatırıldığı durumları.. Ama en çok neydi bu kitabı sevdiren biliyor musunuz? Hiç bir kar tanesi mantığı ile düşünün birbirine benzemiyorsa insanlarda birbirine benzemiyor. Benzemiyorsa ve farklıysa deli miyiz ? Ben bu kitabı etkilenerek okudum. Tavsiye eder miyim ? Zaman ayırmaya değer!
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202076bin okunma
Reklam
148 syf.
10/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kitabın en başında okuduğum bir cümleyle kendime çok yakın bulup sanki o benmişim gibi hissettiğim bir adam var, Devran. “Emrivaki ile bana nefes al dense o nefesi almayıp kendi kendini boğacak da ben, Devran, 18 ay boyunca olur olmaz her türlü emre emredersiniz komutanım diyecek ve demekle yetinmeyip bu emirlere itaat edecektim.“ deyince; erkek
Kaybolan Devran
Kaybolan DevranÇağlayan Aslan · Doğrudan yayıncılık · 020 okunma
Birileriyle birlikteyken söylenen ve yapılan şevlerden artık daha az zevk alıyor, daha az heyecan duyuyordum. Bir zamanlar değer verdiğim eğlenceler ve tehlikeli oyunlar artık dişe dokunur şeyler gibi gelmiyor, kadınların yavan ve saçma laflarını, o küçük, az pişmiş erkeklerinse şatafat ve kibir dolu söylevlerini dinlemek, artık bana işkence oluyordu. Ya insanın fazla kitap okumasının bedeliydi bu, ya da salak olmasının. Benim durumumda bunlardan hangisi geçerli olduğu, önemli değildi. Sorun, gerçeğin kendisiydi. Gerçek, benim gerçeğimdi. Hayat giderek önemini kaybediyor, aydınlık yavaş yavaş kararıyor, insan ilişkilerinin ışıltısı azaldıkça azalıyordu.
Sayfa 185 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
336 syf.
8/10 puan verdi
Aslında ilk kitabı okuyali nerdeyse 1 ay oldu. 2. Kitabi da okuyacaktim peşinden ama ciddi bir spoiler yedim. Ve unutmak izin ara koymak zorunda kaldım tamam benim suçum kankamı anlatması için biraz zorladım. Şimdi ilk kitapta Millie'nin kim olduğunu öğrendik ama ikincide intikam istediğinde yapabileceklerinin sınırı olmadığını gördük. Ama ikinci kitap ilkten daha karmaşık ve fazla gizemli olmasına rağmen bana göre bir weyler eksikti. Bi üçüncü ne bileyim dört ya da tamamen tek bir kitapta bitebilirdi. Bazı şeyler çok havada kaldı. Yok yani seriyi sevdim karakter bomba gibi de öylesine yazıyordum tuttu gibi oldu. Neyse Millie'nin kim olduğunu söyleyeyim size. Asla bulasmamaniz gereken tehlikeli bir hizmetçi o üstelik pek bı güzel de. Sorun şu ki sabıkası var. Hizmetçilik yaptığı evlerde kadınlar kocalarından kötü muamele görürse dayanamayip temizlik ya da ne gerekiyorsa yapmayı seviyor. İkinci kitapta bu işi birakti. Üniversite eğitimi almaya başladı ve onu birakip giden yakışıklı italyan sevgilisiden sonra başka bir sevgili yaptı. İşsiz, parası kısıtlı ve sonunda bir iş buluyor. Patronu bir odaya girmesini yasaklıyor. Eh Millie kendini durdurabilir mi? Ama bu kez fena tongaya düşüyor. Ya gerçekte yanlış kişiye yardım ettiyse?
Hizmetçinin Sırrı
Hizmetçinin SırrıFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 2023935 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.