Savaş
"Söyle bana ey Toprak Ana, insanlar savaşsız yaşayamazlar mı?" "Güç bir soru bu Tolgunay. Savaşlarda yeryüzünden silinen halklar oldu. Yerle bir edilen, bir toprak yığını haline gelen şehirler oldu. Bir insan izi görebilmek için kimi zaman yüzyıllarca bekledim. İnsanlar ne zaman bir savaşa başlasa 'Durun, birbirinizi öldürmeyin!' diye haykırdım. Şimdi de bağırıyorum: 'Ey insanlar, dağların, denizlerin ardında yaşayan insanlar! Neden savaşıyorsunuz? Toprak mı istiyorsunuz? İşte toprak benim. Hepinizin anasıyım ben. Ve sizler benim önümde eşitsiniz. Kavgalarınızı değil, çalışmalarınızı, dostluğunuzu istiyorum ben. Toprağa bir tane atın, ben yüz başak vereyim size. Bir çubuk dikin, bir ağaç yaratayım ondan. Sürü besleyin, yeşil çayırlar olayım göz alabildiğince. Evler kurun, ben duvar olayım onlara. Üreyin, çocuk yetiştirin, hepinizin sıcak yuvası olayım.' Ben hepinizi kucaklayacak kadar sınırsızım. 'İnsanlar savaşmadan yaşayabilirler mi?' diyorsun Tolgunay. Bu sizlerin, insanların elinde Tolgunay, benim değil."
Sayfa 64 - Elips KitapKitabı okudu
"Pekala, ne düşünüyorsunuz? Bu bir tesadüf mü?"
Şimdi bu Yahudi yaradılış efsanesini Pigmelerin şu yaradılış efsaneleriyle karşılaştırın. Bu benzerliğe Ituri ormanının Pigmeleri arasında yaşamış olan Belçikalı bir insan bilimci tarafından dikkat çekilmişti. Onların dili üzerinde çalışmış ve yaradılış efsanelerinin çeşitli benzer versiyonlarını tercüme etmişti. İşte bir versiyon. Cennetteki
Reklam
Farkında mısın? :
Namus, şeref derler, elle tutulmaz, Şan şöhretle, para pulla satılmaz, Kumar çöplüğüne, asla atılmaz, Atıp satanlar var, farkında mısın? Eğer varsa kulda, vicdan yarası, Karışır, servetin akla karası, İnsan ömrü, iki nefes arası, Kaç adımlık yoldur, farkında mısın? Sen, fakir arkadaş, düşünme derin, Bin türlü derdi var, o zenginlerin, Darılıp küstüğün, kendi kaderin, Sana siper olmuş, farkında mısın? Dinle ki, genç ana, bu sözler sana, Böyle yazdım diye, darılma bana, O yavrun sevgiden, şefkatten yana, Biraz aç görünür, farkında mısın? Ya sen, yasak aşkı, özleyen baba, Evdeki hallerin, pek kaba saba, Biraz da aklını kat şu hesaba, Seven bir karın var, farkında mısın? Aklı tutsak eden, dar sınırları, Geç de gör, âlemde nice sırları, Yazan, yazmış amma, bu satırları, Neden, niçin yazmış, farkında mısın? -1989-
Sayfa 10 - Sahhaflar Kitap Sarayı - 7.Baskı
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
amentu
İsmet Özel
İsmet Özel
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır
48 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
Son zamanlarda okuduğum şiir kitaplarından bana en çok hitap eden, en çok özümsediğim ve duygularla boğuştuğum bir şiir esintisi oldu Monna Rosa. Kitabın hacmi küçük ama defalarca okunmaya değer şiirlerden oluşuyor. Hatta Monna Rosa kitabı Türk edebiyatının en iyi şiir kitapları listesinde yer alıyor. Kendimi Sezai Karakoç'un kaleminde
Şiirler 1 -Monna Rosa
Şiirler 1 -Monna RosaSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20209.3k okunma
Reklam
522 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.