"Tıp, hukuk, bankacılık... Bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir."
904 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 24 days
Üç ayrı yüzyılda, üç farklı versiyonda cesur ama zarif bir ütopya. Roman tecritlerin ardındaki güdülerin hakkında belirsiz liberal varsayımlarını incelemeyi hedef alıyor. Sömürgecilik, ırkçılık, cinsiyetçilik konjonktüründen birey, aile, toplum ilişkileri. Tutkular, duygular ve sorgulamalar üzerine bir #kayıpzamanınizinde , aynı zamanda kayıp
Cennete
CenneteHanya Yanagihara · Doğan Kitap · 202345 okunma
Reklam
391 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
#kaansekban #kucukunluuyumu #inkilapkitabevi . Talk showları ile tanıdığımız #kaansekban ikinci kitabı " küçük ünlü uyumu " ile kitaplığıma konuk olduğunda #Ankara ya şahane bir #kar yağmıştı ve topyekûn üşümemiştik. Sonrasında ülkece yaşadığımız derin ve sarsıcı depremlerle her birimiz kendi çapımızda bir yarayı sarmaya çalışırken
Küçük Ünlü Uyumu
Küçük Ünlü UyumuKaan Sekban · İnkılap Kitabevi · 202369 okunma
Tıp, hukuk, bankacılık -bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir!
Sayfa 36 - Bilge kültür sanatKitabı okudu
495 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Kutsal Kase Yüzyıllar boyunca Hristiyanlar, İsa'nın Son Akşam Yemeği'nde içtiği kase olduğuna inanılan Kutsal Kâse'yi aradılar. Kâse'nin kutsal olduğuna ve ona sahip olan herkese büyük ruhsal güçler verme yeteneğine sahip olduğuna inanılır. Kâse, Fransız şair Chrétien de Troyes tarafından 12. yüzyıl şiiri Perceval'de
Da Vinci Şifresi
Da Vinci ŞifresiDan Brown · Altın Kitaplar · 200345.9k okunma
"Diyorum ya -saçmalık! İnsan ırkının bir üyesi olduğunuz için şiir okursunuz, insan ırkı da tutku doludur! Tıp, hukuk, bankacılık-bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir!
Reklam
YÜZDE 100 DÜŞÜNCE GÜCÜYLE YA KÖTÜ YOLA YA DA HAPSE...
İlk okuduğum kişisel gelişim kitabı "Yüzde 100 Düşünce Gücü" türünden bir başlığa sahipti ve New Age öğretilere dayanan kitapların Türkiye'de iyiden iyiye giriş yaptığı 90'lı yıllarda spiritüalizm ve kişisel gelişim karışımı tercüme yayınlarıyla tanınan Akaşa Yayınları tarafından yayınlanmıştı. Kişisel gelişim öğretilerinin yanında modern ezoterik akımlara kendilerini iyiden iyiye kaptırmış olan ama bununla beraber bankacılık alanında kariyerlerini sürdüren iki dostumun ısrarlı tavsiyeleriyle okumaya başladım bu kitabı. O dönem dünyada da hayli ses getirmiş olan bu çok iddialı kitap özetle hedefiniz ne olursa olsun asla vazgeçmeyip karşılaşılan engeller ne olursa olsun her şartta o amaca yönelmeyi salık veriyor ve böylelikle eninde sonunda isteklerimizin gerçekleşeceğini iddia ediyordu. Tasavvufi ve metafizik konulara hayli meraklı ama bunun yanında akıl, mantık ve sorgulamayı elden bırakmayan bir insan olarak bu kitapta önerilenleri fazla ciddiye alan birisinin sonu ne olur diye düşündüğümde ister istemez şu cevabı vermiştim: "Ya kötü yola ya da hapishaneye düşer insan". Bu girişe bakıp kişisel gelişim adı ile anılan her şeye karşı olduğum sanılmasın. Tam tersine maddi, manevi, duygusal ya da zihni gelişme istek ve arayışını insanın vazgeçilmez bir dürtüsü ve hakkı olarak görüyorum. İnsanın kendisini neyin nasıl geliştirip tamamlayacağına, kendisini nerede keşfedip nasıl gerçekleştireceğine karar verecek olanın da yalnız kendisi olması gerektiğine inanıyorum. Aklı, mantığı, iradeyi, hikmeti ve sorgulamayı elden bırakmamanın elzem olduğuna inandığım gibi.
