I soon learned to know this flower better. On the little prince’s planet the flowers had always been very simple. They had only one ring of petals; they took up no room at all; they were a trouble to nobody. One morning they would appear in the grass, and by night they would have faded peacefully away. But one day, from a seed blown from no one
Az sonra bu çiçeği daha yakından tanıyabilirdim. Küçük Prens’in gezegeninde her zaman bir sıra yapraklı basit çiçekler bitermiş. Bunlar az yer tutar, kimseyi rahatsız etmezlermiş. Bir sabah çimenler içinde görünüverirler, akşama kaybolurlarmış. Ama bu çiçek günün birinde, nereden geldiği belli olmayan bir tohumdan doğuvermiş. Küçük Prens, öbür
Reklam
Baobab ağaçları ...
"Baobab" ağacı miti
"Baobab yeryüzündeki ilk ağaçlardan biriymiş. Sonra sıratlı ağacı, sonra hurma ağacı yeryüzüne çıkmış. Baobab, palmiye ağacını gördüğünde çığlıklar atmış ve ondan daha uzun olmak istediğini söylemiş. Sonra ateş ağacı belirmiş, kızıl çiçekleri baobabı büsbütün kıskandırmış. Sonra baobab, enfes yemişleriyle incir ağacını görmüş ve onun gibi meyveleri olması için dualar etmiş. Tanrılar bu kadar hasetlik yeter demiş ve baobabları söküp tepetaklak yeniden toprağa dikmişler, böylece sesi artık çıkmaz olmuş."
Sayfa 84 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
Baobab Ağacı
Baobab öyle bir bitkidir ki erken davranmazsanız bir daha kolay kolay baş edemezsiniz. Gezegeni baştan başa sarar. Kökleriyle toprağı delik deşik eder.
Sayfa 26 - Can Sanat Yayınları 9.Baskı Mart 2016 (Cemal Süreya & Tomris Uyar çevirisi)
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İngilizce öğretmenimiz Küçük Prens’i okuyacağımızı söylediğinde onun bir çocuk kitabı olduğunu, çocukların okuması gerektiğini, yaptığı şeyin çok saçma olduğunu düşünmüştüm. Yetişkince davranmışım. Okuduktan ve öğretmenimle kitap üzerine tartıştıktan sonra Küçük Prens’in aslında ne denli önemli, değerli bir eser olduğunu anladım. Kitap genel hatlarıyla yetişkinler ve çocuklar arasındaki farkı konu alıyor olsa da “baobab” ağaçları ile bize çok daha farklı bir mesaj vermek istemiş, yazar. Baobab ağaçları, 28 ve üstü metreye kadar uzayabilen, 30 metreye kadar genişleyebilen oldukça köklü ağaçlardır. Yazarın kitabı yazarken 2. Dünya Savaşı’ndan etkilenmiş olabileceği düşüncesiyle baobab ağaçlarını faşizmin simgesi olarak kullandığını düşünüyorum. Çünkü faşizm kitabın yazıldığı dönemlerde yeni yeni ortaya çıkmaya başlamış, henüz kök salmıştı. Küçük Prens ise burada yazarın kendisini simgeliyor ve koyun ise faşizme karşı çıkabilecek nitelikteki insanlar. Küçük Prens, koyunu baobab ağaçlarını gezegeninden kaldırması, onları yok etmesi için istemişti. Yani bir bakıma yazar koyuna ne olduğunu anlamamız için önümüze fırsatlar sunmuş. Kitapta bir diğer dikkat çekilen nokta ise “evcilleştirmek”. Küçük Prens’e göre cins/tür olan varlıkları özel yapmak için onu sahiplenmek, ona kendinden bir parça vermekti, evcilleştirmek. Tıpkı günümüz dünyasında olduğu gibi. Bir köpek edinirsin, ona isim verirsin, onunla vakit geçirir, en önemlisi de ona değer verirsin. İşte o zaman o senin ‘evcil hayvan’ın oluverir bir anda. Küçük Prens’in gülü gibi, tilkisi gibi
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236,8bin okunma
Reklam
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.