Ben yalnızca gün batımını izleyip "Çok hoş," diye düşünürken, siz usulca elinizi omzuma koyup "Seni anlıyorum, acı çekiyorsun. Ancak acı çeken yalnızca sen değilsin, gün batımının hüznünü ben de çok iyi biliyorum. Yine de buna katlanıp yaşamaya devam etmeliyiz. Sadece bir süre daha, bir tek benim için bile olsa yaşamaya devam et. Bu dünyada ölmeyi arzulayıp yine de hayata tahammül ederek yaşamaya devam eden on binlerce, yüz binlerce insan var," gibi cümleler söyleyerek sanki ben ölmek istiyormuşum gibi abartılı laflar etmeniz o kadar komik ki bana acı veriyor. Şu anda beni üzen tek bir şey bile yok. Garip varsayımlarda bulunmakta oldukça iyisiniz ve sürekli bir şeyler için kendi kendinize yaygara koparıyorsunuz; sizin için telaşla- nıyorum. Kadınlar her zaman bu kadar derin düşünmezler. Daha çok hayatın akışına bırakırlar kendilerini.
Sayfa 152Kitabı okudu
Ne buldum, ne oldum? Bir dereceye kadar biliyorsun, fazlasını söyletme. Bana merhamet et! Zira o dertleri çekmeye tahammül eden vücudum bugün onları anlatma zahmetine tahammül edemiyor.
Reklam
Daha dur gitme ! Bana biraz daha katlan. Bana, yani senin için vedalar biriktirip biriktirip sonra odasının duvarına asan adama. Bana tahammül et.
Sayfa 104Kitabı okudu
Yâ Nebi... Şu halime bak Nasıl ki bağrı yanar gün kızınca sahranın, Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın. Hârimi Pâkine can atmak istedim durdum, Gerildi karşıma yıllarca ailem yurdum. Tahammül et dediler, hangi bir zamana kadar, Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var. Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak, Önümde durmadı artık ne
Tura
Asıl iyi ki var olan onlar, kabul et bunu diyor içim. Onlar da olmasa sen ne olursun ki, hiç olursun, hiç kimsesiz bir hiç, onlar iyi ki varlar da sen varsın böylece. . kendim için var mıyım yok muyum? . Zaten niye umutlanmıştım ki? İnsan hayatının bir yerinde hayatına bir bakar ve anlar, anlamıyorsa aptaldır, ben aptal değilim ama yine de
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
Reklam
252 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.