Yahudi, Rum ve Ermeni cemaatleri 1900'e doğru serpilip gelişir. Hayırseverlik kurumlarının oluşturduğu ağdaki gelişmeler sayesinde etkili bir tıbbi ve eğitimsel çerçeve sağlarlar, yoksulluğa karşı mücadele ederler, okuma yazma seferberliği dev adımlarla ilerler.Hayırseverlik eserleri, yardım kurumları, yetimhaneler çoğalır. Avrupa'nın imparatorluk içindeki ekonomik yatırımlarının artmasından da yararlanırlar: Şirketler, bankalar, sigorta kumpanyaları personellerini öncelikle gayrimüslimlerden seçerler. Avrupa'nın Osmanlı İmparatorluğu içindeki ekonomik ve kültürel genişlemesi Yahudilerin, Rumların ve Ermenilerin toplumsal tırmanışıyla kol kola yürür. 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başı,bu yeni burjuvazi için tam bir altın çağdır. Daha o zamandan gayrimüslimlerin kentlerdeki oranı artmıştır. Gerçekten de imparatorluğun toplam nüfusunun sadece beşte birini oluştururken kent nüfusunun üçte biri onlara aittir. Ama tüccarlar, işadamları, girişimciler hep onların arasından çıkar... Rumlar ve Ermeniler artık dış ticarette olduğu kadar bankacılık ve sanayi faaliyetlerinde de egemen durumdadırlar.
616 syf.
·
Not rated
"Çi'den geldim, Çi'ye döneceğim. Potansiyelime doğdum, kaderin efendisiyim. Olmaktan, doğmaktan, dönüşmekten yoksunmadan var olacağım." ~ Herkese selam. Akilah Azra Kohen'in "Aeden" adlı eseriyle karşınızdayım. Nasıl başlayacağımı gerçekten bilmiyorum. O kadar çok etkilendim ki hem okumak istedim hem de bahsedilen olaylardan o kadar çok iğrendim ki insanlığımdan utandım. Başta fantastik- Bilim kurgu diye kitaba başladım ama ortalara doğru dünyada geçen, insanlığın yaptığı olayların eleştirisiyle karşı karşıya kaldım. Kohen; kadınlık, annelik, teknoloji, eğitim, sağlık, küresel güçler, siyaset, yönetim, bankacılık, ekonomi, tüketim, coğrafya, hayvanlar alemi, ilişkiler, hastalıklar.... gibi bir çok konu üzerinden eleştirisini sunuyor bizlere. Konusuna gelirsek Numi ve Sonje adlı iki ana karakterlerimiz Aeden denilen gezegenden Dünyaya gelişlerini ve burada yaşadıkları olayları, bu yaşanan insanlık dışı muamelere karşı yaptıkları çabalara şahit oluyoruz.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612.7k okunma
624 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
biyografi
Nikola Tesla unutulmuş ya da değeri çok geç anlaşılmış bir dahiydi. Hepimiz bu cümleyi sıkça duymuşuzdur. 1884 yılında bir göçmen olarak geldiğinde Amerika dünya tarihinin en hızlı atılımlarını yapıyordu. Hem de her anlamda. Demiryolları, elektrik enerjisi, bankacılık, demir-çelik üretimi, otomotiv sanayi, gayrimenkul piyasası, borsa, askeri ve bilimsel teknoloji... Bugün herkesin bildiği zengin aileler o dönemlerde kuruluyordu. Büyük şirketler tröst haline gelip, tekelleşiyordu. Patent savaşları vardı. Rekabet inanılmaz ve acımasızdı. İşte böyle vahşi kapitalizmin zirvede olduğu bir dönemde Tesla gibi nevi şahsına münhasır bir mucit kayboldu... ☆☆☆ Tarihe en büyük katkısı Edison'u alt edip alternatif akımla işleyen elektrik motorunu icat etmesiydi. Böylece elektrik enerjisi sadece aydınlatma için değil aynı zamanda güç üretmek için de kullanılmaya başladı. Niagara şelalesinden elektrik üretildi. Bugün evlerde, işyerlerinde ve fabrikalarda çalışan makineler alternatif akımla çalışan motorlar sayesinde çalışıyorlar. ☆☆☆ Tesla'nın bir diğer büyük buluşu kablosuz enerji nakliydi. Bu buluş sayesinde uzaktan kumanda, radar, kablosuz aydınlatma ve kablosuz haberleşme teknolojileri gelişti. Fakat maalesef Tesla bu buluşları ticari ürüne dönüştüremediği için bu buluşlar onun adıyla anılmaz. Kısacası Tesla uçsuz bucaksız hayaller kuran ve insanlığa katkıda bulunmak isteyen bir vizyonerdi. Edison gibi başarılarını ticarileştirebilseydi belki bugün tarih farklı bir şekilde yazılmış olacaktı...
Tesla
TeslaW. Bernard Carlson · Say Yayınları · 2016184 okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.