Geçmişe bakınca kaderin bir merdiven olduğunu benimse, bu merdivende tek bir basamağı bile kaçırmaya gücümün yetmediğini anlıyorum. Bir sahneyi atlamak daha kolay bir seçim olmasına karşın hiç bir zaman tepeye varamamak anlamına gelecekti. Beni motive eden şey belki de can çekişen yüreğimde hala var olan, karanlıkta parıldayan o küçük ışıktı. Ama belki de o olmasaydı daha iyi uyuyabilirdim.
Hepimiz pek çok seçeneğin arasından kendi yolumuzu seçebileceğimize inanırız. Ama seçimimizi bilinçsizce yaptığımızı söylemek belki de daha doğru olur.
İnsanlar durumlara ya da dış kuvvetlere yenilmiyorlar; yenilgi içeriden hücum ediyor, diye düşündüm. Son gücümü de kaybetmiştim. Bitmesini istemediğim ama acı çekmek ve savaşmak için gücümün yetmediği bir şey gözlerimin önünde sona eriyordu. İçimde yalnızca kasvetli bir ümitsizlik vardı.
Zamanın ve duyguların değişken med cezirleri içinde insanın hayatının çoğu belleğine gömülür. Ve özel bir değeri olmayan ya da yeri doldurulamayacak şeyler bir kış gecesi, kafede aniden su yüzüne çıkabilir.