Bu şiiri bu kadar geç keşfettiğime inanamıyorum.. Çok nahif..
I. AŞK VE ÇİLELER
Monna Rosa, siyah güller, ak güller;
Gülce'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister;
Ah, senin yüzünden kana batacak,
Monna Rosa, siyah güller, ak güller!
"Düştü tetiği yüreğimin yığıldım kaldım."
Sayfa 38Kitabı okudu
.
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği
İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı
damar kesildi, kandır
Bana Yasak Sözler Söyle
Bana sıcak bir şey söyle;
ama ne çay ne kahve.
İnsanlığım onurlansın.
Bana asi sözler söyle
Gökyüzü dalgalansın...
Bana yasak sözler söyle.
Ezberlerim soluklansın.
Uykularım aralansın.
Bana ayıp sözler söyle.
Kuşlarım...
Kuşlarım kanatlansın...
Sayfa 18Kitabı okudu